BAŞBAKAN ERDOĞAN ZİRVEYİ DEĞERLENDİRDİ SEUL (A.A)

-BAŞBAKAN ERDOĞAN ZİRVEYİ DEĞERLENDİRDİ SEUL (A.A) - 12.11.2010 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, G-20 Zirvesi'nde, üye ülkeler olarak ticaret ve yatırımlarda korumacı yaklaşımlardan kaçınılacağı, finansal sektör reformlarına devam edileceği ve potansiyel büyüme ile istihdam artışını destekleyecek yapısal reformlar uygulanacağı taahhüdünde bulunduklarını belirtti. Başbakan Erdoğan, İnter Continental Otel'de G-20 zirvesine ilişkin gazetecilere değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı. G-20'nin küresel ekonomik işbirliğinin temel platformu olarak belirlendiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, ''Bugüne kadar özellikle gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan ülkeler ve bu arada yoksul ülkeler arasındaki açıyı daraltmaya yönelik hedefleri olan bir çalışma. Şu ana kadar da özellikle gelişmekte olan ülkeler üzerinde yaklaşımlar ve gelişmiş ülkelerle de az gelişmiş ülkelerin nasıl gelişmekte olan ülkeler arasına katılabilir bunların da çalışması göz önüne alınmakta. Türkiye olarak sergilediğimiz işbirliği ruhunu aynı kararlılıkla sürdürmemiz hayati önem arz etmektedir. Gelişmekte olan bir ülke olarak Türkiye bu konumunun gereğini yerine getirmektedir'' dedi.  Zirvede ilk olarak küresel ekonomi ve karşılıklı değerlendirme sürecini ele aldıklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: ''Bu görüşmede gerek devlet başkanları gerek hükümet başkanları düşüncelerini gündeme getiriyor. Daha güçlü, sürdürülebilir küresel büyüme için Seul Eylem Planı'nın kabul edilmesi teklif edildi ve oybirliğiyle de bu kabul edildi. Bu eylem planı döviz kuru, ticaret, kalkınma ve maliye politikaları ile finansal sektör ve diğer yapısal konularda önemli taahhütler içermektedir. Bildiğiniz gibi bütün dünyayı krize iten en önemli nedenler arasında küresel ekonomideki dengesizlikler yatmaktadır. Bu dengesizlikler tüm dünyada toparlanma eğilimlerinin güçlendiği sırada tıpkı kriz öncesi dönemdeki gibi artış eğilimine girmiştir. Dengesizliklerin azaltılması kapsamında özellikle kurların piyasalar tarafından belirlendiği daha esnek kur rejimlerine geçileceği ve rekabetçi müdahalelerden uzak durulacağı hususlarında uzlaşma sağlanmıştır. Diğer taraftan gelişmiş ülkeler döviz kurlarındaki aşırı dalgalanmalara karşı daha dikkatli olacaklarını da taahhüt etmişlerdir.'' Zirvede ayrıca G-20 üyesi ülkeler olarak ticaret ve yatırımlarda, korumacı yaklaşımlardan kaçınılacağı, finansal sektör reformlarına devam edileceği ve potansiyel büyüme ile istihdam artışını destekleyecek yapısal reformlar uygulanacağı taahhüdünde bulunduklarını kaydeden Başbakan Erdoğan, G-20 olarak karşılıklı değerlendirme sürecine devam etmeye karar verdiklerini bildirdi. Toplantıda IMF reformu çalışmalarını da değerlendirdiklerini belirten Başbakan Erdoğan, ''Bildiğiniz gibi IMF'de yakın zamanda kapsamlı bir kota ve yönetim reformu kararı alındı ve bu kararı da bütün katılımcılar, devlet başkanları başbakanlar memnuniyetle karşıladık. Bu kapsamda alınan kararın bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini ve reform çalışmalarına devam edilmesinin önemini dile getirdik'' şeklinde konuştu.  Toplantıda üzerinde durulan diğer bir önemli hususun ise finansal sektör kuruluşları olduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, ''Seul zirvesi G-20'nin şimdiye kadar kalkınma konusunun en yoğun ele alındığı zirve olmuştur'' dedi.   -SORULAR- Başbakan Erdoğan, İran'ın nükleer programıyla ilgili olarak 15 Kasımda Türkiye'de görüşmeler yapılacağına ilişkin haberlerin sorulması üzerine, bu konuda Güney Kore'ye hareketinden önce de gerekli açıklamayı yaptığını anımsattı. Erdoğan, şöyle konuştu: ''15 Kasım diye bir şey yok. Şu anda Türkiye'nin İran'dan aldığı son haber, 23 Kasım ile 5 Aralık bu ülkelere bildirdiklerini, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'na bildirdikleri... İran bize bu şekliyle bildirmiş durumda. 15 Kasımı nereden çıkardılar bilemiyorum. 15 Kasım diye bir şey yok.'' G-20 zirvesinde gündeme gelen kur politikası konusundaki bir soruyu yanıtlayan Erdoğan, ''Genelde zaten bütün G-20'deki ülkeler aynı kanaati paylaşıyor. Aramızda farklı düşünce hemen hemen yok'' diye konuştu. Her ülkenin kendine göre şartları bulunduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, ''Dolayısıyla her ülke kendi şartlarında durumunu değerlendirmek istiyor. Aynı şekilde şu anda Türkiye'nin de kendine göre şartları var. Türkiye'de kendi şartlarına göre durumu değerlendiriyor. Onun için olaya böyle bakılması hemen hemen bütün ülkeler tarafından paylaşılan bir konu'' dedi.