Ankara'da TOBB Üniversitesi’nde düzenlenen, TOBB'un70. Mali Genel Kurulu'nda konuştuktan sonra salonu terk eden Başbakan Tayyip Erdoğan’ı eleştiren, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Başbakan konuştu ve ayrıldı. Neden beni dinlemiyor. Çünkü korkuyor. Beni dinlemeye cesareti yok” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TOBB Genel Kurulu'nda konuştu.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının satırbaşları şöyle:
Geçen yıl gelememiştim davet edilmemiştim. Bu yıl davet edildiğim için geldim. Saygın her devletin protokol kuralları vardır. TOBB yöneticileri neden bu kurallara uymuyor. Yoksa korkuyorlar mı? Neden korkuyorlar? Bu ülkede demokrasi var. Başbakan konuştu ve ayrıldı. Neden beni dinlemiyor. Çünkü korkuyor. Beni dinlemeye cesareti yok.
Sevgili dostlarım. Bu ülkenin büyümesi için alın terini döken değerli üyeler.
Burada dinleyince bir kişiyi sanki Soma’da ölümlerin sorumlusu işçiler. Size şu örneği vermek isterim: Uygar bir ülkenin yöneticileri ile devlet adamları ile uygar olmayan devlet adamları arasında fark vardır. Birisinde önce risk analizi yapılır riskler saptanır giderilir ve işçiler oraya konur.
Biz ne yapıyoruz kervan yolda düzülür. Öldükten sonra önlem alıyoruz.
301 kişi hayatını kaybetti Allah aşkına istifa sözcüğü aklına gelen bir siyasetçi var mı? Kalkıp nelerden bahsediyorsunuz. Akıl alacak bir şey değil.
Parasını vererek yayınlanmak üzere “vatandaş vergisini veriyorsa hükümet de hesabını verecek” afişi hazırlamıştık. Bütçe kanunlarının ne kadar öneli olduğunu biliyorsunuz.
Bu ilanların yayınlanmasını Başbakanlık koltuğunda oturan zat yasakladı.
“Bana diktatör diyorsun” diyor. Allah aşkına herhangi bir billboardda bu ilanı yasaklayan bir Başbakan’a dünyanın hangi modern ülkesinde sıradan bir devlet adamı kimliği ile seslenilir.
Bana diktatör diyor diyor. Yasama ve yargı benim için ayak bağı diyen anayasayı çiğneyen bir kişiye ne denir? Bana değil gidin bir hukukçuya sorun…
İki yıl önce size “ben Başbakan’ı eleştirirsem başıma bir şey gelir mi ve acaba telefonlarım dinleniyor mu?” diye size sormuştum.
Elinize vicdanınıza koyarak buna cevap verin ve onun bana sorduğunu öyle düşünün.
1946-2002 döneminde ortalama büyüme 5,2… 2002-2013 arası 4,9. Bir büyüme masalıyla karşı karşıyayız.
1 trilyon 600 milyar dolar para harcıyorsun ve büyüme rakamın bu. Bunlar benim değil devletin rakamları.
4,9’u küçümsüyor değilim ama bizimle yola çıkan ülkelerin aynı dönemde büyüme rakamı 6,4…
Biz Güney Kore’den öne otomobil üretmişti. Şimdi bizde otomobil yok Güney Kore’nin dünya çapında 3 büyük otomobil markası var.
Eğer ben binimle yola çıkan ülkelerden daha başarılıysam o zaman benim sözüm geçer.
Eğer siz katma değeri yüksek ürünler üretmek istiyorsanız eğitimi sistemine önem vermelisiniz.
İnsan oğlu tekerleği 3 milyon yılda buldu. Bugün ise her saniye bir buluş oluyor.
4+4+4’ü getirdiler. Kalkınma planında, hükümet programında, var mıydı yoktu. Bir kanun teklifi verildi. Beş arkadaş AKP’den imzaladı ve verdi. Hiçbiri eğitimci değildi.
Çocuklarımız 6 yaşında okullara götürüldü. Anneler rapor almak istedi bu ülkenin Başbakan’ı “sizin çocuklarınız geri zekalı mı” dedi. Böyle bir şey söylenebilir mi bir anneye. Sonra da dönüp ana muhalefeti suçluyorsunuz.
“Biri çıktı biz Müslümanız bizden mucit çıkmaz” biz ara elaman yetiştiririz dedi. Bu adamın inanın Müslümanlıkla alakası yok.
Cebiri bulan kim. Rönensansın doğmasına yol açan Müslüman bilim adamlarının Roma’ya götürüldüğünü de bilmiyor.