MHP Grup Başkanvekili Vural, YSK’nın Tunceli Valisi Mustafa Yaman hakkındaki kararını değerlendirirken, "Valinin eylemlerini destekleyen, planlayan ve azmettiren sayın Başbakan hakkında kim işlem yapacak?’ dedi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) Tunceli Valisi Mustafa Yaman hakkındaki kararını değerlendirirken, "Valinin eylemlerini destekleyen, planlayan ve azmettiren sayın Başbakan hakkında kim işlem yapacak? Başbakan hakkında Cumhuriyet savcıları gereğini yapmalı çünkü, seçim suçu işlenmiştir" dedi. TBMM'de basın toplantısı düzenleyen Vural, Yüksek Seçim Kurulu'nun, Tunceli Valisi Mustafa Yaman hakkında soruşturma açılmasına ilişkin kararının ardından, konunun araştırılması ve incelenmesi için 2 mülkiye başmüfettişi görevlendirilmesini eleştirerek, "Kimi kim denetleyecek?" diye tepkigösterdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Şubat ayındaki TBMM grup toplantısında, Tunceli Valisi Yaman'a destek çıktığını ve kendisini tebrik ettiğini hatırlatan Vural, şunları söyledi: "Yaman'ı azmettiren kendisidir. Projeyi promosyon haline dönüştüren Sayın Başbakan'dır. YSK'nın, bu yardımı yapanlar hakkında idari işlemler yapılmasına yönelik girişimi ortada. Bu Valinin eylemlerini destekleyen, planlayan ve azmettiren sayın Başbakan hakkında kim işlem yapacak? Cumhuriyet Savcıları, Seçimlerin Temel Hükümlerine İlişkin Kanun çerçevesinde neden harekete geçmemektedir? Başbakan hakkında Cumhuriyet savcıları gereğini yapmalı. Seçim suçu işlenmiştir." Devlet memurlarına siyaset eğitimi Vural, partisinin, seçim süresince Kamu Faaliyetlerini Gözleme ve İzleme Kurulu oluşturduğunu hatırlattı. Bu kurulun, tespitlerini kamuoyuna açıkladığını anlatan Vural, şöyle devam etti: "AKP'nin siyaset okullarına devlet memurları girmiştir, bunlara plaket verilmiştir, sınav yapmışlardır. Devlet memurları bu siyaset okullarında eğitilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, parti devleti değildir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devletidir. Baas rejimi özlemi içerisinde olan AKP, devlet memurları üzerinde hem baskı uyguluyor hem azmettiriyor hem de yönlendiriyor. Bunun bir örneği de Karabük'te yaşanmıştır. 15 Kasım-27 Aralık 2008 tarihleri arasında, AKP'nin siyaset okulunda güya eğitim veriyorlar. AKP'nin siyaset okulunun devamlıları da devlet memuru..." MHP'li Vural, gazetecilere sertifika töreninin görüntülerini dizüstü bilgisayardan göstererek, plaket alanlar arasında Karabük Defterdarlık Vergi Denetmeni Cemal Aybakır, Valilik İl Özel İdare Genel Sekreter Yardımcısı İsmail Kökçü, Belediye Zabıta Müdürü Sedat Köse, Belediye Temizlik İşleri Müdürü Mehmet Emin Ünal, Eflani İlçe Tarım Müdürü İzzet Murat, Eskipazar İlçe Tarım Müdürü Dursun Küçükyılmaz ve Eskipazar Halk Eğitim Müdürü Remzi Türkoğlu'nun da bulunduğunu iddia etti. Bunun, AK Parti'nin parti devleti anlayışının tipik bir örneğini oluşturduğunu ileri süren Vural, "Böyle bir devlet görevi olur mu? Bu kamu görevlileri, nasıl vatandaşlara eşit bir şekilde muamele edecek? Senin siyasetle ne alakan var ey vergi denetmeni, sen kimi nasıl denetleyeceksin? AKP siyaset okulundan aldığın sertifika ne işine yarayacak, hangi mesleki gelişmene yardımcı olacak? Devletin memurunun siyaset okulunda ne işi var?" diye konuştu. ‘Bazen Fatih, bazen Osmanlı padişahı’ Vural, Başbakan Erdoğan'ın bazen fatih, bazen de Osmanlı padişahı olduğunu öne sürerek, bu ülkenin memurlarının AK Parti'nin memuru olmadığını, devlete ve millete hizmetle yükümlü olduklarını söyledi. Başbakan Erdoğan'ın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye 50 bin TL'lik manevi tazminat davası açmasını da değerlendiren Vural, Erdoğan'ın bu davalarla yargıyı yıldırma amacı güttüğünü iddia etti. Vural, Başbakan Erdoğan'ın bu millete hakaret ettiğini ve bunu kamufle etmek için de davaları kullandığını öne sürerek, "Mızrak çuvala sığmıyor. Şehidime 'kelle' diyen sensin. Biz Başbakan'a 'sayın' diyoruz, o da gidip terörist başına 'sayın' diyor. Çiftçiye 'ananı da al git' diyor... Başbakan'ın yaptıkları ortada. Sayın Başbakanın, kendisine 'sayın Başbakan' dediğimiz için de dava açması gerekiyor" dedi. Diyanet’e uyarı MHP'nin oluşturduğu "Kamu Görevlilerini Gözleme ve İzleme Kurulu" üyesi Mersin Milletvekili Behiç Çelik de Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu'nu uyardı. Seçime gidilen bu süreçte Bardakoğlu'nun kadrosuna sahip olmasını isteyen Çelik, "Diyanette görev yapan Kuran kursu öğreticilerinin, imamların, vaizlerin ve diyanet personelinin AKP lehine faaliyette bulunmamaları konusunda ikazda bulunuyoruz" diye konuştu.