"Başbakan asgari ücret artışının işverene maliyetinin sıfırlanacağı sözünü verdi mi?"

"Başbakan asgari ücret artışının işverene maliyetinin sıfırlanacağı sözünü verdi mi?"

Hürriyet yazarı Erdal Sağlam, AKP’nin 1 Kasım seçim vaatleri arasında yer alan asgari ücretin net 1300 liraya çıkması ve işverene maliyetinin sıfırlanması durumunda bütçeye ek yükünün 3 milyar lira olacağınıbelirtti.

Başbakan’ın asgari ücret artışından dolayı işverene ek maliyet çıkarmayacağı sözü verdiğini aktaran Sağlam, “Şimdi yanıt bekleyen asıl soru; Başbakan işverene asgari ücret artışının işverene maliyetinin sıfırlanacağı sözünü verdi mi, yapılacak mı, yapılacaksa nasıl?” diye sordu.

Erdal Sağlam’ın “1300 TL'lik soru” başlığıyla yayımlanan (5 Kasım 2015) yazısı şöyle:

Hükümet önerisine Türk-İş'in 'evet' demesiyle bin 300 TL'lik asgari ücrette prosedür tamamlanacak.

Ancak artış nedeniyle işverene bir de 400 TL’lik ekstra vergi ve prim maliyeti çıkacak. Özel sektör ücret artışının işverene maliyetinin sıfırlanmasını istiyor. Bu yapılırsa asgari ücret artışının bütçeye ek yükü 3 milyar TL olacak. 

Tek başına AKP iktidarının, önümüzdeki günlerde, ekonomide başını ağrıtacak konuların başında asgari ücretin geleceği anlaşılıyor. Aralık ayında asgari ücret komisyonu oluşturulup asgari ücretin neti bin TL’den bin 300 TL’ye çıkarılacak. Ali Babacan ve Mehmet Şimşek, aşamalı olarak yılın ikinci yarasında bin 300 TL olmasını istiyor ama Başbakan ve Cumhurbaşkanı seçim öncesi çok açık biçimde yılbaşında bu rakama çıkılacağını söylediler.

Hükümet önerisine Türk-İş’in evet demesiyle prosedür de tamamlanmış olacak. Maliye’nin hesaplarını bin 300 TL’ye göre yaptığını öğrendik ama buradaki kritik nokta bu artışın işverene maliyeti. Kabaca; bin TL’lik asgari ücretin işverene maliyeti bin 496 TL, bin 300 TL’ye çıktığında bu maliyet bin 900 TL’ye kadar çıkıyor. İlk hesaplamalara göre vergi ve prim sistemi aynen devam ederse bütçeye 3-3.5 milyar TL’lik artı vergi etkisi olacak. Maliye, işverene maliyet artışı nedeniyle alacağı verginin 700-800 milyon TL azalacağını hesaplıyor. Yanısıra kamu kurumlarında asgari ücretle çalışan ya da taşeronluk yapanlar nedeniyle bütçeye 2 milyar TL civarında daha gider etkisi hesaplanıyor. Ayrıca BES devlet katkısı da asgari ücrete göre hesaplandığı için buradan 500-600 milyon TL, asgari ücrete endeksli işsizlik sigortası ödemeleri ve sosyal yardım ödemeleri nedeniyle 200-300 milyon TL ek yükler gelebileceği belirtiliyor. Özetle; vergi değişmezse asgari ücret artışının bütçeye etkisi başabaş noktada. Ancak asıl yük işverenlere gelecek. Asgari ücret nedeniyle bir işçinin işverene maliyeti yüzde 30-35 civarında yükselecek ki; bu durum zaten zor durumda olan küçük ve orta boy işletmeleri çok daha zora sokabilir. Bu nedenle işverenler hemen “hükümet asgari ücret vaadini ötelemeli” demeye başladılar. Bu taleplerin önümüzdeki günlerde iyice artması beklenebilir.

 

Vergi kalkarsa yükü ağır

 

Başbakan Davutoğlu’nun seçim öncesinde işadamlarıyla İstanbul’da yaptığı özel toplantıda bu konunun gündeme geldiğini öğrendik. Özel sektör temsilcileri CHP’nin vaadinin vergi kalkacağı için yükü olmadığını ama AKP’nin vaadinin vergi ve SGK prim artışı nedeniyle maliyetleri çok yükselteceğini, buna razı olamayacaklarını, zora gireceklerini dile getirmiş. Bunun ardından Başbakan’ın bu toplantıdan iki gün sonra yaptığı bir açıklamada bir adım öte gidip, işverene ek maliyet çıkarmayacaklarını söylemiş. Şimdi yanıt bekleyen asıl soru; Başbakan işverene asgari ücret artışının işverene maliyetinin sıfırlanacağı sözünü verdi mi, yapılacak mı, yapılacaksa nasıl?

 

Hükümetin ilk derdi

 

Maliye’nin hesaplarını eski vergi ve SGK prim kesintilerine göre yaptığını biliyoruz. Yaptığı hesaplar da bütçede başabaş bir noktayı işaret ediyor. Ancak işverene bu artışın maliyeti bindirilmeyecekse o zaman çok büyük gelir kaybı yani bütçenin zora girmesi söz konusu. Ya artış rakamı üzerinden vergi ve SGK primleri alınmayacak ya da tümüyle vergi ve SGK primi kalkacak. Tümüyle yük kalkarsa o zaman bütçeye yükü çok ağır olur ve denge tutturmak çok zorlaşır. Yok, sadece artışın getireceği yük işverenden alınmayacaksa, her şeyden önce sistem çok karmaşık hale gelecektir. Buna vergi sisteminde teknik bir formül bulmak çok zor olacaktır. Sadece artan yükün işverene maliyeti alınmayacaksa bile, bu durumda vergi geliri artmayıp, aksine kamu çalışanları ve endeksli ödemeleri nedeniyle yükü artacağı için asgari ücretin bütçeye ek maliyeti en iyimser tahminle 3 milyar TL’yi bulacaktır. Zaten diğer vaatlerin ağır yüküne bu da eklenirse bütçe yine zorlanacaktır. Yeni hükümeti masada bekleyen ilk dert asgari ücretin formülü olacak.