Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Best FM canlı yayınında anayasa değişikliği ile ilgili yaptığı "Cumhurbaşkanı ve başbakanın iki ayrı partiden çıkması durumunda güçler ayrılığının yaşanacağına ve kavga çıkacağı" yönündeki gafını eleştirdi. Yıldırım, "Aslında biz sayın Kılıçdaroğlu'na teşekkür etmemiz lazım. Bizim anlatamadığımızı çok güzel bir şekilde anlattı. Başbakan ile Cumhurbaşkanı ayrı partilerden olursa ve anlaşamazlarsa ne olacak dedi. Sağ olsun bizim anlatamadığımızı bütün Türkiye'ye anlattı. İşte bu sistem, buradaki anlaşmazlığı, yetki tartışmasını ortadan kaldırıyor. Sayın Kılıçdaroğlu, sistemin değiştiğinin farkında değil. Onu da yorgunluğuna verelim" dedi.
İzmir'de otoyol açılış töreninde konuşan Yıldırım'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Nasıl 'Türkiye için daha iyisini yapabiliriz' arayışındaysak, İzmir için de aynısını istiyoruz. Burada İzmir için önem arz eden bir eseri açıyoruz. Bu yağmura rağmen buraya gelmiş olmanız bir şey ifade ediyor. Mesele memleket meselesi. Memleket meselesi, İzmir meselesi olunca yağmur da, kar da, zor şartlar da kolay olur. Ne dedik? Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda. Şimdi söylediğim tüm şarkılarda, bana her şey sizi hatırlatıyor. Bana her şey İzmir'i hatırlatıyor. Değerli yol arkadaşlarım, bugün açılışını yaptığımız bu otoyol, İstanbul-İzmir otoyolunu yaparken İzmirlilere bir söz verdim. Dedim ki; bu otoyol sadece İstanbul'dan başlayıp İzmir'e gelmeyecek.
"Değerli kardeşlerim, İstanbul'dan, İzmir'den yola çıktık. Balıkesir'de buluşacağız. Onlar konuşur, AK Parti yapar, güzel. Değerli kardeşlerim, şimdi İstanbul, Osmangazi, dünyanın üçüncü büyük köprüsü yapıldı. Şimdi Bursa'ya kadar da 85 kilometre yol bitti, önümüzdeki günlerde onu da açacağız. Bu yol, ne anlama geliyor? Kemal Paşa... Bornova... Bayraklı... Buca... Şimdi bakın, yağmur devam ediyor. Bugün daha çok işimiz var, şurada iki satır konuşalım ondan sonra bol bol stres atalım. Bakın şimdi bu açılışını yaptığımız yol üç gidiş üç geliş. İki tane tünel var, tünellerin her birinin uzunluğu 1671 metre. 15 yıllık AK Parti iktidarının ulaşımdaki özetini size vereyim. Bu yağmurda daha fazla sizin ıslanmanızı istemiyorum, saatler sürer ama bakın. Ben, 2003'te göreve başladığımda 6 bin 100 kilometre 79 yılda Türkiye'de yol yapılmış. Bölünmüş yol, 6 bin 100 kilometre. Cumhuriyet kurulmuş 193, 2002'ye gelmiş 79 yıl geçmiş. 6 bin 100 kilometre yol yapılmış. Şimdi 25 bin 200 olmuş. 6 binden 25 bine geldik. Bu kadar mı? Yapılan bütün yolların toplamı 2002'ye kadar otoyollar dahil, hepsi 8 bin 500 kilometre. Şimdi sıcak asfalt bölünmüş yolların toplam tutarı 23 bin 500 kilometre. Kaç katı? 3 katı. 3 kattan fazla.
"İşte AK Parti farkı bu. Hep söylüyorum, yol medeniyettir. Yol bir ülkenin atar damarıdır. İktidara geldiğimiz ilk günden bu yana AK Parti olarak yol, su, iletişim konusuna çok önem verdik. Kurucu genel başkanımız, Cumhurbaşkanımız, milletin adamı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'yi imar ve inşa noktasında yolları olmazsa olmaz gördü. Biz de Cumhurbaşkanımızdan aldığımız talimatla yolları böldük, hayatları birleştirdik. Yolları böldük, gönülleri birleştirdik. Doğu ile Batı'yı, Kuzey ile Güney'i, memleketi birbiriyle kardeş yaptık. Yollar insanların ortak mekanıdır. Yollar, insanın istikbale yolculuğudur. Yollar geliştikçe, Türkiye geliştikçe ülkemizin muhasır medeniyetler seviyesine olan yolculuğu da emin adımlarla devam edecek. Amacımız yolları yaparken şehirleri en kısa yoldan, en güvenli bir şekilde birbirine bağlamak. Bu açtığımız yol, İstanbul-İzmir otoyolu, sadece İzmirve İstanbul'a yaramıyor. Manisa var, Balıkesir var, oradan Eskişehir ve Kütahya'yı da dahil et. Aydın ve Çanakkale de var... İzmir'e verdiğimiz bütün sözleri birer birer tutuyoruz. Yolların kuralını arkadaşlar unutmayalım, yolların kuralı var. Bakın bu yol, 2018'de bitmiş olacak. İstanbul-İzmir arası 2 saat 50 dakika. Eskiden bu İzmir çevre yolunu biz yapmadan siz Çiğli'den Konak'a kaç saatte geliyordunuz? 2 saatte gelemiyordunuz. Değerli kardeşlerim, şimdi dinleyin. Yeni bir projeden bahsediyorum. İhalesi yapıldı, kazmayı vuracağız. Biliyorsunuz kuzey otoyolu, yani Çiğli'den başlıyor, Bergama'ya kadar. Hayırlı uğurlu olsun. Artık öyle Aliağa'dan, Çiğli'den yazın o trafik çilesi sona erecek. Otoyolla gayet rahat, konforlu bir şekilde arkadaşlar. Görüyorsunuz İzmir'i bir yandan Akdeniz'e, bir yandan Ankara'ya, bir yandan İstanbul'a, bir yandan da dünyanın en uzun köprüsü Çanakkale'ye bağlamak için adım adım projeleri gerçekleştiriyoruz. Çanakkale Köprüsü'nün de temelini 18 Mart'ta yapıyoruz.
"İzmir benim evim, İzmir benim memleketim. Memleketime hizmet etmek benim için en büyük şereftir. İzmir her zaman hizmetin karşılığını vermiştir, vermeye de devam edecektir. Bakın şu anayasa değişikliğine gelelim. Ya bir dakika dinle ya, iki satır konuşalım sonra... Latif bir saniye. Bakın bu anayasa değişikliğini biz ne kadar anlatalım diye uğraşıyoruz. Ama aslında biz sayın Kılıçdaroğlu'na teşekkür etmemiz lazım. Bizim anlatamadığımızı çok güzel bir şekilde anlattı. Başbakan ile Cumhurbaşkanı ayrı partilerden olursa ve anlaşamazlarsa ne olacak dedi. Sağ olsun bizim anlatamadığımızı bütün Türkiye'ye anlattı. İşte bu sistem, buradaki anlaşmazlığı, yetki tartışmasını ortadan kaldırıyor. Sayın Kılıçdaroğlu, sistemin değiştiğinin farkında değil. Onu da yorgunluğuna verelim. Artık Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı seçimleri olay olmaktan çıkacak. Kriz olmaktan çıkacak.
"2007'de cumhurbaşkanını bize seçtirmediler. 367 icadı çıkardılar. Biz bunları tanımayız dedik. Bizim tanıyacağımız tek merci millettir. Millete gideriz dedik ve şimdi cumhurbaşkanını millet seçiyor. İşte getirilen bu değişikliğin en önemli kısmı, artık hükümetler sandıkta vatandaş tarafından kuruluyor. Siz seçim yaparken 5 yıllığına Türkiye'yi yönetecek kadroları da seçiyorsunuz. Bir dahaki seçimde isterseniz yeniden seçiyorsunuz, isterseniz değiştiriyorsunuz. Mühür sizin, karar sizin. Kararımız... (Evet sesleri)
"Birliğimiz için, beraberliğimiz için, kardeşliğimiz için, Türkiye'nin aydınlık yarınları için... (Evet sesleri) "Hadi yemeğe gidelim" derken, "Hadi gezelim" "Evet" diyorsunuz, "Hadi bir yerde oturalım kahve içelim" derken "Evet" diyorsunuz. Evet'te bereket vardır, Hayır'dan hayır gelmez.
"Sürekli kalkınma için, sürekli istikrar için, terörün ülke gündeminden tamamen çıkması için kararımız (Evet sesleri) İzmir'in kararı... (Evet sesleri) Geleceğiniz mübarek olsun, sağ olun, var olun. Bu ne sevgidir, bu ne fedakarlıktır. Sicim sicim yağmur yağıyor, işte memleket sevdası böyle bir şey. Beraber yürüdük biz yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda. Şimdi söylediğim tüm şarkılarda, bana her şey sizi hatırlatıyor. Bana her şey sizi hatırlatıyor."