Haberütrk yazarı Muharrem Sarıkaya'nın yüzde 51.4 "evet" oyuyla değişen anayasanın, sadece kanunlarda değil, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İçtüzüğü'nde de 6 ay içinde değişikliği zorunlu kıldığını belirterek "AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, sohbetimizde bu kadar çok maddede 6 ayda düzenleme yapabilmelerinin ancak Meclis’te sağlanacak uzlaşıyla olabileceğini söyledi" diye yazdı. Sarıkaya, Turan'ın "O nedenle Sayın Başbakan, siyasi parti liderlerini ziyaret ederek uzlaşı arayacak' dedi" ifadesini aktardı.
Muharrem Sarıkaya'nın "Uyum için liderler turu" başlığıyla yayımlanan (20 Nisan 2017) yazısı şöyle:
Ancak değişen Anayasa, sadece kanunlarda değil, Meclis İçtüzüğü’nde de 6 ay içinde değişikliği zorunlu kılıyor.
Çünkü içtüzük, siyasi partilerin her hafta salı günleri gerçekleştirdiği grup toplantısını Meclis faaliyeti olarak kabul görüyor; sadece milletvekillerine faaliyet hakkı tanıyor.
Nitekim AK Parti’nin Meclis İç Yönetmeliği’nin 8. maddesinde de bu açıkça belirtiliyor; “milletvekili olmayan genel başkan ve yardımcıları ile partili bakanların da toplantıya katılabileceğine ve gerektiğinde söz haklarının olacağına, oy kullanamayacağına” hükmediyor.
Dolayısıyla Cumhurbaşkanı milletvekili olamayacağından, lideri bulunduğu partinin Meclis grubundaki karar alma süreçlerine katılması için düzenleme gerekiyor.
Referandum sonrası dün yeniden ara veren Meclis’i, 2 Mayıs’tan sonra yoğun mesai bekliyor.
Bunun başında da yeni Anayasa’nın şartı gereği 7 yasada 144 madde hemen olmak üzere 6 ay içinde bütün kanunların elden geçirilmesi gerekiyor.
Adalet Bakanlığı, bir süredir buna ilişkin hazırlıklarını referandum sonucunu beklemeden, ihtimalleri göz önünde tutarak yapmış.
Önceliği HSYK ve Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu’na vermiş.
Muhtemelen de YSK’nın kesin sonuçları ilan edip Resmi Gazete’de yayımlaması halinde 2 Mayıs’tan sonra Meclis’e gelecek.
TBMM’nin önünde bu açıdan ilk olarak Hâkimler ve Savcılar Kurulu Kanunu ile buna dayalı seçim var.
Cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili düzenleme de öncelikler arasında.
Bunu seçim ve siyasi partiler ile Başbakanlık ve bakanlıkların kuruluş yasaları izleyecek.
Ancak değişen Anayasa, sadece kanunlarda değil, Meclis İçtüzüğü’nde de 6 ay içinde değişikliği zorunlu kılıyor.
Çünkü içtüzük, siyasi partilerin her hafta salı günleri gerçekleştirdiği grup toplantısını Meclis faaliyeti olarak kabul görüyor; sadece milletvekillerine faaliyet hakkı tanıyor.
Nitekim AK Parti’nin Meclis İç Yönetmeliği’nin 8. maddesinde de bu açıkça belirtiliyor; “milletvekili olmayan genel başkan ve yardımcıları ile partili bakanların da toplantıya katılabileceğine ve gerektiğinde söz haklarının olacağına, oy kullanamayacağına” hükmediyor.
Dolayısıyla Cumhurbaşkanı milletvekili olamayacağından, lideri bulunduğu partinin Meclis grubundaki karar alma süreçlerine katılması için düzenleme gerekiyor.
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, sohbetimizde bu kadar çok maddede 6 ayda düzenleme yapabilmelerinin ancak Meclis’te sağlanacak uzlaşıyla olabileceğini söyledi.
Turan, “O nedenle Sayın Başbakan, siyasi parti liderlerini ziyaret ederek uzlaşı arayacak” dedi.
Yasalardaki düzenlemelerin ise “temel yasa gibi” görüşülerek çıkarılmasıyla daha rahat gerçekleşeceğini vurguladı.
Muhalefet partilerinin de uyum yasası olması dolayısıyla bu konuda destek vereceğine olan inancını da kayda geçirdi.
Referandum sonuçları için oylarda “usulsüzlük ve hile yapıldığı” gerekçesiyle YSK’ya itiraz eden CHP’deki hava ise bu uzlaşının ötesinde.
Nitekim CHP’nin dün yapılan MYK toplantısı sonrası Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke’nin “sine-i millet” açıklaması da bunun yansıması.
Böke demokratik hakları elde etmek için “Meclis’ten tamamen çekilmeyi veya devam etmeyi” tartıştıklarını da söyleyerek “sine-i millete” işaret etmiş olsa da CHP’de bu görüşün hâkim olmadığını grup başkanvekilleri açıkladı.
Ancak, MYK’da da “Anayasa uyum yasalarının görüşülmesine katılmayalım” önerisi tartışılmış. “Eğer YSK iptal etmezse referandum meri (yürürlükte) olabilir, ama hiçbir zaman meşru olmayacak; meşru olmayan yerde biz niye olalım?” tartışması yaşanmış.
Sine-i millete dönme konusunda bir tartışma yaşanmamış.
Bütün bunlar da gösteriyor ki uyum yasalarının 6 ayda TBMM’den geçmesi kolay olmayacak; belki de öngörülen sürede geçemeyecek.
Sonrasında ne olacağını ise bugünden kestirmek zor.