Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın telefonların dinlenmesiyle ilgili “Rahat rahat küfür edemiyoruz” dediğini söyleyip, “Küfürbazdan başbakan'' olmaz derken; Tunceli Valisi'ne de sahip çıkıp, “Valimizi Baykal'a yedirmem'' dedi. ‘Son imparator hoş geldin’ Başbakan Erdoğan, saat 12.30'da başlaması gereken Hatay mitingine Ankara'da ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile görüşmesinin uzaması nedeniyle yaklaşık 2 saat gecikmeli olarak geldi. `Son İmparator Hatay'a hoş geldin' pankartı açılan mitingin yapılacağı Emlakevleri Meydanı'nı dolduran yaklaşık 25 bin kişi arasında beklemekten yorulan bazı kişiler baygınlık geçirirken, yer yer izdiham oldu. Katılanlara sık sık su dağıtıldı. Sürenin uzamasına tepki gösteren bazı vatandaşlar da ıslık çalarak protesto gösterisinde bulundu. Meydana bağlanan iki caddeyi dolduran kişilere, vince asılan dev ekran ile Başbakan izletildi. Erdoğan, Hatay'daki birlik beraberlik ve kardeşlikten örnekler vererek konuşmasına başladı. Eşi Emine Erdoğan ile Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı'nın da eşlik ettiği Başbakan Erdoğan, bu topraklarda binlerce yıl birlik ve beraberlik içinde yaşandığını, tarihin her döneminde barış ve huzura nifak sokmaya çalışanlar olduğunu anlattı. Bugün de birlik ve beraberliği bozmak için insanların arasına nifak sokmak isteyenlerin olduğunu belirten Erdoğan, şöyle dedi: “Bugün de aramıza fitne tohumları serpmek için gayret gösterenler var. Hatay'dan bir kez daha sesleniyorum. Türkü, Kürdü, Arabı, Ermenisi, Rumu, Lazı, Çerkezi, Abazası, Arnavudu, Boşnağı, Gürcüsü birdir beraberdir. Bu ülkede Müslümanı, Hıristiyanı Musevisi kader ortaklığı yapmıştır. Alevisi, Musevisi, Sünnisi, Süryanisi, Ortadoksu, Katoliği, Protestanı hür ve eşit vatandaşıdır bu ülkenin. Hepimiz Türkiye'nin birinci sınıf vatandaşıyız. Bu özgür ülkede herkes kendi kimliğini, inancını dilediği gibi tanımlayabilir dilediği gibi yaşayabilir. Bizler 70 milyon Türk vatandaşı olarak birlik esasıyla daha güçlü bir millet olmanın sevdasındayız. Ayrım olmadan hepimiz ev sahibiyiz. Asla ayrım yok. Hizmet üretirken hizmet götürürken asla ayrımlık içinde olmadık. Bu köy şu parti, bu ilçe bu etnik köken demedik. Böyle insanlık dışı uygulamaları elimizin tersiyle ittik, önce insan dedik. Hangi etnik kökenden olursa olsun hangi mezhepten meşrepten olursa olsun önce insan olsun.'' ‘Acıların çocuğu küçük Baykal’ Başbakan Erdoğan, sözlerini CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi eleştirerek sürdürdü. Her iki liderin Hatay'a gelip gelmediğini soran Erdoğan, Başbakan olarak 5 kez Hatay'a geldiğini anlattı. Bu sırada “Bir şey anlatmaya gerek yok. Benim vatandaşım biliyor'' diyen Erdoğan, kalabalık arasında açılan, `Ebedi muhalefet. Acıların çocuğu küçük Baykal. Ben hiç iktidar olmadım anne' yazan ve yanında ağzında emzik olan Deniz Baykal'ın fotoğrafı bulunan pankartı okuyunca kendini gülmekten alamadı. Erdoğan, konuşmasının devamında Deniz Baykal'ın telefon konuşmalarının dinlenmesiyle ilgili açıklamasına da değinerek şunları söyledi: “Önce yalanla iftara ile geldiler, çamur attılar tutmadı. Kırtasiyeden aldıkları dosyayı sallayarak bizi itham ettiler. Yalanları yatsıya gelmeden söndü. Sayın Baykal, `telefonlarımız dinleniyor' diyor. Çok da çirkin olanı şu, `biz telefonlarda normal hükümete eleştirilerde, hakaretlerde bulunamıyor, hatta küfür edemiyoruz' diyor. Hatta daha ileri gidip, `Ağız tadıyla birbirimize küfür edemiyoruz' diyor. Bunu kim diyor ana muhalefet lideri diyor. Yazıklar olsun. Benim milletimin bu ülkede küfürbazdan başbakan yapmaz. Küfürbaza da prim vermez. Önce ahlak değerlerini bileceksin. Karşınızdakine küfür etmeyi değil, saygı gösterilmesini bileceksiniz. Biz bu oyuna gelmeyiz, bu tuzağa düşmeyiz. Böyle yetişmedik böyle terbiye almadık. Bizim hocalarımız öğretmenlerimiz böyle bir ders vermediler. Sayın Baykal demek ki böyle ders veriyordu. Milletim sana 29 Mart'ta en güzel dersi verecek, merek etme.'' ‘Valiyi yedirtmem’ Başbakan, konuşmasının devamında da beyaz eşya dağıtımı yapılan, resmi binada AKP pankartı bulunan Tunceli'nin Valisi Mustafa Yaman'a destek verdi. Tunceli Valisi'ne çirkin yaklaşımda bulunulduğunu öne süren Erdoğan, bu konuda da şunları söyledi: “Sayın Baykal, `AKP ile gelen APS ile gider' diyor. Sayın Baykal bak, Syın Valimiz bu ülkede bizden önce de yöneticiydi. Kaymaklık, Valilik yapmış değerli bürokratımız. Sen belki şirket yöneticisi oldun. Ancak APS ile olsa olsa şirket yöneticiliğinde muameleler, evraklar gönderilir. Devlet APS ile göndermez. Bu noktalarda çok geç kalmışsın. Bu iktidar getirecekse gönderecekse bunların yolları vardır. Üçlü kararname ile gelir üçlü kararname ile alınır. Bunu da öğren. Valimize yaptığınızı yakıştıramıyorum. Türkiye Cumhuriyeti Valisi'dir. İdeolojik yaklaşımlarla Valilerimizi karalamaya hakkınız yok. `Filanca vali şu partiden bu partiden' diye mi konuşacağız. Valilerimiz işini yapıyor. Diğerleri de kendi işini yapsın. Bu ülke hukuk devletidir. Gereği neyse yapılır. Başbakan olarak Valimi ne Baykal'a ne de diğerlerinin eline avucuna bırakmam hepsine sahip çıkarım, istisnasız. Bunları da Baykal'a yedirmem. Sayın Bahçeli'ye de yedirtmem.'' Muhalefetin sandıktan çıkamayacağını anlaşınca strateji değiştirdiğini ileri süren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Padişahlık, sultanlık rejim demeye başladılar. Karanlık senaryo çizmeye başladılar. Bu milleti geçmişte korkuttunuz, tehdit ettiniz. Ama millet her seferinde sandıktan cevabını verdi. Yüreğiniz yetiyorsa projelerinizle, yaptıklarınızla yapacaklarınızla konuşun. Millet artık bu tehditleri yutmuyor. Bu karanlık senaryolara pabuç bırakmıyor. Bunları iyi görün. Bu medyanın neler yaptığını neler yapmak istediğini iyi görün. Muhalefet partileri yandaş medya ile Türkiye'yi nereye götürmek istediğini iyi görün. CHP yandaşı medyayı biliyorsunuz. Hiç anlatmama gerek yok.'' Erdoğan konuşmasının devamında Hatay'ın AKP'li belediye başkan adaylarını da tanıttı.