Başbakan Yardımcısı Kaynak'tan 'sağduyu' çağrısı: Hoşgörüyü elden bırakmayalım, fabrikalarımız durur

Başbakan Yardımcısı Kaynak'tan 'sağduyu' çağrısı: Hoşgörüyü elden bırakmayalım, fabrikalarımız durur

Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, mültecilerin de karıştığı gerginliklerle ilgili sağduyu çağrısı yaparak, “Hoşgörü ve tahammülü elden bırakmayalım” dedi. "3 milyon 50 bin kişinin içinde elbette suç işleyenler var. Ancak Suriyelilerin suç işleme oranı, bizim kendi vatandaşlarımızın daha düşüktür" diyen Kaynak, "Türkiye 3 milyon insanı beşeri sermaye olarak da görmelidir. 3 milyon insan içinde yüksek tahsilliler, uzmanlar var. Şu anda Kahramanmaraş’ta, Adana’da, Osmaniye’de, Gaziantep’te hatta Ankara’da Ostim’de birçok ilde eğer Suriyeliler olmazsa düz işçilik yapan yok. Fabrikalarımız durur" ifadesini kullandı.

Hürriyet'te yer alan habere göre Kaynak şunları söyledi;

Tepki oluşmaya başladı: “Son zamanlarda Suriyelilere karşı bir toplumsal tepki oluşmaya başladığını görüyoruz. Toplumumuzun hassasiyetini anlıyoruz. Bizim örfümüze, geleneğimize ve yasalarımıza aykırı hiç kimsenin bir faaliyette bulunması asla kabul edilemez.

Çağrım şudur: Bu insanların geçici süre Türkiye’de olduklarını ve Türkiye’nin geleneklerine uygun olarak ev sahipliği ve büyük fedakârlıklar yaptığını unutmamalıyız.

3 milyon 50 bin kişinin içinde elbette suç işleyenler var. Ancak Suriyelilerin suç işleme oranı, bizim kendi vatandaşlarımızın daha düşüktür. Suriye’de güvenli bölgeler oluştukça kendi topraklarına dönerler.

Fabrikalarımız durur: Türkiye 3 milyon insanı beşeri sermaye olarak da görmelidir. 3 milyon insan içinde yüksek tahsilliler, uzmanlar var. Şu anda Kahramanmaraş’ta, Adana’da, Osmaniye’de, Gaziantep’te hatta Ankara’da Ostim’de birçok ilde eğer Suriyeliler olmazsa düz işçilik yapan yok. Fabrikalarımız durur.

Savaşamazlar: Şunu duyuyoruz; ‘Bizim askerimiz gidip orada şehit oluyor. Bunlar burada vakit geçiriyorlar.’ Doğrudur ancak yeterli değil. 20 ile 45 yaş arasında herkes savaşabilir ama hiçbiri savaşçı değildir. Savaşçı olabilmesi için eğitilmeleri, donatılmaları lazım. Bunu Türkiye’nin tek başına yapması doğru da değil mümkün de değil. Türkiye bu işe sadece insani bakmaktadır. Türkiye’de 1 milyon 200 bin civarında yardıma muhtaç Suriyeli kadın var. İnsanları görmezlikten gelemeyiz.

Bombalardan kaçtılar: Çağrım şudur: Bu insanların geçici süre Türkiye’de olduklarını ve Türkiye’nin geleneklerine uygun olarak ev sahipliği ve büyük fedakârlıklar yaptığını unutmamalıyız. Bu meselede halkımız kendiliğinden bir tepki ortaya koymamalıdır. Türkiye topraklarında hiç kimsenin suç işleme özgürlüğü olamaz.Vatandaşlarımız suç işlediği hususunda bir kanaate sahip olursa onu kolluk güçlerimize bildirmeliler ve yargılanmalarının önünü açmalılar.”

Toplumsal kışkırtma

Açık olarak toplumsal bir kışkırtma olduğunu söyleyebilirim. Provokasyon var. Bu kışkırtmalar, insanları meydana çağırmalar. Önceki gün Ankara Yenimahalle’deki hadise öyle oldu. Çok farklı sosyal medya hesaplarından çağrılar yapıldı. Bu da provokasyon olduğunu gösteriyor. Emniyet siber suçlarla mücadele birimi çalışıyor. Bunlar dışarıdan, provoke edilen, kışkırtılan kötü niyetli girişimler.”