Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, melek yatırımcı çabalarının sonuç verdiğini söyleyerek, "Belki henüz önemli büyüklüğe varmadık ama sayı olarak şu anda Avrupa’da ilk 5’teyiz" dedi. Şimşek, "Şimdi bir adım daha atacağız ve yatırım bankalarının Türkiye’de kurulmasını bir miktar kolaylaştıracağız” diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı, ekonomide aşırı ısınma kaygılarının olsa olsa geçen seneye ait olabileceğini söylerken, "Küresel ilişki ağımızda daha da ciddi bozulma olması ihtimali son derece zayıf, iyileşme sürecindeyiz. Bütün bu koşullarda dahi reform iradesini kaybetmedik" ifadesini kullandı.
Şimşek, girişimcilik konusunda dünyanın en prestijli iş dünyası ödül programı olarak kabul edilen ve Türkiye’de bu yıl 10. kez düzenlenen 'EY Yılın Girişimcisi Ödül Töreni'nde yaptığı konuşmada, girişimciliğin aslında Türkiye’nin güçlü bir alanı olduğunu belirtti.
Sputnik'te yer alan habere göre Anadolu’nun birkaç bin yıldır ticaret koridoru, sürekli geçiş noktası, medeniyetlerin beşiği olduğu için ticaret ve girişimciliğin buranın en önemli kaynağı olduğunu ifade eden Şimşek, şunları kaydetti:
“Türkiye’de girişimcilik ruhu genelde çok iyi diye bilinir. Doğru. Dünyada da bu yönde yapılan sıralamalarda 37. sıradayız, fena değil. Finansmana erişim biraz daha iyi olsa herhalde ilk 20’yi zorlarız. Çünkü girişimcilikte en önemli sorun finansmana erişim, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler açısından. Bu işletmeler Türkiye’deki bütün şirketleri yüzde 99’un üzerinde temsil ediyor.
Aslında katma değerin, istihdamın, ihracatın genelde yüzde 50-70 arasında bir büyüklüğe tekabül ediyor ama finansmana erişimde sıkıntılar var. Toplam kredilerde KOBİ’lerin payı yüzde 26 civarında bulunuyor. O nedenle Hükümet olarak girişimcilik ekosistemini güçlendirmek için son dönemde hakikaten güzel bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Taşınır rehni önemli bir reformdu. Önümüzdeki dönemde sadece makine, oradaki stoklar, bir takım haklar, alacaklar bunların tamamı da teminat olarak kabul görecek ve finansmana erişim daha da kolaylaşacak.”
Şimşek, Hazine olarak fonların fonunu kurduklarını ve bir anlamda yarım milyar liralık kaynağın bulunduğunu vurgulayarak, gelecek vadeden işletmelere, girişimlere, fikirlere, kaynak vereceklere destekte bulunduklarını söyledi.
Melek yatırımcı çabalarının sonuç verdiğini aktaran Şimşek, “Belki henüz önemli büyüklüğe varmadık ama sayı olarak şu anda Avrupa’da ilk 5’teyiz. Orası da gelişecek, girişim sermayesi gibi birçok noktada kitle fonlaması gibi dünyada bu ekosistemin bütün bileşenlerini hayata geçirdik. Şimdi bir adım daha atacağız ve yatırım bankalarının Türkiye’de kurulmasını bir miktar kolaylaştıracağız.” diye konuştu.
Şimşek, sermaye piyasalarının daha da geliştirilmesi gerektiğini anlatarak, “Kalkınma bankaları önemli bir enstrüman. Dışarıdan da talep var. Bu yönde önümüzdeki dönemde belki girişi kolaylaştırıcı bir takım adımlar atacağız. Devletin kendi kalkınma bankasının yeniden yapılandırılması lazım ama bu işlerin devlet eliyle olmayacağını sizler benden daha iyi biliyorsunuz. Önemli olan bütün bu ekosistemi güçlendirmemiz” şeklinde konuştu.
ABD’yi güçlü kılan en önemli faktörlerden birisinin sermaye piyasalarının derin olması ve ne kadar aykırı olursa olsun fikirlere destek verecek birinin çıkması olduğunu söyleyen Şimşek, Kredi Garanti Fonu’nun (KGF) önemli bir çaba olduğunu, bu sene 55 milyar liralık KGF’nin ilk paketini onaylarken birkaç parantez açtıklarını, kaynak alımı noktasında kadın ve genç girişimciler için özellikle bir alan açtıklarını anımsattı.
“Hazine olarak biz sizlere kefil olmaya hazırız” diyen Şimşek, “Yeter ki sizler risk alıp fikirlerinizi hayata geçirip Türkiye’de katma değer üretesiniz” dedi.
Şimşek, açıklanan büyüme rakamlarına değinerek, sözlerine şöyle devam etti:
“Büyüme dünün rakamları bizim geleceğe bakmamız lazım. Önümüzdeki döneme ilişkin perspektif sunmamız lazım. Çok zor bir dönemde güçlü tedbirlerle iyi bir performans var. Önemli olan bunun daha dengeli hale gelmesi ve daha sürdürülebilir bir patikada bizim sürdürebilmemiz. Tabii ki bu büyüme Türkiye’ye güven veriyor. Türkiye en zor döneminde doğru politikalarla en kötüsünden sakınabildiği gibi çok iyi performans da ortaya koyabiliyor. Brezilya bize göre çok daha ufak tefek sorunlardan dolayı 5-6 yıldır büyüyemiyor.
Türkiye bu kadar büyük jeopolitik iç ve dış şoklara rağmen bu direnci gösterebiliyor. Reel ekonomide güçlü performans ortaya koyabiliyor. Geçen seneki büyüme bir takım yan etkilere de yol açmıştır. Şimdi makro finansal istikrarı tesis etme ve sürdürme, sürdürülebilir yüksek büyümenin sigortası olur. Bundan maksadım enflasyonun kontrol altına alınması, aşağı çekilmesi ve cari açığın daha makul, yönetilebilir düzeye çekilmesi.”
Dün birçok yatırımcı heyet ile görüştüklerini anlatan Şimşek, “Ekonominiz aşırı ısındı’ analizi düne ait bir analiz, geçen seneki hikaye. Şu anda gerek kredi genişlemesi gerekse diğer bütün öncü göstergelere bakarsanız OVP’ye uyumlu daha makul bir patikaya giriyoruz” dedi.
Şimşek, cari açığın görünenden daha düşük olduğunu vurgulayarak, altın ithalatının önemli bir kalem olduğunu, bunun ise temelde bozulmaya işaret etmekten çok muhtemelen geçici bir faktör olduğunu söyledi.
İthalatta bir gözetim olduğunu, referans fiyat uygulamasından dolayı gümrüklerde beyanın bazen kabul edilmediğini belirten Şimşek, “Bu da ithalatı olması gerekenden fazla gösteriyor. Buna ilişkin çalışmalar yapılıyor. Aslında cari açıkta görünenden çok daha mütevazi bir kötüleşme olduğu net, mesele cari açığı bizim kalıcı bir şekilde yüzde 3 ve altına çekmemiz. Bunun için de çok ciddi çabalarımız var” diye konuştu.
Şimşek, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını önemli ölçüde azalttıklarını ifade ederek, “Bugün yapılan yerli ve yenilenebilir enerji kapasitesinin devreye girmesiyle birlikte önümüzdeki 5-7 yıl arasında çok rahat bir şekilde Türkiye 3’te 2 düzeyinde elektriğini yerli kaynaklarla üretiyor olacak” dedi.
İlaç noktasında devletin önemli bir alıcı olduğunu, küresel ve yerel şirketlere uzun vadeli, öngörülebilir çerçeve sunduklarında, özellikle belli oranda satın alma garantisi verildiğinde yerlileşmenin başarılabileceğini anlatan Şimşek, bu noktada ilerleme olduğunu söyledi.
Şimşek, “Ar-Ge’de birim kurup devletin desteklerinden yararlanmıyorsanız çok şey kaçırıyorsunuz” diyerek, bu alanda yüzde 225 desteğin yanı sıra bazı fırsatlar sunduklarını dile getirdi.
Avrupa ile bir zirvenin yapılması, oradaki seçim atmosferinin geride kalmasının ilişkilerin yeniden düzene girmesi, ekonomi entegrasyonun hızlandırılması noktasında önemli bir fırsat olduğunu vurgulayan Şimşek, şunları kaydetti:
“Şu anda o iyileşme yaşanıyor. Amerika ile de belli bir noktada Türkiye anlaşmaya yakın. Müzakereler kısa vadede tekrar devam edecek ve sonuçlanacak. Türkiye Suriye’den gelen tehditlerle ilgili gerekli tavrını net şekilde koydu ve kontrol altına aldı. Bu Türkiye için jeopolitik, siyasi, ekonomik olarak en kötünün geride kalma ihtimalinin yüksek olduğunu gösteriyor.
Piyasanın algısı bu yönde demek istemiyorum fakat piyasanın algısı dünkü gelişmeler üzerine kurgulanmış. Şartlar değiştikçe ben inanıyorum ki bu algı da zamanla uyum sağlayacaktır. Aşırı ısınma kaygıları yersiz ve olduysa da geçen seneye aittir. Küresel ilişki ağımızda daha da ciddi bozulma olması ihtimali son derece zayıf, iyileşme sürecindeyiz. Bütün bu koşullarda dahi reform iradesini kaybetmedik.”