Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, ‘FETÖ’ operasyonlarına ilişkin hükümetten gelen "Kurunun yanından yaş yanmasın, at izi it izine karışmasın" açıklamalarının bir özeleştiri değil, soruşturmaları yürütenlere mesaj olduğunu söyledi. Türkeş, "Mahalle bakkalına kızdın diye FETÖ diye birisi suçlandığında asıl suçlunun da suçu hafifler. Bunu yapmayın diyoruz" dedi. Türkeş, "Almanya 500 bin kişiyi atmış, biz de 100 bin kişiyi atarız. Hiç gözünün yaşının da bakmayız" diye konuştu.
Türkeş, Altındağ'daki Cemil Meriç Kültür Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katıldı.
Doğan Haber Ajansı’nın (DHA) Türkeş, "Bize, 'Ya olur mu o kadar adam, bu adamların hepsi değil' deniyor. Biz onu bilemeyiz ama bunlar var. Telefonuna özel şifreli bir programı indirip, şifreyle aktive edip, ondan sonra birbiriyle bu şifre içinde görüşüp, bu şifreyi de haftada bir değiştiriyorsa, bu adamlar hayırlı bir işle uğraşmıyor demektir. Bunlar o kadar yüzsüz, korkak, garip bir ekipti ki hala bir babayiğit çıkıp da - Allah'a çok şükür kazanılmadı, kazanılsa herhalde başa geçmeye birbiriyle yarışacaklardı- bugüne kadar çıkıp da 'Ben bu işin içinde vardım' diyeni yok. Hepsi inkara sapmış bir ekip. Bir şeyi bilmemiz lazım, gelen istihbaratlar gösteriyor ki 50 binin üzerinde sırf telefonla birbiriyle şifreli haberleşen bir ekip var. Bununla hayırlı bir şey yapmadıkları açık. Bunu görmemiz lazım" diye konuştu.
Darbe girişimi bahane edilerek, bazı kişilerin tasfiye edilmeye çalışıldığı gibi bir hava oluşturulduğunu vurgulayan Türkeş, şunları söyledi:
"Hayır böyle bir şey yapılmıyor. Bunun yapılmaması için elden gelen yapılıyor. Cumhurbaşkanımız 'at izi it izine karıştı' dedi. Başbakanımız birçok defa bunu ifade etti. Bizler de her fırsatta imkan olduğunda bunu anlatıyoruz. Biz bunu anlatınca 'bak yanlış yaptılar kendilerini eleştiriyorlar' deniyor. Biz kendimizi eleştirmiyoruz. Biz bu işi yürüten, icra safhasındaki yargı mensubunu, emniyet mensubunu uyarmak için yapıyoruz, bu karıştırılmasın. Biz gördüğümüze işaret ediyoruz. Suçluyu ayırıp, suçluyu yargının önüne çıkartmaya kalkarken, mahalle bakkalına kızdın diye bunu da FETÖ'cü diye ihbar ettiğinde o esas suçlunun ayıbını da hafifletiyorsun. 'Bunu yapmayın' diye söylüyoruz. Ama büyük bir ekip var. Bu da bi vaka."
"Bu şikayet vesilesi oluyor ve konu uluslararası mahkemelere gittiğinde, uluslararası mahkemelerin verdiği karar net, her devlet kendisine çalışan memurundan, bürokratından yüksek sadakat bekleme hakkına sahiptir. Yüksek sadakatinin olmadığına inandığı insanlarla çalışmama hakkı da o devletin hakkıdır. Bunu şunun için anlatıyorum, 5 bin, 10 bin, 80 bin rakamı göze büyük geliyor da biz 79 milyonluk bir ülkeyiz bunun içinde yolda giden taksicinin üstünden geçen tankı kullanan var. Böyle bir hain ekibin herhalde bir kişi, üç kişi olmadığını bilmemiz lazım. Almanya 500 bin kişiyi atmış, biz de 100 bin kişiyi atarız. Hiç gözünün yaşının da bakmayız. Bu devlete sadakatin yoksa, bu millete hürmetin, bağlılığın yoksa, asgari bir vicdani mensubiyet hissetmiyorsan cehennemin dibine kadar yolun var.