Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan: YSK'nın medya üzerindeki ceza sopasını kaldırmak lazım
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, YSK’nın TV kuruluşlarına uyguladığı cezai yaptırımın doğru olmadığını söyleyerek, bu sistemin değiştirilmesi gerektiğini belirtti. Yeni Şafak Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi’nin aktardığı bilgilere göre Akdoğan, “Önümüzdeki süreçte bu yaptırımları, medyanın üzerindeki bu ceza sopasını kaldırmak lazım” dedi.
Yeni Şafak gazetesinde yer alan haber şöyle:
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, YSK’nın TV kuruluşlarına uyguladığı cezai yaptırımın doğru olmadığını söyledi. Akdoğan, daha önce bu konuyu gündeme taşıdığını ancak muhalefetin yanaşmadığını anımsatarak, “Önümüzdeki süreçte bu yaptırımları, medyanın üzerindeki bu ceza sopasını kaldırmak lazım” dedi.
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, YSK'nın özel kanalların seçim yayınlarına yönelik cezalarını eleştirdi. Bu sistemin değiştirilmesi gerektiğini belirten Akdoğan, özel yayınlara kamu yayınları gibi “nasıl yayın yapacak, kimi ne kadar çıkaracak" gibi kıstaslar getirilmesi ve cezai yaptırım uygulanmasını doğru bulmadığını söyledi. Kanalların kendi yayın politikasına göre yayınını belirlemesi gerektiğini ifade eden Akdoğan "Burada devletin, RTÜK'ün, YSK'nın ceza vermesi vs. Ben bunları doğru bulmuyorum" dedi. Geçtiğimiz dönemde TBMM'de bu konuyu gündeme taşıdığını, “gelin değiştirelim, kimseye ceza verilmesin" dediğini ancak muhalefetin destek vermediğini anlatan Akdoğan, “Önümüzdeki süreçte bu cezalar, yaptırımlar, medyanın üzerindeki bu ceza sopasını kaldırmak lazım. Bizim bir şekilde bu konuyu düzenlememiz lazım" dedi.
Seçim öncesindeki bütün argümanları çöktü
1 Kasım seçim sonuçlarını değerlendiren Akdoğan, MHP'nin 57, HDP'nin ise 60 ilde vekil çıkaramadığını anımsatarak, “Bu, vahim bir tablo. Sadece HDP değil, MHP de Türkiye partisi olamamış. Türkiye'nin önemli bir kısmında hiçbir varlık gösteremiyor" dedi. CHP'nin ise 34 şehirde vekil çıkaramadığını anımsatan Akdoğan, 3 ilde vekil çıkaramayan AK Parti'nin ise bütün şehirlerde oyunu arttırdığını kaydetti. “Bütün bölgelerde biz birinci partiyiz. Önemli olan da bu geri dönüş olayı" diyen Akdoğan, 1 Kasım seçimlerinde, 7 Haziran'da ortaya atılan çok sayıda argümanın da çöktüğünü söyledi. Akdoğan, 1 Kasım'ın çökerttiği anlayışları; “ANAP'laşma söylentileri", “seçmenin koalisyon istediği iddiası", “terörle mücadele ortamında AK Parti seçim kazanamaz" ve “AK Parti bölgeyi kaybetti" anlayışları, “HDP barajı geçerse, 4 partili Meclis olursa, tek başına iktidar çıkmaz" argümanı olarak sıraladı.
Türkiye'nin bütünlüğü kazandı
AK Parti'nin doğu ve güneydoğudaki illerde ciddi oy artışı yaşadığını belirten Akdoğan, “Etnik milliyetçilik yapan, kimlik siyaseti yapan MHP ve HDP'nin gerilemesi.. Bu, siyasetin normalleşmesi ve Türkiye'nin bütünlüğü açısından bence çok olumlu bir durum" dedi. AK Parti'nin kısa bir süreçte bütün zorlukları aşarak iktidar olmasının önemine dikkat çeken Akdoğan, AK Parti'nin asıl başarıyı bundan sonraki icraatları ile göstereceğini vurguladı.
Güveni boşa çıkarmayacağız
AK Parti'nin, aldığı oydan ziyade, bundan sonraki icraatları ve yapacakları ile anılıp tarihe geçeceğini söyleyen Akdoğan ciddi bir şekilde reformlar, icraatlar, vaatler ve bunları hayata geçirecek bir takvim için planlama yaptıklarını söyledi. Vatandaşa ne söz verildiyse bunları en kısa sürede gerçekleştireceklerini belirten Akdoğan "AK Parti'ye vatandaşın güveninin oluşması da önemli. Popülist laflar değil, “yaparsa AK Parti yapar" şeklinde bir anlayışın oluşması, Ak Parti'ye tekrar güvenoyu verilmesi önemli. Bunu boşa çıkarmamak, gereğini yapmak gerekiyor. İnşallah bunları hayata geçireceğiz" diye konuştu. 1 Kasım'ın mesajının “yapıcı siyaset tarzı, üslubu, dili, uzlaşı kültürünü geliştirme" olduğunu söyleyen Akdoğan, “Buna göre herkesin bir temiz sayfa açması, kendini yenilemesi önemli. Yani siyasette illa iktidara gelmeniz gerekmiyor, uzlaşma sadece hükümet kurma sürecinde olan bir şey değil. Ülke yönetiminde de uzlaşı kültürü önemli" dedi. Akdoğan, bundan sonraki süreçte seçmenin verdiği bu "uzlaşı kültürünü geliştirin" mesajını herkesin doğru anlaması ve çaba göstermesi gerektiğini söyledi.