Başbakan Binali Yıldırım Singapur ve Vietnam'ı ziyareti öncesi havalimanında açıklamalarda bulundu. Yıldırım "Afrin ve İblid kaynayan kazan gibi. Bölgede kimin eli kimin cebinde belli değil" değerlendirmesinde bulundu. Yıldırım'ın konuşmasından satır başları şöyle;
“Afrin kaynayan kazan gibi, kimin eli kimin cebinde belli değil. Terör örgütlerinden biri diğerinden iktidarı devralıyor. Bunun bedelini de orada yaşayan masum insanlar ve Türkiye ödüyor. Terör tehdidi sürekli mevcut. Bu sabah 5 DEAŞ örgüt mensubunu sınırı izinsiz geçerken yakalandı. Türkiye ülkemizin sınır güvenliği bakımdan, var olan tehdit ister içeride olsun, ister dışarıda olsun, gereken cevabı verir. İran Rusya veya diğer ülkelerin askeri personelinin, Genelkurmay başkanlarının veya üst düzey siyastçilerinin gelip gitmesi gayet normal. Suriye’de kalıcı barış oluşması için müşterk bir çalışma var. Amaç sağlanan geçici ateşkesin, kalıcı hale getirilmesi ve Suriye için nihai barış sürecinin sağlanması. Bunlar gelip Türkiye’de istişare ediyorlar. Suriyenin geleceği bakımından, Suriye’deki insanların tekrar evlerine bakrarklarına dönmeleri bakımından konuya türkiyenin katkı sağlamasından normal bir şey yok.”
“Memursen ve Çalışma Bakanı ile bir görüşme yapacağınızı öğrendik. Detay alabilir miyiz?” sorusuna ise Yıldırım, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız bir süreden beri memurlarımız adına toplu sözleşmeleri muhataplarıyla sürdürüyor. Pazartesi gece yarısına kadar süre var. Mutabakat sağlanırsa sözleşme imzalanmış olacak. Sağlanamazsa hakem kuruluna gidilecek. Hakem kurulu bir kara verecek ve karar uygulanacak. Ümit ederiz ki hakeme gerek kalmadan makul düzeyde anlaşma sağlanır. Memurlarımızı, çalışanlarımızı enflasyonun altında bir ücrete mahkum etmeyeceğiz. Enflasyon kayıplarını vereceğiz bir takım yan imkanlarla bunun üzerinde bazı imkanları sağlamış olacağız” dedi.
“Diyanet İşleri Başkanılğı koltuğu boş biri bir atama yapıldı mı bir isim belirlendi mi" sorusuna ise Yıldırım “Adayın var mı? Atanınca herkes zaten öğrenecek” dedi.