Başbakan Binali Yıldırım, Rusya'yla barışın ardından gündeme gelen Suriye krizine ilişkin olarak, "Esad geçiş sürecinde muhatap olarak kabul edilebilir, ama Suriye'nin geleceğinde yeri olamaz" açıklamasını yaptı.
Başbakan Yıldırım, çözüm sürecinin tekrar devreye sokulup sokulmayacağına dair de "Yeni bir barış süreci olmayacak. Terör örgütüyle diyaloğa girmeyiz" değerlendirmesini yaptı.
Yıldırım, Gülen'in ABD'den iadesine ilişkin olarak "ABD'den Gülen'in iadesinin hızlandırılmasını istiyoruz" ifadesini kullandı.
Başbakan Binali Yıldırım, 21 medya kuruluşunun temsilcileriyle kahvaltılı toplantıda bir araya geldi. Vahdettin Köşkü'nün bahçesinde düzenlenen ve basına kapalı olarak yaklaşık 2 saat süren toplantıya Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek de katıldı. Toplantıda, AA İngilizce, AA Arapça, Associated Press, AFP, Reuters, DPA, Xinhua, Bloomberg, CNN International, ARD, Al Jazeera Arapça, France 24, TRT World, Al Araby TV Network, The Wall Street Journal, The New York Times, Asahi Shimbun, Süddeutsche Zeitung, Le Figaro, Daily Sabah, Hürriyet Daily News ve The Times'ın temsilcileri yer aldı.
NTV'de yer alan habere göre, Başbakan Yıldırım burada şu değerlendirmelerde bulundu:
"ABD’den Fetullah Gülen’in iadesi sürecini hızlandırmasını istiyoruz. Türkiye, Suriye’nin etnik olarak bölünmesine izin vermeyecek. Beşar Esad, geçiş sürecinde kalabilir ama gelecekte yeri yok. Önümüzdeki 6 ayda Suriye’de daha aktif rol oynayacağız.”
"Türkiye 6 ay içinde suriye konusunda aktif rol oynayacak. Esad geçiş sürecinde bir muhatap olarak kabul edilebilir ancak Suriye'nin geleceğinde yer alamaz. Türkiye Suriye'nin etnik olarak bölünmesinze izin vermeyecek. Suriye konusunda çözüm için İran, Körfez ülkeleri, ABD ve Rusya ortak çalışmalı."
"MİT'le ilgili bir çalışmamız var. Gelişen dünya şartları, iletişim teknolojileri istihbarat örgütlerinde de yenilenme gerekiyor. Örneğin, ABD için milat 11 Eylül 2001 oldu. O tarihten sonra yeniden yapılanmaya gittiler.
"15 Temmuz bir kez daha gösterdi ki koruyucu önlem, önleyici istihbarat çok önemli. Keşke bize haber gelmemiş olsaydı, ama darbe girişimi önlenebilmiş olsaydı.
"O yüzden istihbarat teşkilatının, özellikle iç istihbaratın güçlendirilmesi gerekiyor. İstihbaratı iç ve dış olarak yeniden yapılandıracağız. Ama sınıra kadar geldim, burada durdum demeyecek.
"Bunların üzerinde de bir istihbarat koordinasyon, bir çatı yapı teşkil edilecek. Amaç, hem onların birlikte çalışmasını sağlayacak, hem de onları denetleyecek bir yapı.
"Çünkü bugün istihbaratta en önemli konu dinlemek değil. Dinleyeni kim dinleyecek? Yani yaptığı dinlemeyi kendi grup çıkarı için mi, şeytani amaçları için mi kullanacak? Bunları da kapsayan bir çalışma yapılıyor."