Başbakan: Darbe girişimini yakın korumalarımızdan ve eşimiz dostumuzdan öğrendik

Başbakan: Darbe girişimini yakın korumalarımızdan ve eşimiz dostumuzdan öğrendik

Başbakan Binali Yıldırım, darbe girişimini nasıl haber aldıklarına dair, "Kimden öğrendik, yakın korumalarımızdan ve vatandaştan, eşimizden dostumuzdan öğrendik" dedi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da istihbarat zaafı olduğunu belirterek, "Darbe girişimini eniştemden öğrendim" demişti.

Darbe girişimi sırasında bombalanan Gölbaşı Özel Harekât Merkezi'ni ziyaret eden Yıldırım, "Hain teröristler 43 yiğidimizi şehit ettiler. Toplamda 50 şehidimiz var" dedi. "Bize delil delil diye ipe un serenlere yüce Türk milleti adına şunu söylüyorum: Bundan daha büyük bir delil var mı kardeşim?" diye soran Başbakan, "Kendi halkını havadan ve karadan tarayan, uçaklarla bomba yağdıran bu ölüm makinelerinin arkasında durmaktan vazgeçin. Milletin üzerine bomba yağdıran bu ölüm makinelerinin arkasında durmaktan vazgeçin" ifadesini kullandı.

Başbakan Yıldırım, sosyal medyada yayılan yeni darbe girişimi söylentilerine itibar edilmemesini isteyerek, "Vatandaşlar tedirgin olmasın ama tehlike bitmiş değil" diye konuştu.

Başbakan Yıldırım'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

Değerli basın mensupları,

Bugün cuma. Hainlerin Türkiye Cumhuriyeti’nin birliğine, bağımsızlığına, demokrasisine karşı hazırlık yaptıkları günün haftasındayız. FETÖ mensuplarının, asker kılığındaki teröristlerin burada ülkenin, milletin bağımsızlığına, milli iradesine karşı başlatılan bu girişimi sona erdirmek için hazırlık yapan 43 tane yiğidimizi attıkları bombayla şehit ettiler. Az önce baktığımız bir çukur gördük, bir helikopter adeta enkaz haline geldi. Orada da 7 yiğit kardeşimizi şehit verdik. 50 kardeşimizi şehit verdik.

 

"Kendi halkınabomba yağdıran bu ölüm makinelerinin arkasında durmaktan vazgeçin"

 

Hepsinin alnından teker teker öpüyorum. Onlar bizim yiğitlerimizdi, onlar Türkiye’nin bekası için canlarını ortaya koyan yiğitlerdir. Onların başındaki Turgut Aslan başkanlarına da Allah’tan acil şifalar diliyorum. Değerli kardeşlerim. Şu manzaraya bir bakın. Burası Suriye değil, Filistin değil, burası Ankara’nın kalbi ve vatandaşın dişinden tırnağından, ekmeğinden artırdığı paralarla alınan bombalar, füzeler, uçaklar, yine bu ülkenin güvenliği, huzuru için çalışan polis kardeşlerinin üzerine acımasızca saldırıyor. Bu örgütün cinnet noktasına geldiğini, ne kadar insanlıktan çıktığını gösteren bundan daha açık bir delil olamaz. Bize delil delil diye ipe un serenlere yüce Türk milleti adına şunu söylüyorum: Bundan daha büyük bir delil var mı kardeşim? Kendi halkını havadan ve karadan tarayan, uçaklarla bomba yağdıran bu ölüm makinelerinin arkasında durmaktan vazgeçin.

 

"Vatandaşlar tedirgin olmasın ama tehlike bitmiş değil"

 

Büyük bir bela. Milletimizin, her şeyden önce sizlerin ülkemize Başkomutanımızın çağrısına, bizim çağrımıza kulak vererek meydanlara inmeniz ve bu darbeci bozuntularına gözünüzü kırpmadan karşı durmanız en büyük arzumuzdur.

Tehlike bitmemiştir. Şu anlamda bitmemiştir, vatandaşımız rahat olsun. Hayat normal seyrine girmiştir ancak uyanık olmakta fayda var. Zayıf da olsa intikam duygusuyla harekete geçmeye çalışan çılgınlar olabilir, buna karşı da tedbirlerimizi alıyoruz. Zaman zaman sosyal medyada tezviratlar yapılıyor, bilgi kirliliği var. Bunun maksatlı olduğunu gözardı etmeyelim. İnsanları paniğe sevk edip başka kalkışma planları için fırsat kollayanlar olabilir.

Bizim yaptığımız açıklamalar ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın yaptığı açıklamaları dikkate alın. Değerli arkadaşlar, tekrar başımız sağolsun. Şehitlerimize rahmet diliyoruz.

Yargı da bu dönemde çok iyi çalıştı. Çok esaslı bir biçimde bu darbeci bozuntularını teker teker topladı, adaletin eline teslim etti. Hukuk devleti intikamla hareket etmez. Adaletle davranılacak ama dökülen hiçbir kan hesap sorulmadan kalmayacak. Yapanlar mutlaka ve mutlaka teker teker adaletin önüne çıkarılacaklar, en ağır cezayı alacaklar.

Hükümetimiz olaya hakimdir. Herhangi bir kışkırtmaya, provokasyona imkan vermeyelim. Parti görüş farkı olmaksızın devam edelim. Bildiğiniz gibi 15 Temmuz Şehitler Günü olarak kabul edildi ve Jandarma Genel Komutanlığı’yla Beştepe Külliyesi arasındaki alan yeniden düzenlenecek. İki anlamı var, bir tanesi bu hain yapının karargahlarından biri Jandarma Genel Komutanlığı’ydı. Diğeri de hedef olan külliyeydi. Unutmak yeni felaketlerin habercisidir. Unutmayacağız, unutturmayacağız ve Türkiye’nin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine ve istiklaline kalkışanlar her türlü şekilde en ağır cezayı alacaklar. 

En önemlisi Türk medyası fevkalade büyük başarıyla bu sınavdan geçti. Milli duyguların, bağımsızlık hissiyatının ne kadar yüce bir değer olduğu medya kuruluşlarımızca görüldü ve darbecilerin işine gelecek hiçbir habere yer vermediler. Tavrını Türkiye’nin geleceği yönünde koydu. Sorumlu vatandaş anlayışıyla yayınlarınızı sonuna kadar sürdürdünüz. Teşekkür ediyoruz. Bir bilgi de genel müdürümüz söyledi. Bu caminin imamı da sala okuyup geldikten sonra şehit edildi.

Yabancı basın her zamanki gibi tek taraflı, Haşhaşi örgütün etkisinde kalarak yayın yapmaya devam ediyor. Tüm dünya biliyor ki bu alçakça bir darbe girişimidir. 

 

"Darbe girişimini yakın korumalarımızdan ve eşimiz dostumuzdan öğrendik"

 

Temizlik yapılacak dediniz. Şöyle kaygılar var, FETÖ temizlenecek ama bir taraftan kurunun yanında yaş da yanar mı? O geceye ilişkin hala merak edilenler var. Siz darbe girişimini kimden öğrendiniz?

Arkadaşlar tabii, darbe girişiminin başladığını biz hemen hemen 15 dakika sonra öğrendik. Kimden öğrendik, yakın korumalarımızdan ve vatandaştan, eşimizden dostumuzdan öğrendik. Neler olduğu hakkında herhangi bir bilgi gelmiş değil. Bunların şu anda önemi yok. Şu anda önemi olan şey, biz bertaraf ettiğimiz bu belanın tekrar dönüp dolaşıp bir tehdit olmaması için ne lazımsa onu yapıyoruz. İnce, titiz çalışmalarla bu yapı içerisinde yer almış, bu yapı adına devlete karşı suç işlemiş olanlar bizim hedefimizdir. Masum vatandaşlarımızın böyle bir muameleye tabi olması söz konusu değil. Terör örgütünün sözde başı çıkmış, bu işe “Ahmaklık” diyor. Bu millet ne diye sokağa çıktı diyor. “Bunlar ne yapıyor?” diyor. Bu işin sürdürülebilir bir yanı yok.

Şu andaki acil konumuz binde bir, milyonda bir bile ihtimali ortadan kaldırmak, milletin rahat uyku uyumasını sağlamak. Bütün bu iddialar gözden geçirilecek ve gereği yapılacak. Önemli olan bizim haberimiz olduktan sonra ne yaptığımızdır. Orada yaşanan hataları, zafiyetleri değil de ondan sonraki işler nedir? Hain örgüt çökertilmiştir, milletimiz nefes almıştır. 

Bir şey daha var. Bugünlerde bu terör örgütü yaptığı faaliyetlerle sonuç alamayınca, yok şeker karaborsa, yok benzin bilmem ne, bunlar akla ziyan şeylerdir. Memlekette hiçbir şeyin sıkıntısı yoktur. Bulanık suda balık avlamaya çalışanlara sesleniyorum. Asla ve asla böyle bir işe tevessül etmesinler. Bu da bir başka yanlıştır.