Başbakan Binali Yıldırım, Afganistan'da Türk Görev Kuvveti Komutanlığı'nı ziyaret ederek, "Bosna'da derdimiz barıştır, Kosova'da tek meselemiz barıştır, Somali'de, Irak'ta, Katar'da ve burada Afganistan'da tek amacımız var barışı sağlamaktır. Bizim askerimiz Suriye'ye El Bab'a, Afrin'e aynı şekilde barış için gitmiştir, barış için vardır" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, resmi temasları kapsamında Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani ile görüşmesinin ardından Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı'na gitti. Burada, Afganistan Türk Görev Kuvveti Komutanlığını (ATGK) ziyaret eden Yıldırım, birliğe gelişinde askerler tarafından karşılandı.
Yıldırım, Komutanlıkta, ABD Afganistan Kuvvetleri Komutanı ve NATO öncülüğündeki Kararlı Destek Operasyonu Komutanı Orgeneral John Nicholson'ı kabul etti. Daha sonra ATGK Komutanı Tuğgeneral Tayyar Aydın ile görüşen Yıldırım, Aydın'dan birliğin Afganistan'daki faaliyetlerine ilişkin brifing aldı, şeref defterini imzaladı. Buradan Birliğin helikopter hangarına geçen Yıldırım, askerlerle buluştu.
Mehmetçik'e hitap eden Başbakan Yıldırım, Kabil'deki askerlerin başarılardan duydukları gururu ifade etti. Kabil'deki Mehmetçik'in görevinin Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı Harekatlarındaki silah arkadaşlarının yaptığı görevlerden farklı olmadığını vurgulayan Yıldırım, "Kahraman ordumuz bulunduğu her yerde, ülkede barış, huzur, refah için vardır. Bosna'da derdimiz barıştır, Kosova'da tek meselemiz barıştır, Somali'de, Irak'ta, Katar'da ve burada Afganistan'da tek amacımız var barışı sağlamaktır. Bizim askerimiz Suriye'ye El Bab'a, Afrin'e aynı şekilde barış için gitmiştir, barış için vardır." diye konuştu.
Mehmetçik'in Afganistan'da barışın sağlanması, halkın acılarının azaltılmasına yönelik çalışmalarına ilişkin bilgi aldığını dile getiren Başbakan Yıldırım, şöyle devam etti:
"Nasıl ki Afganistan halkı omzunda ay yıldız olan askeri gördüğünde onu kucaklamak istiyorsa inanın ki Suriye'de El Bab'da, Afrin'de de aynı manzarayı, sahneleri yaşıyoruz. Afrin'de halk, kahramanlarımızı büyük sevinçle karşıladı, bağrına bastı. Çünkü onları yıllardan beri gördükleri zulümden kurtarmış ve bölücü terör örgütünün, DEAŞ'ın verdiği zararlar sona ermişti. Bir yerde Türk askeri varsa orada güven, emniyet, hakkaniyet vardır, orada barış vardır. Özellikle bir isimden bahsetmek istiyorum; Fahrettin Paşa. Birinci Dünya Savaşı'nın en önemli kumandanlarından biri. Kendisi Medine'yi savunmakla görevlendirilmişti. Medine'ye uzun müddet kahramanca savunduğu için 'Medine Müdafii' ya da 'Çöl Kaplanı' gibi unvanları hak etmişti. Bu efsanevi komutan daha sonra Cumhuriyet kurulmadan önce, Kurtuluş Savaşı yıllarında Afganistan'a büyükelçi olarak gönderildi. Fahrettin Paşa'nın buraya büyükelçi atanmış olması Türkiye- Afganistan dostluğunun ta en başta ne kadar önemli olduğunu göstermektedir."
Afgan halkının İstiklal Harbi sırasındaki desteğinin Türk halkı tarafından asla unutulmayacağını vurgulayan Başbakan Yıldırım, "Zor zamanlarda Afgan halkının yanında olmak bizim için tarihi bir sorumluluktur. Bu sorumluluğu yerine getirmek için sizler buradasınız. Görevinizi en iyi şekilde yaptığınız için göğsümüz kabarıyor, sizlerle gurur duyuyoruz." dedi.