Başbakan Binali Yıldırım, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki cunta yapılanması tarafından düzenlenen darbe girişiminin kilit ismi Adil Öksüz'ün darbe girişiminden 6 gün sonra (21 Temmuz 2016) ABD İstanbul Başkonsolosluğu adına kayıtlı bir numaradan aranmasına ilişkin açıklama yaptı. ABD Büyükelçiliği'nin Öksüz'ün vizesinin iptal edikdiğini bildirmek amacıyla arandığı açıklamasına değinen Yıldırım, "Daha tatmin edici bir açıklama bekleriz" dedi.
Yıldırım, Halkbankası Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın tutuklanması hakkında ''Bu konuyla ilgili şu anda Halkbankası gerekli hukuki süreci başlatmış durumda. İşin mahiyetini detaylarını anlayacağız önümüzdeki günlerde. Ülkemizi ziyaret etmekte olan Amerika Dışişleri Bakanı'na da bu konu açılacak ve bunun sebebi sorulacaktır mutlaka" diye konuştu.
NTV canlı yayınında Oğuz Haksever'in sorularını yanıtlayan Yıldırım'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Öksüz'ün ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğundan aranmış olması, bunun ifadelere girmiş olması ve ifadelere girmesinden sonra 'Biz vizesini iptal etmek için aradık. 15 Temmuz'un faillerinden biriydi, onun için biz de duyarlılık gösterdik, Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı sorumlu davrandık, hemen vizesini iptal ettik'. Resmi açıklama bu. Yersen. Tabii başka şeyler de var mı yok mu bakmak lazım. İnsan 'Her iş bitti de o mu kaldı?' sorusunu sormaktan da geri duramıyor. Daha tatmin edici bir cevap bekleriz."
'Bu konuyla ilgili şu anda Halkbankası gerekli hukuki süreci başlatmış durumda. İşin mahiyetini detaylarını anlayacağız önümüzdeki günlerde. Ülkemizi ziyaret etmekte olan Amerika Dışişleri Bakanı'na da bu konu açılacak ve bunun sebebi sorulacaktır mutlaka. İddia odur ki 2011 yıllarında İran’a ambargoyu ihlal eden bir takım transferlerde imzası var o yüzden gözaltına alındı şekliden ilk bilgiler gelmiş durumda. Hukuki süreci takip edeceğiz.''
Irak'ta Kerkük İl Meclisi'nin, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi bayrağının resmi kurumlara asılmasıyla ilgili tasarıyı onaylamasına ilişkin konuşan Yıldırım, "Konunun iki tarafı var, bir Irak bağlamında ele almak lazım. Irak'ın toprak bütünlüğü içerisinde yer alan bir şehir. Kuzey Irak Bölgesel yönetimine dahil değil. Bu yapılan bir emrivakidir. Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi, bir emrivaki ile burası benim bölgeme dahildir dedi. Buna Bağdat Merkezi Yönetiminin rızası yok. Bölgede yaşayan Türkmenlerin Arapların rızası yok. Dolayısıyla, bu Irak Anayasasına göre fiili bir durumdur, aykırı bir durumdur. Bizim açımızdan da bu doğru bir iş değildir. Gerekli tepkiyi diplomatik yollardan Dışişleri Bakanlığımız yapmıştır. Biz de uyarılarımızı yaptık. Bu işin yanlışlığını ortaya koyduk" dedi.
MGK bildirisinde yer alan ifadenin ardından Başbakan Yıldırım'ın yaptığı açıklamayla da Fırat Kalkanı Harekatı'nın bittiği resmen ilan edildi.
Rakka'ya operasyon yapılıp yapılmayacağının sorulması üzerine Başbakan Yıldırım, "Bize henüz resmi bir dönüş olmuş değil. Yani Rakka operasyonunda nasıl hareket edecekleri, YPG ile SDF ile PYD ile mi beraber olacakları, yoksa Türkiye ile beraber, ÖSO unsurlarıyla mı beraber olacaklar, bunun kararını henüz bize iletmiş değiller. Ama yaşanan gelişmeler sanki, geçmiş yönetimin gittiği yoldan gidiliyormuş gibi intibasını veriyor. Bu konu, amasız fakatsız yarın gelen ABD Dışişleri Bakanına söylenecek ve bu konudaki ABD'nin duruşunun tutumunun netleşmesi istenecek" açıklamasında bulundu.
“Gündemde yoktu, gündemde olmayan bir konuydu. Biliyorsunuz, OHAL 19 Nisan’a kadar geçerli. 19 Nisan’dan önce de bir karar alınır, aynı anda Meclis’e bildirilir ve Meclis gereğini yapar eğer uzatılacaksa. Her an gündeme almanın bir aciliyeti yok”