Başbakan Yıldırım'dan yazılı vurma emri talebine: Vur kardeşim, sesimi kaydet ve vur!

Başbakan Yıldırım'dan yazılı vurma emri talebine: Vur kardeşim, sesimi kaydet ve vur!

Darbe gecesi yaşananlara dair ayrıntılar çıkmaya devam ediyor. 15 Temmuz gecesi cunta uçaklarının yakıtının bitmesiyle birlikte ineceği düşünülürken Tanker Üs Komutanı’nın rolü ortaya çıktı. Havada darbeci F-16'lara yakıt ikmali yapıldığının anlaşılmasından sonra Başbakan Binali Yıldırım, Ankara ve İstanbul hava sahasını kapattırdı. Korgeneral’e uçan bütün unsurların vurularak etkisiz hale getirilmesi talimatını verdi. Hürriyet'ten Deniz Zeyrek'in kulis haberine göre, komutan, “Efendim yazılı emir lazım” deyince Yıldırım “Vur kardeşim, sesimi kaydet ve vur” diye bağırdı.

Donanma Komutanı Veysel Kösele "terör saldırısı var" yalanıyla kaçırılmış

Deniz Zeyrek'in Hürriyet'in bugünkü (18 Temmuz 2016) nüshasında yayımlanan yazısından ilgili bölüm şöyle:

Ankara’daki kritik hava üssü darbecilerin en önemli karargâhı oldu. Darbeyi yönettiği ileri sürülen Orgeneral Akın Öztürk de burada görev aldı. Üste bulunması gereken personelin önemli bir bölümü tatbikat yalanı ile uzaklaştırıldı. Kalan unsurlar da dışarıdan gelen darbeci bir birlik tarafından etkisiz hale getirildi. Orgeneral Akar ve karargâhtaki generaller Akıncı Üssü’nde tutuldu. Akıncı’daki 141. Filo uçaklarının iki amacı vardı. Birincisi Ankara ve İstanbul’da alçak uçuşlar yaparak darbenin emir komuta zinciri içinde gerçekleştiği izlenimi yaratmak. İkincisi ise darbecilerin gücünü gösterip, darbeye karşı duracak silahlı birlikleri ve polisi caydırmak. Darbeciler, Diyarbakır’daki üs komutanını da yanlarına çekmişti. İncirlik’teki Tanker Üs komutanlığı ve Çiğli’deki üs komutanı da darbecilerin yanındaydı. Ankara’daki Kara Havacılık Okulu’na ise ulaştırma görevi verildi. Orgeneral Akar, Akıncı Üssü’ne helikopterle götürüldü.

Hava Kuvvetleri’nin diğer unsurları darbeyi anlamasın diye Hava Kuvvetleri Komutanı, Eskişehir’deki Muharip Hava Kuvvetleri Komutanı ve 11 havacı generalin bulunduğu düğün fırsat bilindi. 5 helikopterle düğünün yapıldığı Moda Deniz Kulübü’ne baskın yapıldı ve komutanların hepsi Kara Havacılık Okulu’na götürülerek tutuldu. Ancak iki korgeneral ve bir tuğgeneral düğünden erken ayrılmıştı ve bu durum darbe girişiminin kaderini değiştiren önemli bir durum oldu.

Girişimin başladığı saatlerde İstanbul’da olan Başbakan Binali Yıldırım, düğünden erken ayrılan bir Havacı korgeneral ile temasa geçerek, Akıncı Üssü’nün kontrol altına alınmasını istedi. Uçakların yakıt bitince ineceği söylense de Tanker Üs Komutanı’nın rolü ortaya çıktı. Uçaklar havada yakıt ikmali yapıyordu. Bunun üzerine Başbakan Yıldırım, Ankara ve İstanbul hava sahasını kapattırdı ve Korgeneral’e uçan bütün unsurların vurularak etkisiz hale getirilmesi talimatını verdi. Komutan, “Efendim yazılı emir lazım” deyince Yıldırım, “Vur kardeşim, sesimi kaydet ve vur” diye bağırdı. Bunun üzerine Eskişehir ve Bandırma üsleri harekete geçirildi. Kaldırılan uçaklar İstanbul ve Ankara’da uçmaya başladı. Akıncı’daki pistleri vurdu. Cumhurbaşkanlığı sarayının etrafındaki bazı darbeci tanklar F-16 ile vuruldu.

 

MİT'çiler ağaçları siper aldı

 

Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal İle Muharip Hava Komutanı Mehmet Şanver kurtarıldıktan sonra karargâha gittiklerinde yanlarında Orgeneral Akın Öztürk’ün de olduğu öğrenildi. Öztürk’ün Akıncı’dan mağdur gibi ayrıldığı, ancak darbecilerin başında olduğu MİT tarafından rapor edilince dün sabah saatlerinde evden alındığı öğrenildi. Öztürk’ün Ankara Emniyeti’nde sorgulandığı bildirildi. Komutanların düğün programının darbeciler tarafından bilindiği, günün özellikle seçildiği öğrenildi.

F-16’lar konusunda sıkıntı yaşayan darbeciler bu kez alçaktan ve gece uçuşu yaptırdıkları helikopterlerle Cumhurbaşkanlığı’nı, TBMM’yi, Emniyet Müdürlüğü’nü, Özel Harekât Başkanlığı’nı ve MİT’i vurdu. Silahlı olmayan Sikorsky helikopterlerindeki darbeciler bu kurumları doçka tarzı makineli tüfeklerle taradılar, bomba attılar. MİT Mensupları, kampusundan kurumu savundu. Çatışma sırasında zaman zaman bahçedeki ağaçlar bile siper alındı.