Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Marmara üniversitesi'nin açılış töreni için geldiği üniversitede bir grup öğrenci tarafından protesto edildi. Başbakan Erdoğan, Marmara Üniversitesi'nin yeni öğretim yılı nedeniyle düzenlenen açılış törenine katıldı. Tören esnasında öğrenciyken hocası olan Orhan Oğuz'la karşılaşan Erdoğan, hocasının elini öptü ve bir süre sohbet etti. Öğrencilerden protesto Erdoğan'ın üniversiteye gelişini haber alan bir grup öğrenci kampus bahçesinde toplanarak Erdoğan'ı protesto etti. Protestocu grup Erdoğan'ın konuşma yapacağı salona yaklaştırılmazken öğrenciler protestolarına uzun süre devam ettiler. ‘Bilişim sınıfları kurduk’ Dışarıdaki öğrenci protestosundan haberdar olmayan Erdoğan Marmara Üniversitesi'nde şu mesajları verdi: - 2002 yılında iktidara geldiğimizde eğitim alanında iç açıcı olmayan bir manzarayla karşılaştık. Okul imkânı olmayan yüz binlerce çocuğumuz vardı. İmkân olsa bile okula gönderilmeyen çocuğumuz 780 bin kız çocuğumuz var. - Hemen kız çocuklarımızın okula gönderilmesi için kampanya başlattık ve 300 bin kız çocuğumuzu okula kazandırdık. - 6 yıl içinde 123 bin yeni dersliği Türkiye’ye kazandırdık. 8 veya daha fazla dersliği olan bütün okullarımıza bilişim sınıfları kurduk. - Biz geldiğimizde okullaşma oranı yüzde 27’ydi. Şimdi ise yüzde 36. Bizden öncekileri eleştirmek için istemiyorum. Bizden sonra bu koltuklara oturdukları bizi hayırla ansınlar, yatırımlarımızı, reformlarımızı daha ileri noktalara taşısınlar, hükümet olarak da bu sorumluluğun bilincinde eğitimi öğretimi birinci sırada yarınlara taşıma gayretiyle bu süreci işleteceğiz. - Ülkemizde her şeyi devletten bekleme anlayışı en büyük yanlışımız olmuştur. Aslında devlet düzenleyen denetleyen koordine eden bir anlayışla bu işi ele alsaydı çok daha ileri mesafelerde olacaktır. Bunu biz eğitimde sağlıkta bunu devreye soktuk. Hastane yok diyemezsin - Sağlıkta dedik ki bu iş sadece devletle yürümez. Devlet yatırımdaki o gecikmeden kaybettiğini mevcuttan gidermek suretiyle hem kaliteyi yakalayacağız hem de kuyruklardan kurtulacağız. İş bitti mi? Hayır bitmedi. Çünkü daha eksikler var. Ama inanıyorum bu bu eksikliklerimizi de gidereceğiz. - Benim vatandaşım kendi ilinde sorununu çözebiliyor. Başka şehre gitmiyor. Bunlar kolay olmadı. Doktor hemşire ebe noktasında açık oluşmaya başladı. Biz üniversitelerden talepte bulunuyoruz. ‘Hastane yok’ diyemezsin. Çünkü hastanelerin hepsini üniversitelerin emrine vermeye hazırız dedik. Şimdi bir sağlıklı dönem başladı. - Hepimiz 780 bin kilometrekarelik Türkiye içiniz. Ne gerekiyorsa bunu yapacağız. Birbirimizin önüne duvar çekmenin ne önemi var. Dayanışma içerisinde olmaya mecburuz. - Eğitimde de bir koordinasyonun olması lazım. Devlet vakıf özel sektör. MEB olarak bir yasa çıkarmaya gayret ettik hizmet alımıyla öğrenci okutalım dedik. Yasaklandı. Olmaz. E neden olmasın? Bu kadar yatırımlar var özel okullar var. Doluluk oranlarını yüzde yüze çıkarabiliriz. O yatırımı yapmaktan kurtulmuş oluruz. 'İstemezük' dediler, engellediler - 'İstemezük' dediler ve engellediler. Benim anlamadığım bir yaklaşım tarzı. Bizim bunu aşmamız lazım. Burada kalitenin artması söz konusu. Ulaşılamayan bir çok ile hele hele büyük şehirlerde bunu çözmüş olacağız. Bu sıkıntıları da halledeceğiz. - Eğitimde sağlıkta hiçbir mazereti kabul etmiyoruz. Hiçbir vatandaşım okul yoktu da okuyamadım böyle bir mazeret istemiyoruz. - Göreve geldiğimiz andan itibaren tüm öğrencilere kitaplarını verdik. Hiç ayrım yok hepsine veriyoruz. Hatırlayın biz öğrencilik yıllarımızda teksir notlarımızı bile üst sınıflardan satın alamazdık. Bu acıları tattık. Yeni kuşak bunları yaşasın istemiyoruz.