Başbakan'dan Moody's'e: İki günde ne değişti, ne düşündüğünün önemi yok

Başbakan'dan Moody's'e: İki günde ne değişti, ne düşündüğünün önemi yok

Başbakan Binali Yıldırım, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in Türkiye'nin kredi notunu düşürmesiyle ilgili olarak "Sayısız reformlar, yapısal dönüşümler yaptık. Notumuzu düşüren değerlendirme kuruluşu iki gün önce 'Türkiye darbe girişiminin etkisinden kolayca çıktı' diyordu. İki günde ne değişti? Burayı anlamadık, sormak gerekir" dedi. "Bizim kaynağımız, umudumuz değerlendirme kuruluşları değildir." diyen Yıldırım "Bizim kaynağımız milletimizdir, ülkemizin genç ve dinamik nüfusudur. Bunlar olduktan sonra gayrisinin ne düşündüğünün önemi yoktur" ifadesini kullandı.

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Binali Yıldırım'ın açıklamaları şöyle:

Bizim değerlendirmemiz çok açık. Bizim değerlendirmemizin ne olduğunu görmek için 16 Temmuz'a gitmek lazım. Büyük bir darbe girişimiyle karşı karşıya kalıyor Türkiye ve ekonomik göstergelerde kayda değer bir değişiklik olmuyor. Merkez Bankası piyasaya para verme ihtiyacı duymuyor. Vatandaş hem darbeyi önlüyor hem de 11 milyar dolar piyasaya veriyor.

O günden beri işler tıkır tıkır yürüyor. Türkiye'nin ekonomisi sağlam temeller üzerine kuruludur. Ekonomimizde yatırım en önemli önceliğimizdir. Gerçek ekonomiye destek en önemli önceliğimizdir. darbeye rağmen birçok düzenleme yaptık. Yapısal düzenlemeler yaptık. Bu düzenlemelerde neler var? Teşvikler var. Özellikle terörle mücadelenin devam ettiği Doğu, Güneydoğu'daki farkı kapatmak için kapsamlı bir yatırım hamlesi başlattık. Yine ekonomimizde devletle vatandaş arasındaki anlaşmazlıkları ortadan kaldıracak önemli kararlar aldık. Vergi barışı, varlık barışı, stok barışı gibi konular. Birbiri üstüne düzenlemeler yaptık.

Vergi artışından dolayı emeklilerimizin gelir kaybını önleyecek düzenlemeleri biz üstlendik. Sayısız reformlar, yapısal dönüşümler var. Bu değerlendirme kuruluşu, notumuzu düşüren değerlendirme kuruluşu iki gün önce "Türkiye darbe girişiminin etkisinden kolayca çıktı" diyordu. İki günde ne değişti? Burayı anlamadık, sormak gerekir. Türkiye ekonomisi üç beş değerlendirme kuruluşunun raporlarına göre hizaya geçecek bir ekonomi değildir. Dünyanın hangi ülkesinde 27 çeyrek ard arda büyüme sağlayan ülke var? Etrafımızda savaşlar var, turizm alanında bir zayıflama yaşadık bu sene. İnşallah seneye onu da düzelteceğiz. Bu değerlendirmelerin çok da açıkçası tarafsız olduğunu düşünmüyoruz.

Burada birtakım yönlendirmelerin Türk ekonomisi hakkında algı oluşturma gayretlerinin olduğunu görüyoruz. Bu ve buna benzer konuları geçmişte de yaşadık bundan sonra da buna benzer konular önümüze gelecektir. 2002'de yerle bir olmuş ekonomi, 23 bankası batmış bir Türkiye'den bugün birken üç olmuş, yatırımlarıyla büyük projeleriyle, dünyanın en büyük havalimanıyla, en geniş köprüsüyle yoluna devam eden bir Türkiye var. Bizim kaynağımız, umudumuz değerlendirme kuruluşları değildir. Bizim kaynağımız milletimizdir, ülkemizin genç ve dinamik nüfusudur. Bunlar olduktan sonra gayrisinin ne düşündüğünün önemi yoktur.