Başbakan’ın canlı yayında kavga endişesi

Başbakan’ın canlı yayında kavga endişesi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP lideri Deniz Baykal'ın televizyonda tartışma çağrısına ilişkin, "Programda şöyle bir sinir ucuna dokunuversek kavga edecek" dedi. Erdoğan, TGRT Haber televizyonunda katıldığı Ankara'nın Gündemi programda soruları yanıtladı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın televizyonda tartışma çağrısına ilişkin bir soru üzerine Erdoğan, Baykal'ın seçim meydanlarındaki hakaret dolu polemiklerinin görüldüğünü, ancak kendisinin o polemiklerin içine girmediğini ve girmeyeceğini söyledi. Erdoğan, "Bu tür bir yapı, karakter, kimlik içinde olan bir insanla hangi televizyon programına çıkacaksınız? Bu işin adabını meydanlarda uygulayamayan insanla hangi televizyon programına çıkacaksınız? O televizyon programında şöyle bir sinir ucuna dokunuversek kavga edecek" dedi. Bugüne kadar "televole" programlarına hiç girmediğini dile getiren Erdoğan, "Eğer bu işi çok arzuluyorsa, 29 Mart akşamı hangi televizyon kanalına çıkacak onu görelim, izleyelim, ben de memnuniyetle izlerim. Bir önceki seçimde 3 gün meydanda yoktu. Kayıp ilanı ile aradılar, bulamadılar. Sonra meydana çıktı. Bakalım bu seçimde kaç gün kaybolacak? Ben onunla bu noktalarda böyle bir polemik içinde olmayacağım, ben kendisini meydanlara çağırdım" şeklinde konuştu. Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın krize karşı alınacak tedbirlerle ilgili 7 maddelik öneri paketi olduğunu anımsatarak, "Söylediğin 7 maddenin devlete maliyeti nedir, hesabını yaptın mı? Bunun devlete maliyeti 26 katrilyon" diye konuştu. Başbakan Erdoğan, kredi kartı faizlerinin ödenmesi konusunda muhalefet partilerinin eleştirilerine ilişkin bir soruyu yanıtlarken de "kredi kartı mağdurları" ifadesine karşı olduğunu söylediğini belirterek, "Kredi kartının mağduru olmaz. Çünkü, bir insan kredi kartını alır ve ne için kullanır? Geliri kadar kredi kullanır. Daha fazla kullandığı zaman banka, kredi kartı sözleşmesi içerisindeki her türlü oyununu, kuralını oynayacaktır" dedi. "Takipte olanın hacmine bakıyoruz, 2,7 milyar. Burada bu insanlara sayın Baykal'ın ifade ettiği gibi 'sahtekar' ifadesini hiçbir yerde kullanmadım. Çok çirkin, ayıp. Kullanmadığım bir şeyle sen beni nasıl itham edersin?" diyen Erdoğan, "Sayın Baykal, ben sana hakaret etmeyeceğim. İnsan olduğun için saygı göstereceğim, ifadelerine değil. Yoksa ben bu ifadelerin çok daha fazlasını kullanmasını iyi bilirim" şeklinde konuştu. Başbakan "Ama sen, Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı'na bu kadar rahat hakaret edebiliyorsun" Burada yasal haklarımı da kullanıyorum, kullanacağım. Bu kadar da bu işlere meydanı serbest bırakamayız. Ben hakkımı kullanırım, yargı verir vermez. Ama bunlar tarihe kayıt düşülecek. Bunu söyleyemezsin, hakkın yok" ifadelerini kullandı. Geçmişte böyle bir yasa çıkardıklarını, faizleri ödediklerini, ana paranın tahsili için bir düzenleme getirdiklerini belirten Erdoğan, "Ama bu alışkanlık haline gelirse, o zaman biz kalkıp öbür tarafta ödemelerini yapan vatandaşın hakkını nasıl savunacağız?" diye sordu. Erdoğan, "Bunun yanında etkinliklerinde, kültür noktasında ana dillerini rahatlıkla kullanabilir durumdalar. Bir sıkıntı bu noktada yok. Şimdi yeni bir hazırlık var; bugün yarın olabilir veya seçim sonrasına yetiştirilebilir, bilmiyorum. Şimdi de Kürtçe yayın yapan radyo başlayacak. Yeni bir adımımız da aynen TRT Şeş gibi Arapça yayın yapan bir televizyon çalışmamız var. O da şu anda bitmek üzere. An be an o da hizmete girebilir. O da TRT bünyesinde" dedi. 'Bahçeli, 114 gün iddiasını ispatlasın'MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yargı sürecine yönelik yaklaşımlarının çirkin olduğunu ifade eden Erdoğan, 114 gün meselesi ile ilgili, "müfteri, iddiasını ispatla mükelleftir" sözünü anımsatarak, Bahçeli'nin iddiasını ispatlamasını istedi. Erdoğan, "Kimle, nerede görüşmüşüm? Benim hayatımda böyle bir görüşme yok. Kaç kere söyledim. Bunu ispat etmezsen, açıklamazsan namertsin. Açıklamaya mecbur. Burada yasal hakkımı kullanacağımı da söyledim" dedi. Bahçeli'nin, "Başbakan olunca açıklayacağım" dediğini hatırlatan Erdoğan, "Zaten Başbakan olamayacaksın ki, kim açıklayacak bunu? Çık açıkla, seçim zamanı şu anda ne güzel tam fırsat. Burada Tayyip Erdoğan'ı tam seçim arefesinde yakaladın, vur... Bundan daha güzel fırsat olur mu? Yok ki böyle bir şey, neyi açıklayacak?" diye konuştu. ‘Yargı gereğini yapar’ Başbakan Erdoğan, "Bahçeli'nin, Ergenekon soruşturmasında hükümetin, 3 emekli general üzerinden Silahlı Kuvvetleri yıprattığına ilişkin iddiaları var, bu konuda neler düşünüyorsunuz?" şeklindeki soru üzerine, Ergenekon soruşturmasının yargı sürecinde olduğunu ve yargının gereğini yapacağını belirtti. "Orduyu sevme noktasına geldiğinde en az ben senin kadar severim" diyen Erdoğan, "Burada adama ancak şunu derler; 'Edebini takın.' Bunu benim affetmem, bağışlamam mümkün değil. Bunların üzerinde özel olarak arkadaşlarımı çalıştırıyorum, yasal olarak ne varsa gereğini de yaptırtacağım" şeklinde konuştu. ‘Parti kapatma zorlaştırılacak’ Başbakan Erdoğan, "Seçim sonrasında gündeme gelmesi öngörülen Anayasa değişikliğinde hangi başlıklar gündeme gelecek?" sorusu üzerine, bireysel başvuru hakkının tanınması ve ombudsman müessesesinin kurulması konusunun gündeme geleceğini söyledi. Siyasi partilerin kapatılması konusunun zorlaştırılacağını belirten Erdoğan, "Bu çok önemli. Özellikle tüzel kişiliklerin kapatılmasının bana göre bir anlamı yok. Tüzel kişilik suç işlemez ki. Şu oturduğunuz koltuk suç işlemez ki, oturan suç işler. Oturan suç işlediyse cezayı verin, ama koltuğa ceza vermenin anlamı yok" Başbakan Erdoğan, Anayasa değişikliği için uzlaşı arayacaklarını belirterek, "Uzlaşmaya yanaşmazlarsa kendi bilecekleri iş, yanaşırlarsa bu sıkıntıları beraberce aşmış oluruz" dedi. ‘Monşer eskileri’ ve Obama ziyareti "Sayın Obama ile 6-7 Nisan'da Türkiye'de yapılacak görüşme bizler için çok büyük önem taşıdığı gibi, inanıyorum ki ABD İçin de büyük önem arz ediyor" diyen Erdoğan, "Bizim Davos seyahatinden sonra bazı monşer eskileri enteresan açıklamalar yapıyordu; 'ABD ile münasebetler ne olacak? Bu iyi bir gidiş değil. Böyle çıkış olmaz' diye. Kimse kalkıp da bu çıkışını bekleyerek yapmış değil ki" şeklinde konuştu. Erdoğan ayrıca, "Orada eğer ortaya böyle bir tablo gelmişse, sen de Türkiye Cumhuriyeti'nin bir başbakanı olarak gereği ne ise bunu yapacaksın. Gereği yapılmıştır, başka bir şey değil. Haddi tecavüz diye bir şey olmamıştır" dedi. Başbakan, "Türkiye, ABD'nin bölgedeki vazgeçilmezleri arasında. Bunu hazmedenler var, hazmedemeyenler var. Bunlar ayrı mesele. Biz dünyada düşman kazanmaya değil, dost kazanmaya gayret edeceğiz. ABD ile olan ilişkilerimizin bir Kıbrıs boyutu var. Bunlar masaya yatacak. AB boyutu var. ABD'nin AB ile alakası yok, ama AB üyesi ülkelerle olan çok ciddi dostlukları var. Bunları bir kenara koyamayız" ifadelerini kullandı. ‘O medya patronuyla geçmişti iyiydik’ Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, medya patronlarıyla geçmişte münasebetlerinin gayet iyi olduğunu belirterek, "2-3 yıl içinde gelinen nokta farklı. Burada da artık menfaat paylaşımında, maalesef istedikleri menfaati elde edemeyince hava değişti. Birçok konular var. Bunları söylediğimizde rahatsızlıklar tavan yapıyor" dedi. "Ben bir siyasi partinin genel başkanıyım. Benim sivil inisiyatif kullanma hakkım yok mu? Var" diyen Başbakan, "Partimin üst kurullarıyla konuşurum, Ondan sonra da bu konuda gerekirse sivil itaatsizliği, bunu biz de Aynı şekilde bu tür medya gruplarına karşı da yaparız. Asla medyayla benim kavga gibi bir derdim yok. Böyle bir sıkıntım yok" diye konuştu. Belli bir medya grubuna muhalefetlerinin söz konusu olmadığını ifade eden Erdoğan, "tavrının, dürüst davranan medyaya karşı değil, yalan yanlış haber yapan medyaya karşı olduğunu" söyledi.