Başbakan Tayyip Erdoğan'ın kendisinden bahsederken 'monşer' ifadesini kullanmasını değerlendiren Ekmeleddin İhsanoğlu, "Monşer 'Azizim' demek. Bana 'Azizim' dedilerse çok teşekkür ederim" dedi.
Doğan Haber Ajansı’ndan Özgür Altuncu ve Taner Yener’in haberine göre, Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu Kadıköy Salı Pazarı'nı ziyaretinin ardından Üsküdar'a geçerek Marmaray'a bindi. Atatürk Havalimanına gitmek için Marmaray'ı kullanan İhsanoğlu gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Başbakan'ın kendisine yönelik "monşer" eleştirisine yanıt veren İhsanoğlu,"Monşer kelimesini bilmeyenlere bir ufak dipnot vereyim. Monşer demek "Azizim" demek. Bana "Azizim" dedilerse çok teşekkür ederim" dedi.
Anadolu yakasından Avrupa yakasına Marmaray'la geçen İhsanoğlu, Marmaray'ın Türkiye'nin rüyalarından birisi olduğunu belirterek, " Bu rüya gerçekleşmiştir. Bu projeye katkısı olan, devlet adamları, bürokratlar, teknokratlar, bunu yapan Türk işçileri ve Türk mühendislerini tebrik ediyorum" dedi.
Cebinden çakırdığı İstanbulkart'ı ( Akbil ) turnikeye basmak isteyen İhsanoğlu görevlilerin turnikeleri açmasıyla yürüyen merdivene geçti. Basın mensuplarının izdihamı altında trene binen İhsanoğlu bir ailenin yanına oturdu. İzdiham yüzünden korkan ve ağlayan küçük bir çocuğu sakinleştiren İhsanoğlu 10 dakika süren yolculuğun ardından Yenikapı istasyonunda indi. İstasyon çıkışında kullandığı İstanbul kartı basın mensuplarına gösteren İhsanoğlu, "Vapuru, metrobüsü, bazen de otobüsü bu kartla kullanıyorum. Vatandaşlara tavsiye ediyorum" dedi.
Marmaray'ın hikayesini 1999'dan itibaren yakından takip ettiğini söyleyen İhsanoğlu,"Sayın Demirel'in Cumhurbaşkanlığı zamanında rahmetli Bülent Ecevit'in Başbakanlığı zamanında, sayın Devlet Bahçeli'nin Başbakan Yardımcılığı zamanında proje başlamıştı. 2001 senesinde benim yakın dostum, Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz'ün de Ulaştırma Bakanlığı zamanında çalışmalar başlamıştı. Geçtiğimiz 29 Ekim'de Cumhuriyet Bayramında sayın Başbakanımız tarafından açılmıştır. Bu projeye katkısı olan herkese minnettarız. Türkiye'nin bunun gibi büyük projelere ihtiyacı vardır. Arka arkaya gelen hükümetlerin katkılarıyla Türkiye daha iyi bir noktaya gelecek. Demokrasimizin en güzel örneklerinden bir tanesi. Demokrasi olursa, biz huzur içerisinde olacağız, refah içerisinde olacağız" diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı' nın "icra makamı mı temsil makamı mı?" olduğu şeklindeki tartışmaları hatırlatan bir haberciye yanıt veren İhsanoğlu şunları söyledi:
"Anayasayı açın okuyun. Basit yurttaşlık bilgisi. Anayasanın 104. Maddesi Cumhurbaşkanı'nın görev ve yetkilerini sayar. Bu Anayasa'ya göre seçim yapılacağına göre, Cumhurbaşkanı andını bu Anayasa'ya göre içeceğine göre, Anayasa'nın 104. Maddesi der ki; T. C bütünlüğünü temsil eder, Mevcut Anayasanın uygulanmasını gözetler, devlet kurumlarının ahenk içinde çalışmasını sağlar. Demek ki Cumhurbaşkanı'nın bu konularda yetkileri vardır. Daha sonra kanunlardaki detaylar vardır. Bunlar Cumhurbaşkanı'nın görevlerini sayar. İcra yetkisi Başbakan' a aittir. Bakanlar Kuruluna aittir. Fakat Bakanlar Kurulu'nun ve Başbakan'ın üstünde bir Cumhurbaşkanı vardır. O Cumhurbaşkanı'nın Başbakan'ın rolünü alma yetkisi var mı Anayasa'da? Bunu soruyorum. Varsa bilmediğimiz bir maddesi ben onu öğrenmeye hazırım. "
Kürt sorunun çözümüne ilişkin İran modeli önerdiği şeklindeki haberleri yalanlayan İhsanoğlu, şöyle konuştu:
" Ben dedim ki. Biz barıştan yanayız. Savaştan yana değiliz. Bu millet barıştan yana. Biz barışı seven milletiz. Biz huzur içerisinde yaşamak isteyen bir milletiz. Biz 1000 senedir bu coğrafyada beraber yaşadık. Bu bir arada yaşamanın sırrı bizim genlerimize işlemiştir. Aramızdaki farklar nedir ? Dilin ötesinde siz bana bir fark gösterebilir misiniz ? Biz 2014 senesinde daha çok insan hakları, daha çok hürriyetler sağlamamız lazım. Avrupa'nın normlarına ulaşmamız lazım. Biz devletin artık sopalı elini görmek istemiyoruz. Göstermek istemiyoruz. Devletin baba gibi herkesi kucaklaması lazım. Etnik farklı yapıya sahip tek ülke biz değiliz. Önümüzde İspanya var, İngiltere var. Başka ülkeler var. Başarılan örnekler var. Başarılı olmayan örnekler var. Biz bu 3 kaynaktan bu çözümün kodlarını bulacağız. Bunu başaracağız. Böylesine hassas bir konunun çözümünün meclis çatısı altında olması gerektiğine inanıyorum."