Başbuğ: İnternet Andıcı arz edilmedi

Başbuğ: İnternet Andıcı arz edilmedi

İnternet Andıcı soruşturması kapsamında 6 Ocak’ta tutuklanan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Savcı Cihan Kansız’a 24 sayfa tutan ifade vermişti. Avukatı İlkay Sezer, tüm suçlamaları reddettiklerini açıklamıştı. Kansız’ın 46 soru yönelttiği Başbuğ, “Bir Genelkurmay Başkanı’na yöneltilen bu suçlamaların tarihe bir not olarak düşülmesini istiyorum. Hiçbir ceza bu suçlamalardan daha ağır olamaz” dedi.

 

Başbuğ’un Hürriyet gazetesinde yayımlanan ifadesi özetle şöyle:

'Tarihe not düşülsün'

Ergenekon Silahlı Terör Örgütü yöneticisi ve üyesi olduğum ve hükümeti ıskata teşebbüs ettiğim iddialarını kesinlikle reddediyorum. Bir Genelkurmay Başkanı’na yöneltilen bu suçlamaları da tarihe bir not olarak düşülmesini istiyorum.

 

'Emri ben vermedim'

Albay Dursun Çiçek’i yakinen tanımıyorum, kendisi hakkında bir kanaat getirmem doğru değildir. İrticayla Mücadele Eylem Planı’nın basına da yansıyan 1’incisi fotokopiydi. Fakat daha sonra ıslak imzalı gelen plan, bana okumuş olduğunuz kriminal raporlarına göre belgedir. Buna fotokopi diyemem. Kesin kararı yargı verecektir. Bu belgenin benim talimatlarım doğrultusunda hazırlandığını kesinlikle reddediyorum. Karargâhta belgelere yönelik evrak kırpma işlemi için de emir vermedim.

 

'Andıç arz edilmedi'

Söz konusu andıcı ben gazetede 4 Kasım 2009 tarihinde haber olması üzerine gördüm. Göstermiş olduğunuz Nisan 2009 tarihli internet siteleri andıcı, sözlü ya da yazılı olarak bana arz edilmedi. Edilmiş olsaydı üzerinde imza veya parafım olması gerekirdi. 14 Nisan’da onayıma sunulduğunu, duruşma tutanaklarından öğrendim.

 

'Hiçbir ilgim yoktur'

4 Şubat 2009’da basında site isimleri yer aldıktan sonra konunun ne olduğunun araştırılması için talimat verdim. İlk bakışta bu site faaliyetlerinin 2007’de çıkan 5651 sayılı kanunla teknik açıdan uyumlu olmadığı görüldü. Bu tarihte sitelerin faaliyetlerine son verildi. Şifahi olarak emir vermiş olabilirim. Net hatırlamıyorum. Bu sitelerdeki yayınlara müdahale etmedim. Benim Genelkurmay Başkanı olarak görev yaptığım süre zarfında soruşturma konusu haberler yayımlanmamıştır. Bilgisayarlardan arşiv kayıtlarının silinmesiyle benim hiçbir ilgim yoktur. Bu konudan bilgim de yoktur. Site içeriklerinin silindiği yönünde bana herhangi bir bilgi verilmedi. Site içeriklerinin ne olduğunu iddianameyi gördükten sonra öğrendik.

 

'Odamda bilgisayar yok'

Bana bu sitelerin içerikleriyle ilgili herhangi bir bilgi ve teklif de gelmedi. Benim görev yaptığım dönemde hiyerarşik olarak bana herhangi bir bilgi aktarımı yapılmadı, aleyhte beyanlara katılmıyorum. Ben o dönemde internete dahi girmedim, odamda bilgisayar bile yoktu.

 

'Gölcük belgelerini ilk defa görüyorum'

(Gölcük Donanma Komutanlığı İstihbarat Kısım Amirliği zeminine gizlenmiş halde bulunan delillerden İrticayla Mücadele Eylem Planı’nın taslağı mahiyetinde olduğu anlaşılan PROJE isimli bir belge soruldu) Bu belgeyi ilk defa görüyorum. Daha önceden herhangi bir bilgim yoktur. Benim bahsedilen ibarelerden ve bu iki belge arasındaki irtibattan haberim yoktur.

 

'Mumcu’yu etkilemedim'

(Nuran Yıldız aracılığı Erkan Mumcu’ya ulaşarak cumhurbaşkanlığı seçim sürecine etki etme girişiminde bulunduğu iddiası) Kesinlikle reddediyorum, benim bu konularla hiçbir işim olmaz. Erkan Mumcu’yu isim olarak tanırım, özel bir görüşmem olmamıştır. Kendisini cumhurbaşkanı seçim sürecinde herhangi bir şekilde etkileme girişimim olmamıştır.

 

'TSK’yı koruma refleksiyle söyledim'

29 Nisan 2009 tarihinde karargâhta yapmış olduğum basın toplantısında, boş law silahları için ‘boru’ tabirini kullandığım doğrudur. Benim brifingdeki açıklamalarım kötü amaçlı değildir. Herhangi bir şekilde kara propaganda amaçlı bir hareket içerisinde olmadım. Benim burada komutan olarak Türk Silahlı Kuvvetlerini koruma refleksi içerisinde bu açıklamaları yaptım. Bu olaydan sonra el bombalarına ve lavlara özel numara verme çalışmasına başladık.

 

'Camiye bomba çok ağır hakaret'

Kamuoyunu yanlış yönlendirme gibi özel bir kastım yoktur. Genelkurmay Başkanı olarak, askeri üniformayı giyen birisi olarak, bir askerin elindeki bombası camiye atacak iddialarını benim aklım atmıyor. Bu iddia bana çok ağır bir hakaret geldi.

 

'İddia olunan belge bir fotokopiydi'

İddia olunan belge bir fotokopi idi, askeri savcılık belge ile ilgili kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermişti. Bu belge bir tanım içine girmiyordu, o nedenle ‘kağıt parçası’ dedim. İddia olunduğu gibi psikolojik harekât faaliyeti içerisinde yer almadım.

 

İşte savcının diğer soruları:

Ergenekon örgütünün üyesi misin, bu örgüt için faaliyet yürüttün mü?

TSK içinde böyle bir örgütlenme var mı?

Yürümekte olan bir soruşturmayla ilgili beyanlarda bulunarak kamuoyunu yanlış yönlendirme çabanızın sebebini açıklayınız?

Gerçeğe muhalif beyanlarınız ile yürütülen soruşturmaları ve hazırlanan iddianameleri itibarsızlaştırma gayretinizin sebebini açıklayınız?

Genelkurmay Başkanlığı’nca takibi yapıldığı anlaşılan internet sitelerinin AKP karşıtı ve AKP yanlısı olarak isimlendirilmelerinin sebebini açıklayınız?

Basın toplantısı için Oruç Firkateyni’ni seçmenizin özel sebebi nedir?

Osman Paksüt ile AKP’nin kapatılması hususunu görüştünüz mü?

Balyoz Darbe Planı kapsamında sizi iknaya yönelik herhangi bir girişim oldu mu?