Gökçer Tahincioğlu
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un, 'FETÖ’nün siyasi ayağı ile ilgili olarak işaret ettiği 26 Haziran 2009’da TBMM gündemine getirilen teklifle, Ergenekon, Balyoz, Kozmik Oda gibi kumpas davalarının yolunu açan yasal düzenlemeler hayata geçirildi. Teklifin TBMM’den, tatile girmeden çıkartılmasını sağlayan gece yarısı operasyonu ise dönemin AKP milletvekilleri, Mustafa Elitaş, Ahmet Aydın, Mehmet Ceylan, Yahya Doğan ve Müfit Yetkin’in, "yeni madde ihdasına dair" önerge vermesiyle ile gerçekleştirilebildi.
Başbuğ, Haber Global’de katıldığı programda, 'FETÖ’nün siyasi ayağı ile ilgili soruya yanıt verirken, 26 Haziran 2009’da TBMM’ye getirilen kanun teklifini veren siyasilerin araştırılmasını isterken, şunları söyledi:
“2008-2010 sürecinde Başbakan Erdoğan’a, ben ‘Bugün bizsek hedef yarın siz olacaksınız’ dedim. Daha ne diyebilirim ki daha nasıl uyarıda bulunabilirdim. 2002-2010 dönemi için MİT müsteşarlığından TSK'da şu FETÖ'cüdür diye isim istedim hiçbir istihbarat bilgisi gelmedi. Ordu içindeki isimleri istemem FETÖ'yü rahatsız etti. Biz ekonomik gücü var, siyaseti paylaşmak isteyecek dediğimizde bize denilen ‘Efendim ama bunların silahı yok ki’ diyenler şimdi ‘Yanıldık’ dediler. Türkiye uçurumdan döndü. FETÖ'nün siyasi ayağı yok dersek gerçeği inkar olur. Bunun yargının çıkarması ve siyasi iradenin ağırlığını koyması lazım. 26 Haziran 2009'da yasalar torba yasa olarak gündeme getiriliyor. Bu TSK ile ilgili bir kanun teklifi. Bu yasa 25 Haziran'ı 26'sına bağlayan gece yarısı oluyor. Bu yasa ile kimsenin haberi yok biz bundan 26 Haziran sabahı 2009'daki toplantıda haberimiz oluyor. Bahsedilen yasa teklifi askeri şahıslar askeri mahalde işlediği suçlarda dahil özel yetkili mahkemelerde yargılanacak. Bu bir kere anayasaya aykırı… Bu tamamen ne için Dursun Çiçek için. Bu olay medyada ‘AK Parti ile cemaati bitirme planı’ algısı olarak yapıldı. Sivil şahıslar her durumda askeri yerlerde yargılanmaz Özel yetkili mahkemelerde yargılanır. Bu kanun teklifini kim hazırladı tamamen FETÖ ile ilgili bu araştırılsın.”
Başbuğ’un işaret ettiği 5918 sayılı düzenleme, 2009’da TBMM’nin çıkarttığı son yasa oldu. 25 Haziran’ı, 26 Haziran’a bağlayan gece, gece yarısı, Meclis'te teklif üzerinde değişiklik yapıldı. Teklif hızla yasalaştı. 30 Haziran Salı günü 'aç-kapa' yapan Meclis tatile girdi. Aynı gün MGK toplandı. Toplantının ardından dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün davetiyle Başbakan Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un katılımıyla 'üçlü zirve' yapıldı. Başbuğ'un bu toplantıda yasanın 'ordunun masuniyetini (dokunulmazlığını) zedeleyeceği, karargahların basılabileceği kaygısını dile getirdiği kamuoyuna yansıdı. Gül, yasayı 8 Temmuz'da onayladı. Yasayı onayladığına dair açıklamada, “Bu düzenlemenin uygulanmasında, askerlik hizmeti bakımından disipline ve hukuk” güvencelere ilişkin olarak ortaya çıkması muhtemel tereddütleri giderecek yasal düzenlemelerin de yapılmasında fayda görülmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımız, belirtilen hususlarda gerekli yasal düzenlemenin ivedilikle yapılmasının uygun olacağını belirtmişlerdir'’ denildi.
Ancak işaret edilen düzenlemeler yapılmadı. 25 Aralık 2009’da ise Kozmik Oda baskını yapıldı. Seferberlik Tetkik Kurulu’nda arama gerçekleştirildi. İrtica ile Mücadele Eylem Planı hazırlandığı iddiası ile soruşturma da aynı dönemde başlatıldı.
Söz konusu teklif, 5918 sayılı "Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" görüşmeleri sırasında gündeme geldi. Bu düzenlemeyle, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 3'üncü maddesine "ek fıkra" eklendi. Ek fıkrayla, CMK’nin 250 inci maddenin (a) bendi ile 3. fıkrasında değişiklik yapıldı. Bir de geçici madde getirildi. Tasarıda ve Adalet Komisyonu raporunda olmayan bu değişiklikler geceyarısı operasyonuyla yasaya konuldu.
26 Haziran gece 01:00’de milletvekilleri Bekir Bozdağ, Mustafa Elitaş, Ahmet Aydın, Mehmet Ceylan, Yahya Doğan ve Müfit Yetkin, tasarıda yer almayan "yeni madde ihdasına dair" önerge verdi. Meclis Başkanı, tasarıda ve komisyon raporunda yer almayan düzenlemenin görüşülmesini komisyona sorma, salt çoğunluk varsa görüşme kararı aldı. Teklifte, düzenlemeye, “Barış zamanında, asker olmayan kişilerin Askeri Ceza Kanununda veya diğer kanunlarda yer alan askeri mahkemelerin yargı yetkisine tabi bir suçu tek başına veya asker kişilerle iştirak halinde işlemesi durumunda soruşturmaları Cumhuriyet savcıları, kovuşturmaları adli yargı mahkemeleri tarafından yapılır" ifadesinin eklenmesi talep edildi. Komisyon Başkanı Ahmet İyimaya ve çoğunluk komisyon üyeleri TBMM’de olduğundan, komisyonun olumlu görüşü alınarak teklif gündeme alındı. Oylama sonunda teklif tasarıya eklendi ve yasalaştırıldı. CMK’nin 250. Maddesinin değiştirilmesi için de aynı yöntem izlendi. Maddeye, “hâli dahil" ibaresi yerine "hâlinde" ifadesi getirildi. Yasa bu şekilde geçti.
Bu iki düzenlemeyle, asker kişilerin barış zamanında, örgütlü suçları düzenleyen 250'nci madde uyarınca kurulan ağır ceza mahkemelerinin yargı yetkisine giren bir suçu işlemeleri hâlinde, bu mahkemeler tarafından yargılanması sağlandı. “Halinde” ifadesinin yasaya konulmasıyla askerlerin sivil savcılıklar tarafından soruşturulmasının önü açıldı.