Basın Konseyi’nin 2020 Yılı Basın Özgürlüğü Ödülleri, Koronavirüs nedeniyle video konferans yöntemiyle düzenlenen etkinlikle sahiplerini buldu. Törende Cumhuriyet Gazetesi'ne ve Cezaevindeki Gazetecilere ödül verildi.
Törene ödül alanlardan Cumhuriyet Gazetesi’nden Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya, Yazı İşleri Müdürü İpek Özbey, muhabir Hazal Ocak; Odatv’den Haber Müdürü Barış Terkoğlu, Ankara Temsilcisi Müyesser Yıldız, Manisa muhabiri Hülya Kılınç; Yeniçağ gazetesi yazarı Murat Ağırel katıldı.
Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, 2020 Yılı Basın Özgürlüğü Ödülü’nün, gazetecilik mesleğinin onuru; halkın haber alma hakkı, ifade ve basın özgürlüğü uğruna, sadece kendilerine değil, mağdur edilen eşleri, çocukları ve yakınlarına bedel ödetilen; sadece gazetecilik yaptıkları için hedef alınan Cezaevindeki Gazetecilere ile haberleri sonucu yazar, muhabir ve editörleri hakkında açılan davalarla yıldırılmak istenen Cumhuriyet gazetesine verildiğini hatırlattı. Türenç, tüm baskılara karşın halkın haber alma hakkını yerine getirdikleri için ödül alan meslektaşlarına teşekkür etti.
Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya, Basın Konseyi’nin 2020 Yılı Basın Özgürlüğü Ödülü’nü gururla teslim aldıklarını belirterek, “Bu ödül yaptığımız gazeteciliği taçlandırdı” dedi.
Ödülün Cumhuriyet’e baskıların ve ilan kesme cezalarının arttığını bir dönemde verilmesinin anlamlı olduğunu belirten Küçükkaya, “İşimiz olan gazeteciliğe devam ediyoruz. Hiçbir zaman bundan geri durmadık, kalemimizi satmadık. Sedat Simavi’nin dediği gibi, kalemimizi kırabiliriz ama satmayacağız” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü İpek Özbey de söz alarak, karşılaştıkları sorunları anlattı, halkın haber alma hakkı adına tüm baskılara göğüs gererek çalışmalarını sürdüreceklerini, baskılara karşın ve gazetecilik yapmayı sürdüreceklerini söyledi. Özbey,''Basın Konseyi’nin bu ödülü Cumhuriyet gazetesi ve çalışanları için onurdur. Genç ve korkusuz gazeteciler adına gurur duyuyoruz..'' dedi.
Yeniçağ yazarı Murat Ağırel de Basın Özgürlüğü Ödülü’nün cezaevindeki gazetecilere verilmesinin anlamlı olduğunu belirtirken, “Ödül aldığımı Silivri Cezaevi’nde 4-5 metrekarelik tecritteyken avukatımdan öğrendim. Gücümüze güç, irademize irade, canımıza can kattı”. Bu ödüle layık olup kamunun hakkını aramayı, yoksulluğun nedeni olan yolsuzluklarla mücadeleyi sürdüreceğim” dedi.
OdaTV Haber Müdürü Barış Terkoğlu da ödül törenine bir duruşma sırasını beklerken adliye koridorundan katıldı.
Ödül için Basın Konseyi Yüksek Kurulu’na teşekkür eden Barış Terkoğlu, “Adliye koridorundayım. Biz gazetecilik yapmaya devam ediyoruz. Bunun için de en doğru yerdeyim. Teşekkürlerimizle ödülü alıyoruz.” dedi.
OdaTV Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız da ödül için teşekkür ederken, Aslında görevini yapan gazetecinin ödüllendirilmesinin garip bir durum olduğunu belirtti. ve şöyle devam etti:
“Bizden önce bir siyasetçinin basın özgürlüğüne katkı yapması ve benden önce ödülün ona verilmesini tercih ederim” dedi.
Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç’in 2010 yılında kendisini Silivri’de ziyaret etitğini hatırlatan Yıldız, “Bugün de basının gözü kapatılmış, boğazı sıkılmış, ayakları bağlanmış ama bunlar bizi yıldırmamalı. Önce basın teslim alındı ve ülke bu hale geldi. Türkiye düştüğü yerden kalkmalı. Bu sadece basının değil, tüm toplumun sorunudur” dedi.
İkinci kez cezaevine atılmasının asıl nedeninin, arkadan gelen genç gazetecilere gözdağı vermek olduğunu belirten Müyesser Yıldız, tüm baskılara direnip gazetecilik yapmaya devam edeceğini söyledi. Yıldız, kendisine güç ve onur veren bu ödülü, ilerlemiş yaşına karşın adliye koridorlarında süründürülen sanatçı Metin Akpınar’a ithaf etti.
OdaTV Manisa muhabiri Hülya Kılınç da ödül için büyük memnuniyet duydugunu söylerken, Bağımsız gazeteciliğin ve bağımsız gazetecilerin susturulmaya çalışıldığını kaydetti. Kılınç,”Bizi terbiye etmeye çalışıyorlar. Gerçek gazetecilik yapanları neredeyse vatan haini ilan ediyor, hapishanelere atıyorlar. Ama yılmayacağız, gazeteciliği sürdüreceğiz” dedi.