Petrol Ofisi Üst Yöneticisi (CEO) Melih Türker, bazı basın yayın organlarında yer alan haberlerin gerçekleri yansıtmadığını ve kamuoyunu yanıltıcı nitelikte olduğunu belirterek, “Ülkemizde kanun dışı akaryakıt ticaretine karşı yıllardır bizzat mücadele veren Petrol Ofisi, bu mücadelesini gelecekte de aynı azimle sürdürmeye kararlıdır” dedi.
Türker, yaptığı yazılı açıklamada, 16 Ekim 2009 günü bazı basın yayın organlarında yer alan haberlerin gerçekleri yansıtmadığını ve kamuoyunu yanıltıcı nitelikte olduğunu belirterek, Petrol Ofisi'nin, sektör liderliğinin de getirdiği sorumluluk bilinci ile “ulusal marker” da dahil olmak üzere tüm konularda yasa ve kurallara tam uyum gösterdiğini ve ilgili tüm kurum ve kuruluşlarla işbirliği yaptığını bildirdi.
Türker, “Bu işbirliği içerisinde ülkemizde kanun dışı akaryakıt ticaretine karşı yıllardır bizzat mücadele veren Petrol Ofisi, bu mücadelesini gelecekte de aynı azimle sürdürmeye kararlıdır” dedi.
Melih Türker, şunları kaydetti:“3 bin 200 bayisi, çalışanları, dağıtım ağı ve tedarikçileriyle 100 bine yakın kişiye doğrudan ya da dolaylı istihdam sağlayan Petrol Ofisi, Türkiye'nin ekonomik bir değeri ve ülkemizin en itibarlı kurumlardan biridir. Petrol Ofisi'nin tüm tesislerinde, ulusal marker enjeksiyon sistemimiz ve marker tanklarımız, düzenli olarak bağımsız akredite uluslararası gözetim firması ve kamu otoriteleri tarafından denetlenmektedir. Yapılan işlemler hakkında tutanaklar tutulmaktadır. 11 Haziran 2009 tarihinde Türkiye genelinde tüm şirketlerin tüm akaryakıt tesislerinde yapılan denetim uygulaması çerçevesinde Maliye Bakanlığı ve Emniyet Müdürlüğü yetkililerinin katılımıyla oluşturulmuş ekiplerce yapılan denetimlerde İskenderun Terminal Müdürlüğümüz de denetime tabi tutulmuştur. Bu denetim sırasında yaklaşık iki yıldır kullanılmayan ve mühürlü olan, ulusal marker enjeksiyon sisteminin bir tankının dibinde daha önceki uygulamalardan sistemde kalmış, tamamı yaklaşık 300 mililitre olan sıvı tespit edilmiş ve bu sıvı numune şişesine alınarak TÜBİTAK a gönderilmiştir. 'Şişede bulunduğu' ve 'sahte marker olduğu' iddia edilen bu madde aslında Ulusal marker enjeksiyon sistemlerinin çeperlerine yapışmış bulunan ulusal markerin de tam olarak enjeksiyonunun sağlanması için sistemin yıkanmasında kullanılan isopiropil alkol ya da motorin/benzin karışımıdır. Bu madde, markerlama işleminin son aşamasında yine markerlanan yakıta enjekte edilmektedir. Bu madde doğal olarak Ulusal marker boya maddesi ve ulusal marker içeren ve teknik uygulama kaynaklı olarak sistemde kalmış bulunan bir maddedir.
Bahse konu analiz sonucuna ilişkin TÜBİTAK raporu ya da EPDK değerlendirmesi henüz şirketimize bildirilmiş değildir. Ancak, haberlerde yer verildiği şekli ile TÜBİTAK tarafından hazırlandığı belirtilen raporun sonuç bölümünde, ürün içinde eski ulusal marker bileşenleri ve akaryakıt bulunduğu teyit edilmiştir. Bu tanklarda Ulusal Marker, isopropil alkol ya da akaryakıt dışında herhangi bir ürünün ya da Ulusal marker ölçüm cihazlarını yanıltmaya yönelik boya ve benzeri bir ürünün bulunması da mümkün değildir. Sıvı içerisinde belirlenen yanıltıcı olduğu iddia edilen boya, Ulusal marker içindeki asıl boyar maddeden başka bir şey olamaz.”
Türker, Petrol Ofisi tarafından yapılan ulusal markerın, uygulamalarında markerlanacak ürün miktarına karşılık gelen ulusal marker bağımsız akredite gözetim şirketi elemanlarıyla birlikte hassas teraziler kullanılmak suretiyle belirlenmekte olduğunu ifade ederek, markerlanacak ürüne enjekte edilmek üzere enjeksiyon sistemi tanklarına konulduğunu ve en sonunda yıkama işlemi yapıldığını bildirdi.
Bu nedenle tanka konulan Ulusal Marker'ın tamamının millileştirilen yakıta enjekte edildiğinin kesin olarak belirlendiğini belirten Türker, gelen denetim ekiplerinin mevcut ulusal marker stoklarını da tespit ettiğini ve tespit edilen ulusal marker miktarının stok kayıtlarıyla uyumlu olduğunu dile getirdi.
Melih Türker, bu nedenle de Petrol Ofisi konusu hakkında söz konusu denetimle ilgili olarak hiçbir resmi kuruluş tarafından açılmış bir inceleme bulunmadığını belirterek, “Şu ana dek, bu konuda tarafımıza yöneltilmiş bir soru dahi söz konusu değildir. Bu konu ile ilgili olarak, yasal haklarımız çerçevesinde gerekli görülen işlemler başlatılmıştır. Hal böyle iken, Petrol Ofisi'ni şaibe altında bırakacak yanlı ve kötü maksatlı bir yayın yapılmasını sorumlu habercilik anlayışına aykırı buluyor, konu ile ilgili gerçekleri, kamuoyunun ilgisine sunuyoruz” ifadesini kullandı.