BAŞKAN ADAYI ÇİÇEK'TEN SICAK MESAJLAR TBMM (A.A)

-BAŞKAN ADAYI ÇİÇEK'TEN SICAK MESAJLAR TBMM (A.A) - 01.07.2011 - TBMM Başkanlığına aday olan AK Parti Ankara Milletvekili Cemil Çiçek, güzel bir seçim yaptıklarını ancak güzel bir Meclis açılışı yapamadıklarını, milleti üzdüklerini belirterek, ''Siyasetçiler olarak, milletimizi üzmeye hakkımız yok. Üzücü gelişmelerin arkasından, Türkiye'nin önündeki sorunları çözebilmek bakımından pazartesiden itibaren yeni bir sayfa açmaya ihtiyacımız var'' dedi. Çiçek, beraberinde Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, AK Parti'nin geçen dönemki Grup Başkanvekilleri Mustafa Elitaş ve Nurettin Canikli ile TBMM Genel Sekreterliğine gelerek, Meclis Başkanı adaylığı için dilekçesini verdi.  Daha sonra gazetecilere açıklamalarda bulunan Çiçek, TBMM Başkanlığı adaylığı için dün kendi ismini teklif eden AK Parti'li milletvekillerine teşekkür etti. Vatandaşın, 12 Haziran'da kararını verdiğini vurgulayan Çiçek, ''Hepimize verdiği ortak mesaj, 'Milli iradenin sahibi, egemenliğin kayıtsız şartsız sahibi olarak ben söyleyeceğimi söyledim, milletvekili olarak görevlendirdiğim insanlar TBMM'ye gitsinler, seçim öncesi Türkiye'nin sorunlarıyla ilgili konularda, düşüncelerini, kanaatlerini yasama meclisi çatısı altında gerçekleştirsinler, sorunlarımı çözsünler' diyerek, bizleri buraya gönderdi'' diye konuştu. Çiçek, siyasetçilerin millet adına iş yapan, milletin hukukunu, hakkını temsil eden kişiler olduklarını ifade ederek, ''Dolayısıyla en önce, milletimizin sesine kulak vermiş olmamız gerekir. Milletimizden aldığımız talimatı, bu çatı altında gerçekleştirmemiz gerekir'' dedi. Güzel bir seçim yaptıklarını ancak güzel bir Meclis açılış töreni yapamadıklarını, bu nedenden dolayı milleti üzdüklerini kaydeden Çiçek, sözlerini, ''Siyasetçiler olarak, bizim milletimizi üzmeye hakkımız yok, ona hizmet borcumuz var. Çünkü o bizi buraya iş yapın diye gönderdi ama biz iş yapmak yerine, o üzüntülü tabloları ortaya koyduk'' diye sürdürdü. -''VURUŞARAK DEĞİL, KONUŞARAK''- Meclisin kurulduğundan bu yana 91 yıl geçtiğini anımsatan Çiçek, bu süre içinde Türkiye'nin çok tecrübe kazandığını dile getirdi. Çiçek, bu Meclisin daha Kurtuluş Savaşı'nda, Polatlı'dan top seslerinin geldiği zamanlarda bile çalışmasını sekteye uğratmadığını, gece-gündüz demeden, çok zor şartlar altında Kurtuluş Savaşı'nı kazandırdığını anlattı. Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ama maalesef 12 Haziran sonrası oluşan Meclis'te, böylesine sevinçli bir tabloyu ortaya koymak yerine, milletimizi gerçekten üzen, 91 yıl sonra yaşanmaması gereken bir tabloyu yaşadık. Bu da demek ki demokrasimizde bir tecrübedir. Hoş olmasa da bunu da değerlendirmemiz gerekmektedir.   Her ülkenin bir çok sorunu var. İleri demokrasiye sahip, çağdaş ülkelerde, insanlar sorunlarını konuşarak çözer, vuruşarak çözmez. Bize düşen de ülkemizin önündeki sorunları vuruşarak değil, konuşarak çözmektir. Bu meselelerin konuşulacağı en meşru zemin, en doğru adres TBMM'dir. Dolayısıyla kimin ne düşüncesi, kanaati varsa, milletimize hizmet yolunda ortaya koyacağı nesi varsa, bunun en önce konuşulacağı, müzakere edileceği, karara bağlanacağı yer TBMM'dir. Aksi takdirde biz Meclisimizin itibarına gölge düşürmüş, seçimleri anlamsız hale getirmiş oluruz, konuyu başka yerlerde tartışarak... Bu üzücü gelişmelerin arkasından, Türkiye'nin önündeki sorunları çözebilmek bakımından pazartesi gününden itibaren yeni bir sayfa açmaya ihtiyacımız var. Konuları burada konuşacağız, konuşmalıyız, tartışmalıyız, burada karara bağlamalıyız. Aynen çağdaş toplumlarda, ileri demokrasilerde olduğu gibi sorunları vuruşarak değil, konuşarak çözme noktasında güçlü bir iradeyi hepimiz ortaya koymak durumundayız.'' -''KARARLARIN GÖZDEN GEÇİRİLMESİNDE...''-  Meclis'te temsil edilen tüm partilerin ayrı ayrı sorumlulukları bulunduğunu belirten Çiçek, ''Ancak özellikle CHP'nin, anamuhalefet partisi olması hasebiyle, kendilerinin her defasında öne çıkardığı bir düşünce, bir ifade olarak cumhuriyeti kuran parti olması hasebiyle biraz daha özel bir sorumluluğunun olduğunu düşünüyorum'' diye konuştu.  CHP'nin parlamentoda yemin etmediğini anımsatan Çiçek, şöyle devam etti: ''Tabiatıyla her parti kararlarını kendisi verir. Benim o noktada söyleyeceğim bir husus olamaz. Ancak hepimizin zaman zaman aldığımız kararları, bir defa daha gözden geçirerek, milletimizin bu noktada ortaya koyduğu tavrı, ortaya koymaya çalıştığı sesi dinleyerek, bir vicdan muhasebesi yaparak yeni baştan gözden geçirmesinde fayda vardır diye düşünüyorum. Aynı zamanda yeni teşekkül etmiş BDP Grubu açısından da düşüncem budur.''  Gündeme getirilmek istenilen tüm konuların Meclis'te konuşulabileceğini ifade eden Çiçek, ''Konuşmalıyız ve zaten konuşularak çözüme bağlanması gereken yer burasıdır'' dedi. Uygar toplumlarda parlamentoların sorunun kaynağı değil, çözüm merkezi olduğunu söyleyen Çiçek, Türkiye'de de parlamentonun sorunların çözümü noktasında merkez haline getirilmesi gerektiğine işaret etti.  İktidar ve muhalefet partilerinin, milletin hizmetinde yapıcı bir işbirliğini ortaya koyabileceğini belirten Çiçek, sözlerini, ''Bu yönde çalışmalar yapabiliriz. Artık 91 yıl sonra parlamentonun önemi, demokrasinin fazileti noktasında başka ülkelerden örnek vermek yerine, kendimiz de yeni, güzel örnekler ortaya koymak suretiyle gelecek nesillere güzel bir miras bırakabiliriz. Hepimizin bu noktada yeni baştan olup bitenleri değerlendirmesine, düşünmesine ihtiyaç var. Ümit ederim, pazartesi yeni bir sayfa açılması bakımından bir başlangıç olur'' diye tamamladı.