T24 - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, AK Parti Manisa İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, şike iddialarına ilişkin sorusu üzerine kanunda değişiklik yapılması talebine tepki gösterdi. Şike soruşturmasının büyümesinin ardından özellikle kulüp yöneticileri tarafından istenen değişikliği onaylamadığını belirten Arınç, "Biz bu kanun altından kalkamayız düşüncesi kulüp yöneticilerin acziyetini gösteriyor. Hiçbir kulüp birkaç taraftarın esiri değildir. O taraftarlar yanlış yapıyorsa sorumluları hakkında yasal işlem yapılır. Kulüplere düşen desteklerini bu insanların arkalarından çekmeleridir" diye konuştu. Sporda değişim zamanının geldiğini savunan Arınç, "Herkesin ailesiyle futbol seyretmeyi, sporun bütün çeşitlerini izlemeyi arzu ettiği dönemde sayıları birkaç yüzü geçmeyen şiddet taraftarı insanlar yüzünden bundan mahrumiyet düşünülemez. Bu talepleri masum, haklı bulmuyorum. Bir Bakanlar Kurulu tasarısı haline gelmediği sürece kanun teklifi olarak verilir. Bunu da hangi parti verir; onu da ibretle takip ediyorum. O parti hakkındaki düşüncelerimi de sizlere ifade ederim" dedi. Arınç sözlerini şöyle sürdürdü: "Giderek genişleyen bir soruşturma basının gündeminden düşmüyor. Henüz bir dava açılmış değil. İddianameyi bilmiyoruz. Ama eminim ki yine bütün basın ve halkımız dava açıldıktan sonraki ilgisini devam ettirecek. Bu olaylardan daha bir iki ay geçmemişti ki Meclis'te bütün partilerin ittifakıyla sporda şiddetin önlenmesi için bir kanun çıkarıldı. Bu faydalı bir kanundur. Yani sporu holiganların etkisinden kurtarmak, kasatura ile birbirine saldırarak hepimizin üzüldüğü bir takım eylemleri yapmak doğru değildir. Taraftarları, kulüp yönetimini belki de futbolcuları, kamuoyunu ilgilendiren ve alınması gereken tedbirleri ayrıntılı gösteren bir kanun çıkarıldı. Uygulamaya gelince birtakım sıkıntıların olduğu söylenerek geri adım atılmak isteniyor. Kulüp başkanları Meclis'e gelmediler. Sayın Bahçeli ve Kılıçdaroğlu'nu ziyaret ettiklerini biliyorum. Kendilerinin desteği ile çıkardığımız kanunun, biraz da mahcubiyetle değiştirilmesini istediler.''