Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Şeref Malkoç’un, ardından Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın gündeme getirdiği, “Başkanlık sistemi ayrı olarak millete referandumla taşınabilir” sözleri, siyasette yöntem tartışmalarını yeniden başlattı. Aralarında AKP’li hukukçuların da olduğu uzmanlar, bu formülün ancak iki aşamalı gerçekleştirebileceğini ve uzun bir yolu olduğunu belirtiyorlar.
Hürriyet'ten Nuray Babacan'ın haberine göre, önce halka referandumla ‘Başkanlık sistemi mi parlamenter sistem mi?’ sorusu yöneltilecek. Bunu yapabilmek için referandum için TBMM’den özel yasa çıkarılacak ve YSK’ya bu konuda referandum yapma yetkisi verilecek. Referandumda halk, ‘başkanlık sistemini isterse’ konu anayasa değişikliği için yeniden Meclis’e gelecek. Uzmanlar, bu referandum sonucunun ancak ‘eğilim yoklaması’ anlamına geleceğini belirtiyorlar. Hukukçu siyasilerin sürecin nasıl işleyeceği ile ilgili çizdikleri rota şöyle:
“(Türkiye’nin başkanlık sistemiyle mi parlamenter sistemle mi yönetilmesini istersiniz)’ şeklinde bir referandum yapmak için TBMM’den özel bir yasa çıkartılması gerekiyor. Yasayla YSK’ya, bu konuda referandum yetkisi verilecek. Yetki, Seçim Yasası’na yapılacak geçici bir madde eklenmesi şeklinde olabilir. Bunu içeren teklifin TBMM’de görüşülmesi ve kabul edilmesi gerekir. Basit çoğunluk gerekeceği için AKP’nin bunu TBMM’den tek başına geçirmesiyle ilgili zorluk bulunmuyor. Referandumun hangi takvimle, hangi koşullarda yapılacağı da ilgili yasa ile belirtilir.
Ancak bu yasaya bağlı olarak yapılacak referandumdan çıkacak sonuç, Türkiye’nin yönetim sisteminin değiştirilmesi sonucunu doğurmaz. Bu sonuç, ancak ‘eğilim yoklaması’ niteliği taşır. Referandumdan eğer en az yüzde 51 oyla ‘Başkanlık sistemine geçilmesi’ çıkarsa, bu kez bunu sağlayacak anayasa değişikliğinin TBMM’ye getirilmesi gerekecek. Anayasa değişikliği ile başkanlık sistemi modelinin anayasa metnine monte edilmesi gerekecek. TBMM, yeni bir anayasa teklifi hazırlayacak. Yeni anayasanın veya sadece başkanlık sistemini içeren mini anayasa değişikliğinin kabul edilmesi için yine iki turlu oylama yapılacak. İkinci turda, anayasanın TBMM’de kabul edilmesi için en az 367 oy, yeni metnin yeniden referanduma götürülebilmesi için ise 330 oy gerekecek.
Halka sorulduğu ve destek alındığı için parlamentonun millet adına bu değişikliği yapmak zorunda kalacağı hesabı yapılabilir. Ancak esas olan oylama sonuçları olacağı için yine de risk var. İktidar partisi, halkın desteğini savunarak, bunun psikolojik altyapısını hazırlayabilir. Ancak, muhalefet sürece karşı çıkarsa, AK Parti şu andaki sorunları yine yaşar. Oylama gizli olacağı için muhalefetle birlikte hayır oyu kullanan AKP'lilerin olma ihtimali de bulunuyor. Üstelik bu iki aşamalı uzun bir süreç olduğu için sonucu kestirmek garanti görülemez.”