Baskın Oran: Erdoğan apoletsiz Kenan Evren, ama onu da geçti; bize söylediklerinin yarısını ona söylesek...

Baskın Oran: Erdoğan apoletsiz Kenan Evren, ama onu da geçti; bize söylediklerinin yarısını ona söylesek...

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın ağır ifadelerle suçlamalar yönelttiği Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi öncülüğünde "Suriye'de Savaşa Hayır" bildirisini imzalayan aydınlardan Prof. Baskın Oran, "Erdoğan öyle şeyler söylemeyi âdet etti ki, değil bir cumhurbaşkanının ağzına, hiçbir insanın ağzına yakışmayacak mahkemelik şeyler bunlar. Biz bunların yarısını kendisine söylesek derhal sabaha karşı alıp götürürler" dedi. Hayat TV canlı yayınında değerlendirmelerde bulunan Oran, "Erdoğan, apoletsiz bir Kenan Evren. Ama onu geçti ve daha da geçeceğe benzer. Hepimize kolay gelsin" diye konuştu.

Aralarında T24 yazarları Hasan Cemal ve Oya Baydar, Prof. Baskın Oran ile Murat Belge'nin de bulunduğu 200'den fazla aydın, sanatçı, yazar ve aktivist, Türkiye'nin Suriye'ye gireceğine yönelik iddialardan duyulan kaygıyı dile getiren "Suriye'de Savaşa Hayır" başlıklı bir bildiri yayımlamışlardı. Bildiride, "Türkiye’yi bir kirli savaşa sokup perişan etme imkânını R. T. Erdoğan’a tanımayacağız!" denmişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da dün cuma namazı çıkışında gazetecilerin sorularının yanıtlarken, aydınlar için şu ağır ifadeleri kullanmıştı:

"Aydın diye geçinenler yine bir bildiri yayınlayarak bu terör örgütünün yanında yer aldılar. Bunlar aydın maydın filan falan uzaktan yakından alakası yok. Bir kitabı olan, herhangi bir yerden profesörlük unvanı alan aydındır diye bir şey yok. Yetiştirdiğiniz öğrencilerin ellerine silahları sizler verdiniz, üniversiteleri kan gölüne çevirdiniz. Yine aynı şeyleri yapamayınca çıldırıyorlar, kuduruyorlar." 

 

Prof. Baskın Oran'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

 

"Kenan Evren de aydınlara çatmıştı"

 

Erdoğan öyle şeyler söylemeyi âdet etti ki, değil bir cumhurbaşkanının ağzına, hiçbir insanın ağzına yakışmaz şeyler bunlar. Biz aydınız diye çıkmadık ortaya. İşgale uğramamış ve uğrama ihtimali olmayan bir ülkenin komşusunu işgale kalkışmamasını istedik. Böyle bir ihtimal olmadan komşu işgale kalkışılır mı? İşgale kalkışıp da, sıvasız evlerde doğmuş gençler Suriye’nin ölüm tarlalarına gönderilir mi? Hele bunu savunanlar kendi çocuklarına askerlik yaptırmamışlarsa! Kenan Evren de aydınlara çatmıştı. Ama bunu dolaylı yoldan, Vahdettin’e benzeterek yapmıştı. Erdoğan doğrudan yapıyor. Bence, bu yoksul gençleri ölüme yollayacağına, doğum günü 26 Şubat’ı kutlamak için “engelli ve engelsiz” ilkokul çocuklarını Aksaray’a yürütmek isteyen yandaşlara engel olsun. Ayıptır.

 

"Biz bunların yarısını kendisine söylesek..."

 

Bunlar apaçık ve galiz hakarettir. 1128 Akademisyen Bildirisi’ne de “Alçaklar” diyerek açıkça hakaret etmişti. Bunlar mahkemelik durumlar. Biz bunların yarısını kendisine söylesek derhal sabaha karşı alıp götürürler. Oysa AİHM içtihadında sokaktaki adam, politikacı ve devlet adamlarına göre çok daha fazla korunur çünkü politikacıları ve devlet adamlarını zaten savcılar, polisler korur.

 

"Erdoğan, apoletsiz bir Kenan Evren"

 

İftira atıyor. Bu düpedüz iftiradır. Kenan Evren de 12 Eylül’de kaostan üniversiteleri ve sendikaları sorumlu tutarak iftira atmıştı. Tam tersine, kendisi ülkeyi ve Ortadoğu’yu alabildiğine geriyor ve kutuplaştırıyor. Atatürk’ün ünlü özdeyişi şimdi şöyle oldu: “Yurtta Kutuplaştırma, Cihanda kutuplaştırma”. Başkan olmak için taktiği budur. Çünkü biliyor ki “Yeterince Korkutulan İnsanlar Otoriteye Sığınır”. Şehirler tank ve topla tahrip ediliyor. Bunu Kenan Evren bile yapmadı.

Bizim dikili taşımız demokratik cumhuriyet. Buna karşılık, dikili ağacımız yok, doğru. Çünkü evimizdeki ayakkabı kutularının içinde sadece ayakkabılar var. Erdoğan, apoletsiz bir Kenan Evren. Ama onu geçti ve daha da geçeceğe benzer. Hepimize kolay gelsin.