T24 - Başbakan Tayyip Erdoğan dün (18 Temmuz 2010) "Demoktarik açılım süreci ve Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi" kapsamında, sivil toplum kuruluşlarının kadın temsilcileriyle görüştü. Toplantıda Başbakan Erdoğan'a, bir kadın derneği temsilcisinin “Başörtülü kadınların sorunlarına gösterilen hassasiyet niye Kürt kadınlarına gösterilmiyor?” sorusuna sinirlenen Erdoğan “ülkedeki her bireyin sorunlarına aynı şekilde yaklaşıyoruz” yanıtını verdi. Milliyet Gazetesi Ekonomi Müdürü Murat Sabuncu'nun "Erdoğan'ı kızdıran soru" başlığıyla yayımlanan (19 Temmuz 2010) yazısı şöyle: Erdoğan'ı kızdıran soruBaşbakan Erdoğan kadınlardan yardım istedi: Sizin sözleriniz kurşun vızıltılarını bastıracak. Gençleri yaşatmak için yüreğinizi ortaya koymanızı istirham ediyorumBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Demokratik açılım süreci ve Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi” kapsamında, sivil toplum kuruluşlarının kadın temsilcileriyle Dolmabahçe’de buluştu. Erdoğan, yaptığı konuşmada, anneliğin siyaseti, ideolojisi, sağcılığı, solculuğu olmadığını söyledi. 3 çocuğunu teröre kaptırmış Sakine Hanım’ın Diyarbakır’dan “Gelin kucaklaşalım” diye seslendiğini, evladını vatanına şehit vermiş Matlube hanımın da, o büyük acıya rağmen “vatan sağ olsun” dediğini ifade eden Erdoğan kadınlara şöyle seslendi:Kızı da toplantıya katıldı“Sizin sözleriniz, sizin sesiniz kurşun vızıltılarını bastıracak, kurşunlardan çok daha büyük etki yapacak, ölümleri durdurup gençleri yaşatacak güce ve kudrete sahip. Sizlerden, sesinizi yükseltmenizi, yanlışa güçlü bir şekilde dur demenizi, akan kana, akan gözyaşına karşı çıkmanızı, gençleri yaşatmak için yüreğinizi ortaya koymanızı istirham ediyorum.”Erdoğan ile gelen kızı Sümeyye Erdoğan da konuklarla tokalaştı. “Hükümet olarak biz, bu tabuları yıkmanın bu yasakları kaldırmanın mücadelesini verdik ve veriyoruz” diyen Erdoğan, şöyle devam etti:“Biz erkekler, empati kurmakta güçlük çekebiliriz ama siz hanımefendilerin, ülkemin kadınlarının, ülkemin annelerinin yüreklerindeki sızıyı, kalplerindeki acıyı en sıcak şekilde hissettiğinizi biliyorum. Gencecik evladını yitiren bir babanın acısı, evet büyüktür ama yüreğinden bir parçayı kaybeden, canından can giden bir annenin tarifi mümkün olmayan acısı çok daha büyüktür. Elini yüreğine koymuş, boynunu yana eğmiş, dağ gibi olduğu yere çökmüş bir kadının ağıtlarını bastıracak hiçbir siyasi söz, hiçbir etkili söz yoktur.”Erdoğan, “Ben bu sorunun, bu sorunun en büyük mağduru kadınlar inisiyatif yüklendiğinde daha kolay ve daha hızlı çözüleceğine yürekten inanıyorum” dedi.Açılımın durduğu, içinin boş olduğu gibi yorumların da gerçeği yansıtmadığını dile getiren Erdoğan, “Açılım boşsa, içini doldurmak isteyenlere sesleniyorum lütfen bize içini dolduracak malzeme verin. Eğer verilecek bir şey varsa, lütfen verin. Bugüne kadar bize gelen bir şey yok” dedi.Erdoğan şöyle devam etti: “Psikolojik bariyerler kaldırılmıştır, çözüm iradesi ortaya konmuştur, çözümün mümkün olduğu anlaşılmıştır. Yani ok yaydan fırlamıştır ve artık bu iş çözüm yolundadır.” ‘Fikirler ortaya konuldu’Toplantıya 80’in üzerinde katılımcının katıldığını ve fikirlerini rahatça ortaya koyduğunu belirten TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner de “Tüm kadın sivil toplum kuruluşları açılımın devam etmesinden ve açılıma katkı sağlamaktan memnun. Katkı sağlamaya devam etmek istiyorlar” dedi.NOTLARToplantıda gergin anlarToplantıya katılanlar Erdoğan’ın hem açılış konuşmasını hem de soru-cevap kısmındaki tavrını genel anlamda olumlu bulmuşlar. Ana başlıklarla görüşmenin satır başları şöyle:-Erdoğan açılımın “Kürt” açılımı olarak tanımlanmasını doğru bulmadığını iletti. Başbakan üç kez “Buna demokratik açılım demeliyiz” diye konuştu.-Erdoğan’a açılımın ne olduğunun baştan topluma iyi anlatılmadığı eleştirisi yapıldı. Doğu’da yatırımları da olan bir işkadını “bugüne kadar kaç isim değişti. Ortak paydayla geniş katılımla yapılsaydı. Keşke açılımı kadınlarla başlatsaydınız” dedi.-Başbakan Kürtlerin-Türklerin partisi yaklaşımının PKK’nın elini kuvvetlendireceğini savundu.-80 kişinin söz aldığı bölümde bir diğer katılımcı “bölgeye yolladığınız imam, öğretmen, tüm devlet görevlileri bölge halkının isteklerine anlayış gösteren ılımlı insanlar olmalı” teklifini getirdi.-Bir iş örgütünün başkanı “ekonomik ve sosyal konseyin bölgede toplanmasını” önerdi.-Toplantının “az da olsa gerildiği” iki an yaşandı. Bunlardan birincisi, bir kadın derneği temsilcisinin Başbakan’a “Başörtülü kadınların sorunlarına gösterilen hassasiyet niye Kürt kadınlarına gösterilmiyor?” sorusu oldu. Soruya sinirlenen Başbakan “ülkedeki her bireyin sorunlarına aynı şekilde yaklaşıyoruz” yanıtını verdi. Diğer olumsuz yanıt verilen öneri ise “Kürtçe eğitim” konusunda geldi. Başbakan “Kürtçe eğitim de mümkün olsun” isteğine bunun şu anda gündemde olmadığı karşılığını verdi.