Gazeteci Can Ataklı, EBA Tv’deki başörtülü öğretmenlerle ilgili söylediği sözler nedeniyle hâkim karşısına çıktı. Savunma yapan Ataklı sözlerinde hakaret kastı olmadığını söyledi. Mahkeme, dosyanın, mütalaasını hazırlaması için cumhuriyet savcısına gönderilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
Gazeteci Can Ataklı hakkında özel bir televizyon kanalında yaptığı programda EBA Tv’de uzaktan eğitim veren başörütülü öğretmenler ile ilgili söylediği sözler sonrası, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçundan 9 aydan 1 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.
Milliyet’ten Damla Güler’in haberine göre, İstanbul 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın bugünkü duruşmasına avukatı ile birlikte katılan Can Ataklı ilk savunmasını yaptı. Uzun yıllardır Türkiye’de gazetecilik yaptığını söyleyen Ataklı, “Daha öncede laiklik ve benzeri konulardaki görüşlerimi defalarca açıkladım. Bu zamana kadar hakkımda herhangi bir dava açılmadı” dedi. Suçlamaya konu sözlerde hakaret kastı olmadığını söyleyen Ataklı, “Benim ifade tarzım bazı kesimi rahatsız edebiliyor” dedi. Suçlamaları kabul etmeyen Ataklı beraatini talep etti.
Bu arada duruşma öncesi Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Dernek adına açıklama yapan avukat Müjgan Siyah Çevik, Can Ataklı hakkında 23 Mart 2020'de bir televizyon kanalında, EBA TV'de eğitim veren başörtülü bir öğretmene yönelik sarf ettiği sözler nedeniyle "Halkın bir kesimini, sosyal, sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılamak" suçundan dava açıldığını hatırlattı. Ataklı'nın davanın ilk duruşmasına katılmadığını, duruşmanın bugüne ertelendiğini belirten Çevik, "KADEM olarak biz de Ataklı hakkında şikayetçi olmuştuk. Davaya katılma talebinde bulunduk" dedi.
Ataklı'nın söz konusu televizyon programında başörtülü bir öğretmene yönelik söylediği sözleriyle toplumun bir kesimine karşı duyduğu, kin, nefret ve ön yargıyı provokatif bir dille ortaya döktüğünü savunan Çevik, "Temel hak ve özgürlükleri tanımayan bir zihniyeti yeniden gündeme taşıma çabasına soyunan Ataklı, inançları gereği giyim tarzından dolayı toplumun bir kesimini nefret söylemleriyle ötekileştirme çabası içine girerek aşağılamıştır" diye konuştu.
Can Ataklı'nın televizyon programında sarf ettiği sözlere işaret eden Çevik, kişi hak ve özgürlüklerini ile dini inançları hiçe sayarak milyonların gözü önünde suç işleyen Ataklı'nın vicdan sahibi herkesi teskin edecek bir ceza ile cezalandırılması gerektiğini belirtti.
Çevik, KADEM olarak olayın gerçekleştiği ilk günden itibaren konunun yakından takipçisi olduklarını söyledi.
Duruşmada şikayetçi KADEM avukatlarından Müjgan Siyah Çevik de söz alarak, dava konusu olayla ilgili Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusu yaptıklarını, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının aynı olaya dair yürüttüğü soruşturmanın davaya dönüşmesi neticesinde, bu suç duyurusunun takipsizlikle sonuçlandığını söyledi.
Bu nedenle takipsizlik kararına itiraz ettiklerini, bu mahkemeye ise katılma talebinde bulunduklarını ifade eden avukat Çevik, "Sanık tecrübeli bir gazetecidir. Kadın hakları konusunda farkındalık yaratma görevi en çok medya mensuplarınındır. Nefret suçları topluma zarar vermektedir. Toplum önünde olan insanların buna dikkat etmesi gerekir. Nefret suçları özgür iradeyi sarsmaktadır. 'Benim tarzım böyle, bu şekilde konuşuyorum' denerek geçiştirilemez. Katılma talebimizin kabul edilmesini istiyoruz." dedi.
Mahkeme, suçtan doğrudan zarar görmedikleri gerekçesiyle KADEM'in katılma talebini reddetti. Dosyanın, mütalaasını hazırlaması için cumhuriyet savcısına gönderilmesine karar veren mahkeme duruşmayı erteledi.
Can Ataklı’nın programda söylediği ve suçlamaya konu sözleri şöyleydi:
“Şu an okullarda başörtülü öğretmen var mı? Var. Yani bana özgürlük özgürlük falan diye anlatmayın kardeşim. Öğretmenin görüntüsü türbanlı öğretmen değil.”
TIKLAYIN - Can Ataklı hakkında "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" gerekçesiyle iddianame hazırlandı