Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcıvekilliği, 28 Şubat soruşturması kapsamında, Susurluk kazasının ardından İçişleri Bakanlığı’ndan istifa eden Mehmet Ağar’ın Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir ile görüşmelerini ve süreçteki rolünü de araştırıyor.
Taraf gazetesinin edindiği bilgiye göre, Ergenekon ve Balyoz davaları kapsamında Gölcük Donanma Komutanlığı ile Kozmik odada yapılan aramalarda ele geçirilen belgeler ve YÖK’te yapılan incelemelerde elde edilen 135 klasörde Susurluk davasından cezaevine giren eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar ile 28 Şubat soruşturmasında tutuklanan eski Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir’in görüşmelerine dair önemli notlar çıktı.
Savcılığın elindeki belgelere göre, Susurluk kazası sonrasında İçişleri Bakanlığı’ndan istifa eden ve o dönem DYP milletvekili olan Ağar, 10 Haziran 1997’de Genelkurmay Karargâhı’nda Çevik Bir ile görüştü. Çevik Bir’in makamında gerçekleşen görüşmenin içeriğine dair bilgi edinilemezken savcılığın, o dönem Mehmet Ağar ile bazı emniyet yetkililerinin postmodern darbedeki rollerini araştırdığı öğrenildi.
Batı Çalışma Grubu’nun faaliyetlerini ortaya çıkardığı için görevinden alınarak “köstebek” suçlamasıyla tutuklanan eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Bülent Orakoğlu’nun, 28 Şubat soruşturmasına ilişkin ifadesinde, Niğde Emniyet Müdürlüğü’nden bu göreve atanırken yaşanan gelişmelerle ilgili önemli bilgiler verdiği öğrenildi.
Mehmet Ağar’ın istifasının ardından İçişleri Bakanlığı görevine atanan Meral Akşener’in kendisini bu göreve getirdiğini anlatan Orakoğlu, Ağar’ın Çevir Bir ile görüşmesinden sonra dönemin Başbakan Yardımcısı ve DYP Genel Başkanı Tansu Çiller’in kendisini çağırdığını belirterek, şunları anlattı: “Bizi göreve çağırdıkları zaman Tansu Çiller benden Mehmet Ağar’ın emniyetteki kadrolarının temizlenmesini istedi. Akşener de Çiller ile benzer bir görüşteydi. Ancak ben Ağar’ın çok güçlü olduğunu, Emniyet’te ve hatta DYP içerisinde çok destekçisi olduğunu söyleyerek böyle bir tasfiyeyi gerçekleştirmemin çok zor olacağını ifade ettim. Benim bu göreve gelmemi de engelleyeceklerini söyledim. Her ikisi de bana Ağar’ı durdurabileceklerini söylediler.”
Soruşturma kapsamında tanık olarak ifade veren dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener de savcılık ifadesinde Orakoğlu’nun, Emin Aslan’ın yerine getirilmesine dönemin İçişleri Müsteşarı Teoman Ünüsan, Emniyet Genel Müdürü Alaaddin Yüksel ve eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’ın karşı çıktıklarını anlattı. Orakoğlu’nun atanmasına ilişkin kararnamenin imzalanması sürecinde de sıkıntılar yaşadığını belirten Akşener, göreve geldiği zaman Susurluk kazası sonrasında mafya-siyaset- bürokrat üçgeninden ve 28 Şubat sürecinden duyduğu rahatsızlık nedeniyle bu olaylarda ismi geçen kadroların temizlenmesi için hareket ettiğini anlattı. Akşener, Orakoğlu’nun Niğde’den Ankara’ya atandığı dönemde Ağar’ın kendisiyle görüşerek, atamanın yapılmaması konusunda kendisine talepte bulunduğunu da ifade etti.