Tıbbi Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Özer Akgül, geçtiğimiz aylarda İstanbul’un Avcılar ilçesinde dört kişiyi etkileyen Afrika kaynaklı Batı Nil Virüsü’nün kuzeye doğru yayıldığını belirtti. Dr. Akgül, "Hastalığı taşıyan leyleklerin Polonya’ya ulaştığını gösteren veriler bulunuyor" dedi.
İstanbul’un Avcılar ilçesinde dört kişiyi etkileyen Batı Nil virüsü hakkında açıklamalarda bulunan İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Öğretim Üyesi Dr. Özer Akgül, Afrika kaynaklı Batı Nil virüsünü taşıyan Culex cinsi sivrisineklerin giderek kuzeye doğru yayıldığını belirtti.
Virüsün ilk kez 1937 yılında Uganda'nın Batı Nil kesiminde izole edilen Culex cinsi sivrisineklerle bulaştığını belirten Dr. Özer Akgül, "Hastalığın ana döngüsü göçmen kuşlar ve sivrisinekler arasında gerçekleşmektedir. Virüsün yayılmasından göçmen kuşlar ve esas olarak kargalar sorumludur. Sivrisinekler, virüsü enfekte kuşlardan alırlar. Batı Nil Virüsü grip gibi aynı odada bulunma, öksürme veya tokalaşmayla bulaşmamaktadır. Hastalığın bulaşması için mutlaka sivrisineğin taşıyıcılığına ihtiyaç vardır. Batı Nil virüsünün insandan insana çok nadir olan bulaşma yolları arasında; kan/organ nakli ve enfekte anneden bebeğe doğum veya emzirme durumları bulunmaktadır. Kuluçka süresi 2 ila 14 gün arasında değişmektedir. Virüs ile enfekte olanların yaklaşık yüzde 19’unda baş ağrısı, ateş, kusma, ishal, halsizlik, lenf bezi büyümesi, döküntü gibi hafif semptomlar ile birkaç günde kendiliğinden iyileşen bir hastalık görülmektedir. İleri yaş (50 yaş ve üstü) ve/veya altta yatan hastalığın (bağışıklık yetmezliği, diyabet, hipertansiyon, böbrek hastalığı, vb) varlığı, olguların yaklaşık yüzde 1’inde gelişen ağır infeksiyon için risk faktörleridir. Bu kişilerde beyin iltihabı, menenjit, baş ağrısı, bilinç bulanıklığı, nöbet veya kas güçsüzlüğü gibi semptomlar görülebilir" dedi.
Batı Nil Virüsü'nün Türkiye’de ölüme yol açmadığını belirten Özer, “Sağlık Bakanlığı, İstanbul’un Avcılar ilçesinde bu yılın temmuz ayında Batı Nil virüsü ile enfekte 4 hasta saptandığını bildirmiştir. 2018 yılında Avrupa’da olgularda artış, İtalya ve Yunanistan’da salgın ve ölümler olmuş ve aynı yıl Türkiye’de de 26 vaka bildirilmişti. Türkiye’de şu ana kadar bildirilen Batı Nil Virüsü vakaları bunun bir salgın olduğunu gösterir nitelikte değildir” ifadelerini kullandı.
Afrika kaynaklı Batı Nil Virüsü'nün giderek kuzeye yayıldığının altını çizen Özer, şöyle devam etti:
"2018 yılında büyük bir sıçrama yaparak Avrupa’da Türkiye’nin de aralarında bulunduğu altı ülkeyi etkileyen Batı Nil Virüsü Dünya Sağlık Örgütü (WHO) rakamlarına göre Avrupa çapında 401 kişide görüldü, virüs nedeniyle Avrupa çapında 16 kişi hayatını kaybetti. 2018 verilerine göre en kuzeyde Romanya’ya kadar ulaşan virüs bu yıl Polonya’daki leyleklerde de tespit edildi. 2018 yılındaki salgında ABD’de 167 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan virüs Bulaşıcı Hastalık Kontrol ve Koruma Örgütü (CDC) verilerine göre bu yıl Kaliforniya, Teksas gibi sıcak eyaletlerden Iowa, Wisconsin, Nebraska ve Kuzey Dakota gibi soğuk eyaletlere yayıldı."
Dr. Özer Akgül, “Enfeksiyonun spesifik bir tedavisi ve aşısı bulunmamaktadır. Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü’nün aşı çalışmaları henüz Faz2’den insan deneylerinin başlayacağı Faz3 seviyesine yükseldi. Hastalıktan korunma, sivrisinekler ile mücadele ve bireysel korunma önlemlerinin alınması ile sağlanıyor" ifadelerini kullandı. (DHA)
TIKLAYIN: Batı Nil Virüsü'nden korunma yolları