Baydemir yeni Anayasa için Bölge Meclisleri ve Bölge Başkanları önerdi

Baydemir yeni Anayasa için Bölge Meclisleri ve Bölge Başkanları önerdi

HÜLYA KARABAĞLI / T24 ANKARA

 

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, ‘bölgesel özerklik’ talebini TBMM Uzlaşma Komisyonu’na taşıdı.  Anayasa ajandasında,   “Merkezi idare bölgesel idarenin tüm kurumlarını kendi kamusal düzeninin bir parçası olarak görmeli” denirken Dışişleri, Maliye, Adalet ve kolluk ile savunma dışındaki hizmetlerin yerel yönetimlerce yapılması istendi.  Baydemir,  yerel yönetimlerle ilgili olarak Bölge Meclisleri ve Bölge Başkanları önerdi.

İnsanlığa karşı işlenmiş suçların zaman aşımına uğramayacağı hükmü anayasal güvenceye kavuşturulmalı. Vicdani ret, iltica hakkı, kültürel mirasın korunması, barış hakkı ve kadın hakları gibi hak kategorilerine yer verilmeli. Çok dilli yerel yönetim modelini geliştirici önlemler alınmalı, bölge ve il yönetim erkleri, resmi dilin yan ısıra yerel topluluk dilleriyle hizmet vermekle mükellef olmalı.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi Belediyeler Birliği adına Diyarbakır Büyükşehir belediye Başkanı Osman Baydemir, Nusaybin Belediye Başkanı Ayşe Gökhan ve Bağlar Belediye Başkanı Yüksel Baran Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na“Toplumsal Barış, Birlikte Yaşam ve Yeni Bir Başlangıç İçin Yeni Anayasa”  dosyasını sundu. Öneriler şöyle:

 

BAŞLANGIÇ MADDESİ:

 

-Birlikte yaşam iradesine vurgu yapılmalı

-Demokrasi ve İnsan hakları hukukun üstünlüğü gibi evrensel değerler esas alınmalı,

-Her türlü ayrımcılık reddedilmeli. Farklılıkları ve toplumun çoğulcu yapısı tanınmalı, bu yapının sürdürülebilirliği garanti altına alınmalı,

-Demokratik, ekoloji ve cinsiyet özgürlükçü bir yaklaşım içermeli.

 

GENEL ESASLAR:

 

-Değiştirilemez hükümlere yer verilmemeli

-Cumhuriyetin nitelikleri; insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne dayanan,demokratik laik. Çoğulcu, sosyal ve adem-i merkeziyetçi olarak belirlenmeli

-Eşitlik ve ayrımcılık yasağı biçimsel değil, gerçek anlamıyla belirlenmeli, cinsiyet kotası ve her türlü farklılık, güvence altına alınmalı.

 

HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİN GENEL REJİMİ:

 

-Hak ve özgürlüklerin bütünselliği ilkesi dikkate alınmalı, hak ve özgürlüklerin esas, sınırlamaların ise istisnai olduğu kabul edilmeli.

-Hak ve özgürlükler için genel sınırlama sebepleri öngörülmemeli; hak ve özgürlükler için öngörülecek sınırlama sebepleri,  her hak ve özgürlüğün niteliğine bağlı olarak belirlenmeli,

-Hak ve özgürlüklerin ödev boyutuna vurgu yapılmalı

-Hak ve Özgürlüklerin kötüye kullanılması yasağı hükmüne yer verilmemeli,

-Hak ve özgürlükler için öngörülecek güvenceler olarak, demokratik, özgürlükçü ve çoğulcu toplumun gerekleri esas alınmalı,

-Hak ve özgürlüklerin tanınması ve korunmasında insan haklarına dair uluslararası sözleşmelerin iç hukukun üzerinde olduğu ilkesi benimsenmeli,

-Yaşam hakkının kutsallığı hiçbir istisnayla ortadan kaldırılmamalı; bütün hak ve özgürlükler evrensel standartlara göre düzenlenmeli,

-Tüm çalışanlara grevli, toplu sözleşmeli sendika kurma hakkı tanınmalı; örgütlenme özgürlüğü önündeki tüm engeller kaldırılmalı.,

-İnsanlığa karşı işlenmiş suçların zaman aşımına uğramayacağı hükmü anayasal güvenceye kavuşturulmalı,

-İşkencenin insanlık suçu olduğu vurgulanmalı,

Vicdani ret, iltica hakkı, kültürel mirasın korunması, barış hakkı ve kadın hakları gibi hak kategorilerine yer verilmelidir.

 

YURTTAŞLIK VE KÜLTÜREL KİMLİK HAKLARI:

 

-Anayasal yurttaşlık tanımı benimsenmeli; yurttaşlık tanımı her türlü kültürel etnik, dinsel ve mezhepsel referanslardan arındırılmalı,

-Kültürel kimliklerin kendilerini ifade etme, koruma ve geliştirme hakları anayasal güvence altına alınmalı,

-Yurttaşların resmi dilin yanı sıra, ana dilini yaşamın her alanında kullanma hakkı güvence altına alınmalı; ana dilin düşünce ve kanaatlerin açıklanmasında, basın ve yayın alanında, kamusal alanda, kamusal makamlarla ilişkilerde ve kamu hizmetlerinin ifasında devlete pozitif edim yüklenmeli,

-Çok dilli yerel yönetim modelini geliştirici önlemler alınmalı, bölge ve il yönetim erkleri, resmi dilin yan ısıra yerel topluluk dilleriyle hizmet vermekle mükellef olmalı,

-Anadilde eğitim görme hakkı, eğitim sürecinin her aşamasını kapsayacak şekilde tanınmalıdır.

 

YASAMA:

 

-Yasamanın oluşumunda temsilde adalet ilkesine aykırı sınırlamalar getirilmemelidir,

-Yasama organlarına seçilenler aynı anda birden fazla mecliste yer almamalı,

-Yasama sorumsuzluğu mutlak anlamda güvence altına alınmalı, yasama dokunulmazlığı ise yerleşik demokrasilerdeki pratik dikkate alınarak sınırlandırılmalı,

-Milletvekili yemin metninin evrensel değerler temelinde yapılması sağlanmalı,

- Seçme hakkına sahip olan herkes seçilme hakkına da sahip olmalı,

 

YÜRÜTME:

 

Cumhurbaşkanı doğrudan halk tarafından seçilmeli; yetkileri klasik parlamenter istemlerdeki devlet başkanının sahip olduğu sembolik yetkilerle sınırlandırılmalı,

-Sivil-asker ilişkileri normalleştirilmeli;  Genelkurmay  Başkanlığı MSB’ye bağlanmalı, MGK’ya anayasada yer verilmemeli, askeri kurumlara ayrıcalık tanıyan düzenlemelere yer verilmeli,

-Olağanüstü yönetim biçimleri öngörülmemeli,

-Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verilmemeli.

 

KAMU İDARESİ:

 

-Kamu idaresi : Merkezi kamu idaresi ile yerel kamu idarelerinden oluşmalı, yerel kamu idareleri; bölgesel kamu idaresi, il kamu idaresi ve diğer alt kademeli birimlerden meydana gelmeli.; merkezi kamu idaresi ile yerel kamu idareleri, kamu hizmetlerini eş güdüm içerisinde yürütmelidir.

-Kamu idaresi ; eşitlik, halka dayalı, katılımcılık, şeffaflık, hesap verebilirlik ve insan haklarına saygı ilkelerine uygun olarak, demokratik merkezi yönetim ile yerinden yönetim esaslarına dayandırılmalıdır.

 

MERKEZİ İDARE 

 

- YÖK,YAŞ, Diyanet İşleri Başkanlığı, Devlet Denetleme Kurulu, RÜTÜK, Atatürk Kültür,Dil ve Tarih Kurumu ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına anayasada yer verilmemeli.

- Kamu idaresinin bütün eylem ve işlemleri yargı denetimine tabi tutulmalı.

- Kamu görevlilerinin yargılanmaları önündeki engeller kaldırılmalı

- Dış işleri, maliye, adalet ile kolluk, ülke savunması ve güvenliği ile ilgili olanlar dışındaki hizmetler bölgesel ve diğer yerel yönetimlerce yerine getirilmeli.

- Merkezi kamu idaresi, bölgeler arasındaki gelişmişlik, farklılıklarını gidermeye yönelik kaynak oluşturmak, plan ve projeleri bölgesel yönetimle koordineli bir şekilde uygulamakla yükümlü olmalı.

- Merkezi kamu idaresinin yatırım bütçesinin dağılımı; bölgelerin gelişmişlik endeksi ile nüfus kriteri baz alınarak gerçekleştirilmelidir.

 

YEREL KAMU İDARELERİ :

 

- Anayasaya uygunluk çerçevesinde her Bölge Meclisi bölgesinin temel kurumsal mekanizmalarını oluşturmalı. Merkezi idare bölgesel idarenin tüm kurumlarını kendi kamusal düzeninin bir parçası olarak görmeli.

-Bölge kamu idaresi, bölgenin tarihi kimliğinin karşılığı olan bölge ismini, merkezini ve sembollerini belirleme yetkili olmalı.

- Bölgesel kamu idaresi, bölge meclisi ve bölge başkanlığından oluşmalı,

- Bölge Meclisi ve bölge başkanı bölge sınırları içerisindeki illerin halkı tarafından ayrı ayrı seçilmeli.

- Bölge Meclisi, Anayasa tarafından ülke parlamentosuna ve kanunlar tarafından bölge idaresine bağlı başka kamu idarelerine bırakılmayan ve ortak olarak kullanılan yetkiler dışındaki bütün yetkileri kanuni düzenleme ve karar alma yöntemiyle kullanılmalı.

- Bölge başkanı bölge meclisince kabul edilen kanun ve kararların icrasıyla görevli olmalı.

- Bölgesel kamu idaresi ile merkezi kamu idaresi, il kamu idaresi ve diğer kademeli birimler arasında ortaya çıkacak yetki uyuşmazlıklarını çözme, bölge meclislerince çıkarılacak kanunlar ile alınacak kararların anayasaya aykırılık iddiasını nihai karara bağlama yetkisi, anayasa mahkemesine ait olmalı.

- Bölge Meclisi, ülke Meclisine kanun teklifinde bulunma yetkisine sahip olmalı.

- Bölge kamu idaresi merkezi mali hazine ile koordinasyon ve tüm bölgeler arasında birlik ilkesiyle ve uyum içerisinde mali özerkliğe sahip kılınmalı.

-Bölge yönetiminin üstlendiği kamu hizmetlerinin yürüte bilmesi için merkezi idareden bölgelere ayrılan kaynağın illere dağılımı, illerin gelişmişlik endeksi ile nüfus kriteri baz alınarak belirlenmeli.

- Bölgeler arası gelişmişlik dengesizliklerinin ortadan kaldırılması için kalkınma fonu oluşturulmalıdır.

 

YARGI:

 

-Yargının bağımsızlığı ilkesinin yanısıratarafısızlığı ilkesine açık vurgu yapılmalı,

-Yargısal denetim, hukuka uygunluk denetimi ile sınırlı tutulmalı, yerindelik denetimi yapılmamalı,

-Doğal yargı ilkesi gereğince özel yetkili mahkemeler oluşturulmamalı,

-Hakimler ve Savcılar kurulları birbirinden ayrılmalı. Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı müsteşarı hakimler yüksek yargı kurulu oluşumunda yer almamalı,

-Yüksek yargı kurullarının demokratik meşruiyetini güçlendirebilmek amacıyla üyeledin en az yarısı nitelikli çoğunluk şartıyla parlamento tarafından seçilmeli,

-Yüksek yargı kurulları çoğulcu bir yapıya kavuşturulmalı, farklı kaynaklardan üyelerin seçilebilmesi mümkün kılınmalı,

-Yüksek Yargı kuruluna yargı mensuplarınca kendi aralarından seçilecek üyeler adil temsil esasına göre belirlenmesi için seçimlerde her bir üyenin  yalnız bir adaya oy vermesi esas alınmalı,

-Adli yargıya paralel bir askeri yargı olmamalı, askeri yargı askeri disiplin mahkemeleriyle sınırlı  olarak düzenlenmeli,

-Savunma mesleğinin yargının kurucu unsuru olduğu hususuna yeni anayasada yer verilmeli,

-Sayıştay mali konularda denetim yapan bir yüksek mahkeme olarak düzenlenmeli,

-Anayasa Mahkemesi çoğulcu bir yapıya kavuşturulmalı, üyelerin en az yarısı meclis tarafından nitelikli çoğunlukla seçilmeli, seçilecek diğer üyeler için de doğrudan seçim yöntemi kabul edilmeli,

-Anayasa mahkemeleri üyelerinin görev süreleri sınırlı olmalı,

-Anayasa Mahkemesinin etkin ve verimli çalışabilmesi için gerekli mekanizmalar oluşturulmalı,

-Anayasa Mahkemesine dava açabilecekler geniş tutulmalı: mecliste grubu bulunan bütün siyasi partiler ile bölge kamu idaresine bu yetki tanınmalı.