Halkların Demokratik Partisi (HDP) sözcüsü Osman Baydemir, 'baskılar, Kürt kentlerindeki kamu personeli sayısının artması ve göç göz önüne alındığında' Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde aslında Hayır oylarının arttığını belirtti.
TBMM'de BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Baydemir, referandum sonuçlarının HDP'yi Türkiye siyasetinde anahtar parti haline getirdiğini de söyledi.
Baydemir, bölgede Hayır oylarının 1 Kasım seçimlerindeki HDP oylarından biraz daha düşük olmasının, bölge seçmeninde hayır-HDP oylarının azaldığı anlamına gelmediğini belirtti:
"Bu, şehirlerinden yakılıp yıkılması politikasından kaynaklı göçertme politikasının bir sonucudur bu aynı zamanda. Bir milyona yakın nüfus yer değiştirmek zorunda kaldı. Bu en az 500 bin seçmene tekabül ediyor. Dolayısıyla kendi sandıklarına erişemediler.
"Bütün Kürt illerine ek olarak 2015 Kasım'dan sonra ne kadar güvenlik personeli aktarıldı?"
"Ayrıca büyük bir baskı da vardı. Bütün bunları eklediğimizde hayır oyları artmıştır. Açık söylüyorum hayır düşmemiştir, hayır alacaklıdır. HDP seçmeninde kayma yoktur".
Referandumdaki usulsüzlük iddialarıyla ilgili YSK'ya başvurduklarını ve her türlü hukuki yolu deneyeceklerini belirten Baydemir, "Bu paketin meşruiyeti yoktur" dedi:
"Eş başkanlarımızın, belediye başkanlarımızın, il ve ilçe teşkilatı üyelerimizin tutuklu oluşu ve yaşadığımız tüm baskılar nedeniyle HDP tüzel kişiliği adına Anayasa Mahkemesi'ne de bireysel başvuru hakkımızı kullanacağız. Aynı zamanda AİHM'de, uluslararası bütün mekanizmalarda, bu şaibenin burada kalmaması için hukuki bağlamda mücadelemizi sürdüreceğiz.
Baydemir, ilk taleplerinin referandumun hukukun gereği iptal edilmesi olduğunu söyledi ve sonrasında ise yeni bir anayasa için mücadele edeceklerini belirtti.
Baydemir, "Hukuk yollarının tükenmesi halinde ne yapacaksınız?" sorusuna şu cevabı verdi:
"Tavrımız nettir. Bu paketin meşruiyet sorunu vardır. Şaibelidir. Bugüne kadar legal demokratik siyaset içinde ne yaptıysak bundan sonra da legal demokratik siyasetle halkımızdan da almış olduğumuz güç ve destekle yolumuza devam edeceğiz.
"Şiddet dışı her türlü yöntemle, demokrasi kavramı ve meşruiyet sınırları içerisinde mücadelemizi yükselteceğiz."'
Baydemir, tutuklu HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın "Seni başkan yaptırmayacağız" sözününün arkasında olup olmadıklarıyla ilgili soruya şu cevabı verdi:
"HDP sözünün arkasında durmuştur. Sandıkta hayır vermiştir. Bizim şahısla ilgili bir sorunumuz yoktur. Bizim herhangi bir şahısla bir düşmanlığımız yoktur.
"Biz bu sistemin dayatmış olduğu tekçiliğe karşıyız. Ahmet değil Mehmet olur, Mehmet değil Osman olur. Bu yetkiler bu haliyle Osman Baydemir'e verilirse ben kendim çıkacağım diyeceğim ki 'Ey Osman Baydemir seni başkan yaptırmayacağım'. Çünkü bu yetkiler insanın kimyasını bozar."
"Referandum sonuçlarının ortaya çıkardığı yeni siyasi görüntü içinde HDP'nin rolü ne olacak?"
Baydemir'e göre yeni durum HDP'nin Türkiye siyasetinde 'vazgeçilmez' olduğunu gösterdi:
"Mevcut atmosferi ve Türkiye'nin açığa çıkarmış olduğu siyasi haritaya baktığımızda çok açık ve net olarak HDP'siz bir demokrasi bu ülkede inşa edilemez. Kürtlerin dışlandığı bir sistem meşruiyet krizi yaşayacak bir sistemdir. Bu seçim sonuçları Türkiye demokrasisi açısından HDP'yi bir kez daha vazgeçilmez kılmıştır.
"Ve son olarak 2017 mi, 2018 mi, 2019 mu?... Ne zaman bu ülkede sandık kurulursa, Kürtlerin rızasını almadan kimse seçilemeyecektir. Bir kez daha Kürtler ve HDP kilit rol oynacaktır. Anahtar parti konumuna gelmiştir.
"Dolayısıyla çağrımız herkesedir. Kürt düşmanlığından, savaş politikalarından, OHAL rejimi uygulamalarından vazgeçin. Bu sonuçlar doğru okunursa bu ülkenin geleceğini çok kısa bir zaman dilimi içerisinde aydınlık kılabiliriz".
Baydemir, yeni bir çözüm süreci ihtimaliyle ilgili 'kapılarının herkese açık olduğunu' söyledi:
"Biz çabamızı sürdüreceğiz. Ama netice itibariyle çözümün bir tarafı yoktur. Bütün taraflar irade gösterecekler ki çözüm olabilsin.
"Hükümete çağrımızdır. Bütün bu politikalara halk hayır demiştir. Kayyuma da, OHAL rejimine de, tekçilik dayatmasına da, hepsine de hayır demiştir. Çok açık söylüyorum, hileyle kazanılan bir referandum söz konusudur.
"Biz bir mücadele partisiyiz, ama aynı zamanda biz çözümün partisiyiz. Bu konuda kapımız çözüme katkı sunabilecek muhalefetinden iktidarına kapımız herkese açıktır".
Baydemir, referandum sonuçları üzerinden HDP'nin muhalefet cephesinde yeni ittifaklara yönelip yönelmeyeceğine dair soruya şu cevabı verdi:
"Referandum bir siyasi harita açığa çıkarttı. Bu siyasi haritanın okunmasından hükümet, sayın cumhurbaşkanı son iki yıllık politikalarında ısrar ederse maalesef bu ülke huzuru bulamayacaktır.
"Bütün devlet olanaklarına rağmen (hayır diyen) 24 milyonluk bir irade ortaya çıktı. Demokrasi, özgürlükler, eşitlik ve bu memleketin çıkarları ortak paydasında biz herkesle yeni bir anayasanın inşası için birlikte çalışmaya hazırız".
Baydemir, referandumun, Batı'daki muhalefetle Kürt muhalefeti arasında yeniden köprüler kurulmasına katkı sağlayacağını umduğunu da söyledi:
"Son iki yıllık süre içerisinde maalesef demokrasi, birlikte yaşam köprüleri yıkıldı. Referendum sonucu; birlikte yaşama, özgürlüğe, adalete, barışa giden yeni köprülerin inşasına umuyorum ve diliyorum ki katkı sunar. Bunun özeti şudur. Türkiye'nin Batı yakasının Kürt coğrafyasına empati kurmasına, umuyorum ve diliyorum ki, bu referandum sonucu katkı sunar".