Eskişehir mitinginde halka seslenen Başbakan Tayyip Erdoğan, devlet içine sızdığı öne sürülen ve Gülen cemaatiyle ilişkilendirilen “paralel yapı”yı eleştirirken, kaset olayıyla ilgili CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal’a yüklenerek, “Bana teşekkür etmen gerekirken, utanmadan elindeki belgeleri açıkla diyor” dedi.
Başbakan Erdoğan 17 Aralık süreciyle ilgili ana muhalefet partisi CHP'ye yönelik eleştirilerini sürdürerek, "Ey malum medya montajı en iyi siz bilirsiniz. Montajı en iyi siz bilirsiniz ey paralel yapı. Bizde montaj yok. Başta çakma Kemal olmak üzere gereğini yapacağım. Niye? Çünkü hep el ele verdiler. Bugün attıkları iftiralar yenilir yutulur değil" dedi.
Başbakan Tayyip Erdoğan Eskişehir’de halka seslendi.
Başbakan Erdoğan’ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
CHP'nin buradaki genel başkanı, artık yorulmuş bitmiş. Yaşı 70'i aşmış bundan sonra ne yapacak bu adam böyle? Bunun demokrasiyle hiç alakası yok ha. Belgelerle konuşacağım. tanıyın bu insanları. Demokrasinin şehri Eskişehir'e bunlar yakışmıyor, bunu tanıyın.
Dört yılda beş yılda bir Ankara'dan çıkıyorlar gönülsüzce gelip buralarda miting yapıyorlar. Sonra AK Parti mitinglerine montaj diyorlar.
Ey malum medya montajı en iyi siz bilirsiniz. Montajı en iyi siz bilirsiniz ey paralel yapı. Bizde montaj yok.
Başta çakma Kemal olmak üzere gereğini yapacağım. Niye? Çünkü hep el ele verdiler. Bugün attıkları iftiralar yenilir yutulur değil.
Çakma diyorum ya. Yalan dolan talan kimde görmeniz için getirdim. Bakınız ne diyor? Başbakan'ı dinleyen hangi devlet diyor? Peki bugün ne diyor? Senin beraber yürüdüğün paralel yapı bay Kılıçdaroğlu. Dün her türlü hakareti yapıyordun, şimdi seviyorsun okşuyorsun.
Eskişehir Örfi İdari kumandanlığının tebliğinde “Ankara’daki bütün hükümet erkanı ve demokrat parti başkanları, yabancı memlekete kaçarken yakalanmışlardır. 12 uçak dolusu altın mücevherat parayı kaçırmakta iken yakalandılar.
CHP'nin genel başkanı ve yardımcısı bunu yalanladılar. Bugün açıklayacağım. Bu belgeyi şu anda CHP'nin belediye başkanı kendi matbaasında bastırdı.
Eskişehir'in CHP'li belediye başkanı, 27 Mayıs ihtilalinde burada gazeteciydi. Şimdiki belediye başkanını, 27 Mayıs sabahı askerler evinden aldılar, sevinçle kucaklaştılar. Bu iftira dolu belgeyi kendisi ve arkadaşları dağıttı. CHP'nin Türkiye siyasetindeki yeri 1950'den beri hep bu olmuştur. CHP sandıktan çıkamayacağını bilir işte böyle iftiralarla yalanlarla dolanlarl montajlarla işi idare ederler.
Zamanı durduran saat diye bir eseri var, reklamı olacak ama. Aman ha sakın almayın, bir de para kazandırmayalım. Dağıtılan bu tebliğ işte kendi kitabının içeresinde de var. Şimdi bu demokrasi düşmanlarına kalkacağız bu ihtilal yanlısı kişilere biz kalkıp da Eskişehir'de oy mu vereceğiz?
Pensilvanya'daki sözüm ona kainat imamıyla CHP aynı saftalar. Şu hale bak.
Bir kardeşiniz bana mektup verdi. Lenf kanserine yakalanmış. Uzun tedavi sürecinden geçti. arkadaşınıza dedim ki iyi şey yap sorgula. Bu kardeşimiz bu mektubunda özetle şunları söylüyor.
10 yıl önce lenf kardeşine yakalandım. Uzun süre kemoterapi gördüm. Hastalık kontrol altına alındı. Doktorlar hastalık tekrar nüksetmesin diye ilik nakli olmamı önerdiler. Ama ilaçlar çok pahalı. İlaçlar 250 bin avro gibi çok yüksek bir rakam tuttu. Hatta 1800 avro da kargo bedeliyle ilaçlarıma kavuşacaktım diyor. Durumu yetkili kurumlara ilettim, ilgilendiler, çok kısa sürede kuruş ödemeden ilaçlarım elime geldi. Nakil esnasında gerek doktorların, hemşirelerin çok yüksek hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyorum.
Mektup şu şekilde bitiyor. Sayın başbakanım, benim size ve devletime maliyetim 1 milyon lira. Hakkınızı helal edin.
Benim helal edecek bir hakkım yok. Ben sizin emanetinizi yerli yerinde kullanmak durumundayım.
Niyazi Doğan, Kuştepe Köyü, Merkez Adıyaman.
Eskişehir Kırım Tatarı kardeşlerimin yoğun olarak yaşadığı bir şehir. Kırım’daki gelişmeleri yakından takip ettiğinizi de biliyoruz.
Sayın Putin’le telefonda görüştüm. Oradaki Tatar soydaşlarımızın hukuk ve demokrasi içinde onlara sıkıntı ve zarar verilmeden haklarının korunmasını özellikle istedim.
Kırım Tatarlarını bugüne kadar yalnız bırakmadık bundan sonra da bırakmayacağız.