Baykal: El öpmeye çok alışmışlar

Baykal: El öpmeye çok alışmışlar

Baykal, "Demokratik açılım" çalışmalarıyla ilgili Bakan Çiçek'in "Bu sürece kim katkı verirse elini öpmeye, gideriz" sözlerini "El öpmeye çok alıştıkları anlaşılıyor" diye karşıladı.

CHP lideri Deniz Baykal, Ankara Kulisi programında gündemi değerlendirdi. Baykal, "Demokratik açılım" çalışmalarıyla ilgili Devlet Bakanı Cemil Çiçek'in "Bu sürece kim katkı verirse elini de öpmeye, ayağına da gitmeye hazırım" sözlerine yanıt verdi: "En önemli konularda ihtiyaç hissetmedin de şimdi niye CHP'ye geliyorsun? Onlara tavsiyem kimsenin elini öpmesinler. El öpmeye çok alıştıkları anlaşılıyor. Bu yüzden Türkiye'ye bu halde."

"Sizin tavrınızda değişiklik oldu mu?" sorusu üzerine Baykal, hükümetin daha önce Anayasa değişikliği veya Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda CHP'nin görüşünü alma ihtiyacı duymadığını, uzlaşma veya destek arayışına girmediğini söyledi.

Baykal, "Sen bu en önemli konularda ihtiyaç hissetmedin de şimdi Kürt açılımı konusunda niye CHP'ye geliyorsun? Burada suçluluk telaşı var. Bu iş yanlış bir iş, yanlışa ortak istiyorlar. Yaptıkları yanlış işin sorumluluğunu paylaşmak istiyorlar, taşıyamıyorlar. Öbürlerini göze aldılar ve uyguladılar. Şimdi bunu CHP olmadan olmaz. CHP'nin önemini yeni kavradılar" diye konuştu.

Bu konuda kullanılan üslubu, "laubali ve üzüntü verici" bulduğunu söyleyen Baykal, "Yok 'elini öperiz' falan lafları. İki Başbakan Yardımcısı arka arkaya bunu söylediler. Ben bundan üzülüyorum, rahatsız oluyorum. Bizim devletimiz kimsenin elini öpmez. Onlara da tavsiyem kimsenin elini öpmesinler. El öpmeye çok alıştıkları anlaşılıyor. Yeterince el öptükleri için zaten Türkiye'ye bu hale getirdiler. Kimsenin elini öpmesinler. Benim elimi de öpmeye kalkmasınlar, işlerini yapsınlar" dedi.

"Onun bunun elini öpe öpe buraya getirdiler" diyen Baykal, "Atmayın kullanın, sifonu çekmeyin kullanın' diye diye buraya getirdiler. Şimdi bu sıkıntılı olduğu görülen tablo içinde 'CHP de gelsin birlikte yapalım'. Hayır kardeşim. Senin ne yapacağına daha karar vermediğin ortada. Yaptığı işlerin yanlışları şimdiden ortaya çıktı. Daha 1.5 ay olmadan bu iş iflas etti. Sen benimle bir süreç götüreceksin, daha kamuoyuna ne yapacağını söyleyememişsin. İmralı'dan bir öneri taslağı beklediniz. Ondan önce, sonra yapalım diye telaşa girdiniz. Teklif geldi ilan edemiyorsunuz, saklıyorsunuz. Meclis'te gizli oturumla bunları konuşalım diyorsunuz. Sen kimden gizleyeceksin? İmralı mı, PKK mı duymayacak, dağdaki teröristler mi duymayacak. Hayır millet, halk duymayacak. Halka karşı bir yaklaşımın içinde olduğunu itiraf ediyorsun. Terör iki taraf silahları bıraksın yaklaşımıyla çözülmez. Devlet silah bırakır mı. Uzlaşma, barış istiyorsa teröristler mutlaka silah bırakacak ondan sonra her türlü konu çözülür hale gelecek" diye konuştu.

İstanbul'daki selin sorumluları...

Sel felaketinde 13 kişinin öldüğü TIR parkının Cihan Kamer'e ait olduğu iddiasını, Baykal da yineledi. Baykal, Cihan Kamer'in Başbakan'ın yakın arkadaşı olduğunu söyledi; "Sel basacak yere, arkadaş hatrına ruhsat verirsen böyle olur" dedi.

CHP lideri Baykal, İstanbul'da yaşanan sel felaketi için hem İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'a, hem de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yüklendi.

Baykal, dere yatağında artan yapılaşmaya dikkat çekerken, "İSKİ'nin bile defalarca itiraz ettiği plan tadilatlarını iptal edin" dedi.

Yaşanan can ve mal kaybına işaret eden Baykal, maddi kaybın boyutlarının büyüklüğünü de vurguladı. Selin ardından İstanbul'a gittiğini ve TIR parkında incelemelerde bulunduğunu hatırlatan Baykal, AK Parti iktidarı döneminde Ayamama Deresi'ne yer yer müdahale edildiğini, ıslah çalışmaları yapıldığını ancak yapılanların olayı kontrol etmeye yetmediğini söyledi.

"Bu güzergah boyunca muazzam bir imar faaliyeti gerçekleştirildiğini" söyleyen Baykal, "Bunlardan bir tanesi de bizzat Başbakan'ın belediye başkanlığı zamanında gerçekleştirdiği Başakşehir" dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın, "TIR parkı izninin CHP zamanında verildiğine" yönelik sözlerinin hatırlatılması üzerine Baykal, Topbaş'ın "6 tane park ruhsatı verildi. Bunların bir kısmı onların zamanında verildi" dediğini belirterek, "Sen 6'yı, 5'i bırak. Ben bir tanesini söylüyorum o da 13 vatandaşımızın ölmesine ve yüzlerce TIR'ın tahrip olmasına yol açan TIR parkını konuşuyorum. Somut bir TIR parkı. Bana onun 20-30 kilometre ötesindeki CHP'li belediyelerin yaptıkları TIR parkı ruhsatlarından bahsediyorlar. Karıştırmaya, vatandaşın zihnini bulandırmaya çalışıyorlar" diye konuştu.

"TIR parkı Cihan Kamer'in"

Baykal, "O parkın ruhsatı kimin zamanında, ne zaman, kime verilmiş?" sorusunu, "Hiç şüphe yoktur ki, onun ruhsatı AKP yönetimi zamanında verilmiştir ve TIR parkı olmaya hiç müsait olmayan bir yerdir. Olmadığı da bu yaşanan olayla ortaya çıkmıştır. Bu olay bunun çok somut kanıtıdır. AKP'nin bu otoparkta, 'Kamer Otoparkı', adında da 'Kamer' geçiyor zaten, ruhsatın sahibi İstanbul Belediyesi'dir. Buranın sahibi de Başbakan'ın yakın arkadaşı, dostu, çocuklarıyla birlikte o meşhur kuyumcu dükkanını açan, ona yardımcı olan kişidir. Cihan Kamer oranın sahibidir" dedi.

İstanbul'da boş arsalara TIR parkı ruhsatı verildiğini, bu arsalarda hiçbir yatırım yapılmasına gerek olmadan sadece gelen TIR'lara bedel kesildiğini anlatan Baykal, "bir arsa sahibine kıyak yapılmak isteniyorsa ya arsanın hafriyat alanı olarak gösterildiğini ya da TIR parkı ruhsatı verildiğini" savundu.

"Sel basacak yere niye veriyorsunuz onu?" diye soran Baykal, "(Bu bizim özel dostumuz, arkadaşımız). Bunu derseniz bu çok ağır bir sorumluluktur" dedi.

Diğer derelerde yaşanan taşkınlara da değinen Baykal, "İstanbul Belediye Başkanı 'Biz 16 yıl kaldık, onlar 44 yıl kaldı' diyor. Biz 44 yıl kalmışız da bizim zamanımızda böyle bir şey olmuş mu? Biz devrettiğimiz zaman böyle bir şey olmuş mu? Sen almışsın, yaptığın uygulamalarla şimdi 16 yıl sonra iş gelmiş buraya dayanmış. Bu 16 yıllık uygulamanın sonucudur. Daha önce orada yapılmış ve sel felaketine yol açan hangi inşaatlar var? Orası bomboş araziydi CHP devrettiği zaman. Kuş uçmuyordu, hiçbir şey yoktu. Bunlar orayı yoğun inşaat alanı haline getirdiler" diye konuştu.