T24 - Başbakan Erdoğan'ın, İnönü'yü Hitler'e benzeten konuşmasının, bütün Türkiye'de büyük bir infial yarattığını belirten CHP lideri Baykal, bu infialin, hiçbir siyasi ayırım gözetmeden, milletin her kesiminin ortak infiali olarak ortaya çıktığını söyledi. Baykal, Başbakan'ın ''ülkenin anayasası ve tarihi ile barışık olmadığını, fırsat bulduğunda onlarla savaşmayı kendisine temel bir ilke edindiğini'' savundu. Baykal, "Önce Başbakan'a sormak istiyorum; eğer İnönü Hitler idiyse, Atatürk nedir? Hindenburg mudur, nedir? Hitler'in Cumhurbaşkanı mıdır? Eğer İnönü Hitler ise Türk milleti nedir?" derken, Başbakan'ın İsmet İnönü'ye hakaret etmek isterken aslında Türk milletine hakaret ettiğini iddia etti.Baykal, ''Bu devletin iki kurucusundan birisi olan, milli mücadele kahramanı, modern Türkiye'nin oluşup, gelişmesine en büyük katkı yapan, değerli bir devlet adamı, eski cumhurbaşkanının, ölümünün üzerinden neredeyse 40 yıl geçmiş olan bir tarihi şahsiyetin, bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı tarafından Hitler'e benzetildiğini duymak, tam bir şok olmuştur'' diye konuştu. Milletin, hiçbir siyasi ayrım gözetmeden, Başbakan'a yakıştıramadığı, ağzından duyduğunda çok büyük tepki içine girdiği bu değerlendirmenin ortaya çıkmasının altında iki neden bulunduğunu vurgulayan Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Biri, Başbakan'ın sözlerini, milletimiz İsmet İnönü'ye yakıştıramamıştır. Milletimiz, İnönü'ye Hitler denilmesini milletimiz anlamamış, anlayamamış, hak vermemiş, makul, kabul edilebilir bir dayanağını görmemiştir. İnönü'ye bu ithamı yakıştırmamıştır. Bu infialin altında yatan ikinci neden, bu ithamı Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na yakıştıramamıştır. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın, devletin bir büyük kahramanı, kurucusuna, milli kahramanına yönelik böyle bir değerlendirmeyi yapmış olduğunu görmek milletimizi rencide etmiştir. Bunun altında ne yatıyor, bunu söyleyen niye söylüyor, bu lafın iler tutar tarafı var mı? Önce Başbakan'a sormak istiyorum; eğer İnönü Hitler idiyse, Atatürk nedir? Hindenburg mudur, nedir? Hitler'in Cumhurbaşkanı mıdır? Eğer İnönü Hitler ise Türk milleti nedir? Şaşkın, İnönü'ye hakaret ettiğini zannediyor, Türk milletine hakaret ediyor. Başbakan'a söylemek istiyorum; Sayın Başbakan, elini ve dilini İnönü'nün bıyıklarından çek. Eğer İnönü ile görmek istediğin bir hesabın varsa, İnönü vefat edeli 40 yıl oluyor, İnönü'yü bırak gel benimle hesaplaş.'''Başbakan Anayasa ve tarihle barışık değil'Deniz Baykal, İnönü'nün, milli mücadele içinde, bağımsız Türkiye'yi kuran iki büyük kahramandan biri olduğunu, ülkeyi çağdaş, modern bir devlet haline dönüştürmek için büyük mücadele verdiğini anlattı. İnönü'nün, bu mücadeleyi cephede, devlet kuruculuğu alanında verdiğini, kahraman olarak kendini bütün dünyaya kabul ettirdiğini dile getiren Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bir siyasetçi, devlet adamı olarak bütün dünyanın saygısını, ülkesi üzerine çekmeyi başarmış, ülkesini değiştirmeyi, modernleştirmeyi, bu doğrultuda en cesur adımları atmayı kararlılıkla sürdürmüştür. Günü geldiğinde bir tek parti rejimi içinde devraldığı Türkiye'yi, çok partili rejime, onun sonuçlarını göze alarak, iktidardan uzaklaşmayı bir büyük şeref sayarak, Türkiye'nin bunu başarabildiğini yaşarken görmeyi dileyerek, iktidardan muhalefete, tek partiden çok partiye, demokratik bir rejime geçişin, dünyanın hayranlığını kazanan en güzel örneğini vererek, Çankaya'dan, arkasında hiçbir dedikodu, yolsuzluk iddiası olmadan, elinde çantasıyla, yürüye yürüye Pembe Köşk'e inmeyi göze almış, başarmış bir insan. Hitlermiş... Hitler kim; demokratik bir toplumun, Weimar Cumhuriyeti'nin, o zamanın koşulları içindeki liberal demokrasinin imkanlarını, seçimi kullanarak, işbaşına gelip, tarihin kaydettiği en acımasız diktatörlüğü, insanlığa karşı en büyük soykırım suçunu işleyerek, kendi ülkesi ve bütün dünyadaki milyonlarca insanın ölümünün doğrudan sorumlusu olan biri. İnönü, vatanı işgalden kurtarmak için savaşmış, sonra Lozan'da barışı yapmış, kendi devletini inşa etmeye çalışmış, bir barış adamı, devlet adamı. Ülkesine demokratik rejimi, çok partili rejimi getirmiş, hakimlere bağımsızlık, basına özgürlük vermiş, ülkeye demokratik hak ve özgürlükleri taşımış, bunu misyon olarak kabul etmiş bir insan. Buna diyeceğiz ki 'sen Hitler'sin'. Hitler, dünyayı belaya ve ateşe atan insan. İnönü, Hitler'in dünyaya attığı ateşten, Türkiye'yi kurtarmak için tarihin hayranlıkla izlediği, en büyük diplomasi zaferlerini kazanan insan.'' 'Uganda bile olamaz'Hitler Almanya'sının zulmünden kaçan aydınların, Türkiye'ye sığındığını anımsatan Baykal, bu aydınların o günün koşullarında Türkiye'nin maaşıyla geleceğin öğretmenlerini yetiştirdiğini anlattı. Bu aydınların ülkenin modernleşme çabasına gönülden destek verdiğini belirten Baykal, ''Bunları mı anlatacağız Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanına? Bu durum, Başbakan'ın zihniyet dünyasının bir yansımasıdır'' dedi. Başbakan Erdoğan'ın, Türkiye'nin tarihi ile barışık olmadığını savunan Baykal, şöyle konuştu: ''Başbakan, ülkenin anayasası ve tarihi ile barışık değildir. Fırsat bulduğu zaman, fırsat bulduğu yerde onlarla savaşmayı kendisine temel bir ilke edinmiştir. Böyle bir durumun dünyada örneği yoktur. Uganda da bile olamaz. Başbakan, devleti, Cumhuriyeti ve modern Türkiye'yi sevmiyor. Türkiye'nin demokratik fikir, düşünce hareketi ve birikimini sevmiyor. Oysa ki kendi birikiminden gelmiş yüzlerce insanın böyle bir sıkıntısı yok. Başbakan, İnönü'nün sözlerini de sevmiyor; 'Bu ülkede namuslular da en az namussuzlar kadar cesur olmalı' sözünü de sevmiyor. Başbakan'ın görevi ülkeyi kaynaştırmaktır. Ayrıştırmak, ayırmak, çarpıtarak, insanları, kurumları birbirine düşürmek değildir.'' 'Ateş sadece düştüğü yeri değil, bütün Türkiye yaktı' Baykal, terör olaylarının tekrar canlandığını, Türkiye'nin büyük acılar yaşamak zorunda kaldığını söyledi. Baykal, 30 Mart ile 1 Mayıs tarihleri arasında 18 şehit verildiğini, 19 yaralının olduğunu, Türkiye'nin hemen hemen her yerinde şehit cenazelerinin, bütün milleti derinden sarstığını ifade etti. Bu kez ateşin düştüğü yeri değil, bütün Türkiye'yi yaktığını dile getiren Baykal, her şehit olayının arkasında büyük bir insani dramın yattığını kaydetti. Baykal, bütün Türkiye'nin çok derinden sarsıldığını, terör olayının, bazıları tarafından doğru anlaşılamadığını savundu. Baykal, bu olaylar yaşarken ister istemez herkesin aklına, ''Açılım ne oldu, anaların gözyaşı hani bitecekti, hani Türkiye'nin önünde tarihi fırsat vardı, hani Türkiye hiçbir bedel ödemeden, can kaybetmeden kendi içimizde kardeşliği sağlama imkanına sahipti?'' sorularının geldiğini belirtti. Baykal, ''Evlatlarını kaybetmiş insanların en ağır acıları yaşadığı o anda 'vatana feda olsun' yaklaşımıyla bu mücadeleye inançla sahip çıktıkların görmek bu mücadelenin şartlarını anlayamamış iktidara en büyük dersi vermiştir'' diye konuştu.