CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisine katılımlar nedeniyle düzenlenen törende başörtülü ve çarşaflı kadınlara rozet takmasıyla ilgili eleştirileri yanıtladı. Baykal, “CHP’nin ilkelerini, değerlerini içine sindiren herkes, giyim kuşamı ne olursa olsun CHP’de siyaset yapma hakkına sahiptir” dedi. CHP lideri Deniz Baykal, önceki gün İstanbul’un yeni ilçelerinden Sultangazi’deydi. Baykal, partisine yeni katılımlar nedeniyle düzenlenen törene katıldı. CHP liderinin rozet taktığı yeni partililer arasında türbanlı, başörtülü ve çarşaflı kadınlar da vardı. Milliyet gazetesi yazarı Fikret Bila dikkat çeken bu görüntüyle ilgili CHP lideri Baykal’la konuşup köşesinde şöyle yazdı:
Baykal: Örtülü kadınlar zincirlerini kırıyorlar “Başörtülü, türbanlı hatta çarşaflı kadınların CHP’ye katılması, partinizin çizgisiyle çelişkili bir görüntü oluşturmuyor mu?” diye sordum. Baykal, şu yanıtı verdi:
‘Zincirlerini kırıyorlar’ - Hayır. Neden çelişki oluştursun? CHP’nin ilkelerini, değerlerini içine sindiren herkes, giyim kuşamı ne olursa olsun CHP’de siyaset yapma hakkına sahiptir. Biz insanların giyim kuşamıyla ilgili değiliz. Taşıdıkları değerlerle, savundukları ilkelerle ilgiliyiz. Bu görüntü, CHP çizgisiyle bir çelişki oluşturmaz. Tam aksine, bu bir kırılma noktasıdır. Örtülü kadınlarımız, zincirlerini kırıyorlar.
Hangi anlamda zincirlerini kırıyorlar? - AKP’ye mahkûmiyet zincirini kırıyorlar. Öyle bir kanı var ki, sanki örtünen kadınlarımız AKP’li olmaya mecburlar. AKP’yi desteklemeye mahkûmlar. Böyle bir şey yok. CHP’ye katılım, işte bu manada zincirlerin kırılmasıdır. Bu geleneklerine, göreneklerine bağlı, dindar insanlar, AKP’li olmak zorunda değiller. AKP zihniyeti sanki bu insanların siyasi iradeleri üzerine ipotek koymuş gibi. Böyle bir mecburiyet yok. İşte önceki gün CHP’ye katılan başı örtülü kadınlar bunu gösterdiler. Bu, Türk siyasetinde önemli bir kırılma noktasıdır.
‘Türbanlılardan oy istemiştim’ Katılanlar arasında türbanlı hatta çarşaflı kadınların olması CHP’nin tutarsız olduğu eleştirilerine yol açtı. Buna ne diyorsunuz? - Ortada bir tutarsızlık yok. Örtülü kadınlarımız AKP’nin tutsağı olmayı kabul etmediler. Bu, CHP’nin savunduğu bir tutumdur. CHP, çizgisiyle çelişkili değildir. Ben daha önce de türbanlı kadınlarımızdan oy istediğimi söylemiştim. Katılım töreni, örtülü kadınlarımızın da CHP’nin siyaset anlayışına, savunduğu değerlere, laiklik başta olmak üzere cumhuriyetin ilke ve niteliklerine bağlı olduklarını gösterdi. Ellerinde “Laik cumhuriyet”,
“Türk-Kürt kardeştir” pankartları vardı. Çarşaflı kadınların olması yine de yadırgatıcı değil mi? - Önce şunu söyleyeyim, bu bir mizansen değildi. Yani ‘birkaç örtülü, türbanlı hanım bulun, partiye katalım’ gibi bir arayıştan kaynaklanmadı. Bunda bir hile hurda yok. Örtülü kadınlarımızın kendi tercihleri ve başvurularıyla oldu. Hatta bana da sordular. Ben de ‘başımla beraber’ dedim. İçlerinde çarşaflı olanlar çok azdı. Ayrıca o kadınların giydiği, bildiğimiz kara çarşaf değildi. Erzurum’a ait bir çarşafa benzeyen ama kara çarşaf olmayan bir çeşit yerel giysiydi. İnsanları, içine doğdukları kültürel ortam, yetişme tarzları nedeniyle giydikleri kıyafetten dolayı belli bir siyasi akıma veya partiye mahkûm edemezsiniz. Bu kadınların CHP’ye gelmeleri çok büyük bir anlam taşır. Kültürel olarak muhafazakâr olanların AKP’nin tekelinde insanlar olmadığını gösterir. Bu bakımdan ben bu katılımları çok önemsiyorum.
‘Ecevit’le geliştirmiştik’ Bu CHP için yeni bir açılım, yeni bir politika olarak değerlendirilebilir mi? - Biz, CHP’yi yenileme çalışmaları sırasında rahmetli Bülent Ecevit’le bir gerçeği görmüştük. O da kültürel muhafazakârlık, siyasi muhafazakârlık olarak algılanıyordu. Oysa gerçek böyle değildi. Mütedeyyin birçok vatandaşımız, dinci partilere hapsolmuş veya o partileri desteklemek konusunda baskı altına alınmış olmakla birlikte, sosyal demokrat değerlere daha yakındı. Bu insanlara ulaşmak gerekiyordu. Nitekim bunu Ecevit’le birlikte başardık. Bugün yaşadıklarımız da aynı anlamdadır.
‘AKP dışlıyor’ CHP, AKP tabanından da oy almayı mı hedefliyor? - Aslında örtülü kadınların CHP’ye katılması, AKP’ye duyulan bir tepkiden kaynaklanıyor. Elbette daha önce AKP’ye oy vermiş birçok mütedeyyin, örtülü, kültürel olarak muhafazakâr birçok insan CHP’ye oy verecektir. AKP iktidarını gördükten sonra bu insanlarımızdan CHP’ye yönelme zaten başladı. Din-iman politikası yapanların sonradan ne yolsuzluklar yaptıkları, yetim hakkını nasıl yedikleri, akrabalarını, çevrelerini nasıl zengin ettiklerini, Türkiye’nin ulusal bütünlüğünden ve ulusal çıkarlarından nasıl ödün verdiklerini bu insanlar da gördü. AKP’de politika yapamaz hale geldiler, dışlandılar. CHP’ye yönelimin önemli nedenlerinden biri de budur.
İlgili haberŞahin'den CHP'ye: Günaydın!'CHP dincilik yapıyor'