T24 -
Van'da CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın otobüsüne yapılan saldırıyı AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik mi düzenledi? İddiaya yanıt veren çelik, değerlendirmeye bile gerek görmediğini söyledi. Seçim bölgesinde gerçekleşen saldırıya üzüldüğünü söyleyen Çelik "saldıranları kınıyorum, protesto olur ama taşla şiddet içeren protesto yanlış" diye konuştu.Baylak'a taşlı-yumurtalı protestoAKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, AKP MKYK toplantısından sonra açıklamalarda bulundu.Bir gazetecinin, CHP Genel Başkanı Baykal'ın otobüsüne yumurta ve taş atılmasına yönelik olarak BDP'li Van Belediye Başkanı'nın "Protestoları biz yapmadık Hüseyin Çelik'in kiraladığı isimler" dediğini belirterek, bu konuda görüşlerinin sorulması üzerine Çelik, bu iddiayı değerlendirmeye bile değer bulmadığını, Baykal'ın seçim bölgesine gitmesinden büyük memnuniyet duyduğunu ve habere de üzüldüğünü söyledi. Çelik, hemşehrilerinin dışarıdan yasal, meşru, makul bir faaliyet yapmak için gelen herkese bağrını açması gerektiğini belirterek şöyle konuştu: "Benim hemşehrilerim herkese misafirperverlik örnekleri göstermelidir. Vanlılara da yakışan budur. Bu saldırıları yapan insanları da kınıyorum, ayıplıyorum. Elbette protesto etmek makul bir şekilde olabilir ama bir partinin seçim otobüsüne taşlarla saldırmanın doğru, yasal olmadığını, siyasi etikle bağdaşmadığını, misafirperverlikle bağdaşmadığını ifade etmek istiyorum. Eskiden beri maalesef siyasi çevrelerde bir kolaycılık vardır. Mutlaka bir günah keçisi bulmanız lazım. Yücel Aşkın içeriye atıldı, 'Hüseyin Çelik attırdı' dediler. Halbuki ben Van Havaalanı'na uçakla indim, Hakkari'ye helikopterle geçecektim, Van Valisi Kulağıma fısıldadı 'böyle böyle bir şey oldu', Sayın Yavuz Donat yanımdaydı. İlk defa orada duydum. Ama bu insanlar bunları söylemeye devam ediyorlar. Bu iddiayı değerlendirmeye bile değer bulmuyorum. Ama Sayın Baykal'ın ve arkadaşlarının bu anlamda bir saldırıya maruz kalmış olmasından üzüntü duyduğumu ve bu saldırıyı da kınadığımı özellikle ifade ediyorum. Bu yakışmaz, siyasi partiler, hür ortamlarda ve kesinlikle hiçbir güvenlik kaygısı duymadan siyasi faaliyetlerini sürdürmelidirler. İnsanlar onlara karşı olabilir, karşı olmayı da demokratik bir şekilde ortaya koymalıdırlar. Bugüne kadar Türkiye'nin hiçbir yerinde AKP'liler dışarıdan gelen bir siyasi partiye fiili saldırıda bulunmamıştır ve bunun AKP'nin ilkeleriyle duruşuyla bağdaştırmaz. Böyle bir şey asla söz konusu olamaz."