Baykal: Valiler AKP militanına dönüştürülüyor

Baykal: Valiler AKP militanına dönüştürülüyor
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal valilerin AKP militanı haline dönüştürüldüğünü öne sürdü. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Aydın’da yaptığı açıklamada valilerin AKP militanı haline dönüştürüldüğünü öne sürdü. Genel Başkan Baykal, parti otobüsünden vatandaşları selamlayarak kent merkezinde dolaştı. CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Aydın Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile belediye binası önüne gelen Baykal, burada halka hitap etti. Belediye başkanlığı görevine Özlem Çerçioğlu'nun seçilmesi dolayısıyla Aydınlılara teşekkür eden Baykal, "Bu sonuç bizi memnun etti. Bundan sonraki dönemde Aydınlıların yüzünü güldürmek için çalışacağız. Aydın bu tercihiyle tüm Türkiye'ye adını duyurdu, örnek haline geldi" diye konuştu. Deniz Baykal, Aziz Kocaoğlu'nun da Çerçioğlu'na tecrübelerini aktaracağına ve İzmir'in imkanlarını Aydın için de kullanarak destek olacağına inandığını ifade etti. Seçimlerde alınan sonuçların ülkenin önüne yeni bir siyasi ufuk açtığını, yeni bir siyasi pencerenin aralandığını, iktidarın gidici olduğunun kanıtlandığını ve yeni bir iktidarın gelmekte olduğunun görüldüğünü savunan Baykal, şöyle konuştu: ‘Kalkınma yok, küçülme var’ "Türkiye'de her alanda değişiklik ihtiyacı kendisini kaçınılmaz olarak kendini gösteriyor. Ekonominin, tarımın, çiftçinin, işsizin durumu ortada. Uzun süredir anlatmaya çalışıyoruz, sürekli olarak inkar anlayışına dayalı politika götürüyorlar. Neymiş, Türkiye kalkınıyormuş, zenginleşiyormuş, bunların hiç anlamı yokmuş. Yahu ayağınızı yere basın, gerçekleri görün, ne yapılması gerektiğini... 'Adını koyun bu işin' diyorduk, 'Hayır Türkiye kalkınıyor' diyorlardı. İki gün önce üç bakanı çıkardılar artık kalkınma malkınma yok. 'Yüzde 4 kalkınacaktık' demişlerdi, '3,6 küçüleceğiz' dediler. 'Kalkınma yok küçülme var, büyüme yok daralma var' dediler. Böylece bugünkü iktidar resmen itiraf etmek zorunda kaldı. Aylardır bunu anlatmaya çalışıyoruz, elinizdeki rota yanlış, rakamlar, hesap yanlış. Şimdi onlar da başladılar 'Evet bütçe açık, evet Türkiye küçülüyor, borçlar artıyor' demeye. Niye bu kadar geciktiniz, niye zamanında söylemediniz? Seçim kampanyası için de size 'Tedbir alın' dedik. 'Tedbir söyleyin' dediniz tedbirleri söyledik. Önce itiraz ettiniz. Sonra kenarından köşesinden o istikamete girmeye başladınız. Gerçeği itiraf edinceye kadar geçen sürede Türkiye'nin kaynakları israf edildi, har vuruldu harman savruldu. Seçim amacıyla yanlış harcandı. Türkiye bu yıl yüzde 3,6 küçülecek, hani bize teğet geçiyordu, dokunmuyordu bu iş." ‘Ergenekon’a yayın yasağı yok’ CHP Genel Başkanı Baykal, Türkiye'nin küçülme ve işsizlik oranlarında dünyada en üst sıralarda yer aldığını, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin isminde yer alan "kalkınma"nın artık ortada kalmadığını, adaletin uçup gittiğini ileri sürdü. Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Adalet var mı, adalete ne oldu? Türkiye'de yolsuzluklar soruşturuluyor mu, insan haklarına, özgürlüklerine, herkesin adil yargılanma hakkına saygı gösteriliyor mu, hukuk işliyor mu, kurallar işliyor mu? Adalet ve kalkınmayı iş başına getirdiniz, adalet de uçtu, kalkınma da uçtu. Deniz Feneri'yle ilgili soruşturmayı kampanya boyunca konuştuk ne oldu, nereye geldi, dava ortaya çıktı mı? Tercüme ediliyor. Dava dosyasını güç bela getirttik. 5 ay sonra dava dosyası geldi, aylar geçiyor hala tercüme işi bitmedi. Tercüme bitecek dava açılacak. Tercüme edilecek ama yayın yasağı var. Peki Deniz Feneri'ni konuşmak, yazmak, sormak yasak. Ergenekon'la ilgili her gün gazetelerde manşetler, televizyonlarda, ekranlarda suçlamalar, bu memleketin en namuslu, şerefli ve dürüst insanlarına yapılan en büyük haksızlıklar, bu adalet mi? Ergenekon'a yayın yasağı yok, Deniz Feneri'ne var. Bu adalet mi, hukuk mu, insan hakları mı?" ‘Valilerin durumu üzüntü verici’ Gazetecilerin ve partililerin sorularını yanıtlayan Baykal, bir gazetecinin Aydın Valisi ile CHP arasında yaşanan tartışmaları hatırlatması üzerine, şöyle konuştu: "Valilerle ilgili ortaya çıkan gelişmeler üzüntü ve kaygı verici. Bugün gazetelerde bir haber var. AK Parti genel merkezinde yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcısının iki valiyle temas ettiğine dair bir haber yer alıyor. Çok üzüntü verici. Bir ilin yönetiminden sorumlu bir vali, bir iktidar partisinin genel başkan yardımcısıyla seçimlerde kendi ilinde niye AK Parti'nin seçimi kaybettiği konusunda ortak çalışmaya katılıyorsa bu artık o valilerin devletin valisi olmaktan çıktığını, AK Parti'nin valisi haline geldiğini ortaya koyar. Çok üzüntü verici. AK Parti maalesef anayasamızın temellerini, devlet düzenimizin ana ilkelerini, hukuk devletinin dayanaklarını ciddi şekilde tahrip etti. Bu da o tahribatın son örneklerinden birisidir. Valilerin bir AK Parti militanı haline döndürülmekte olduğunu yer yer üzüntüyle görüyoruz. Bu, AK Parti zihniyetini, anlayışını ortaya koyması bakımından çok önemlidir." ‘Yanlarına kalmayacak’ Deniz Baykal, bir partilinin "Ergenekon" soruşturması kapsamında gözaltına almalar ve tutuklamalara tepki göstermesi üzerine, yaşananların kabul edilebilir olmadığını söyledi. Milletin bu süreçte ciddi kaygılar taşıdığını, demokrasi konusunda hem Türkiye hem de dünya çapında tereddüt olduğunu belirten Baykal, şunları kaydetti: "Yaşanan olaylar Türkiye'de demokrasi konusunda yeterince tereddüt yaratmıştır. Hem Türkiye'de hem de dünyada maalesef bu gidişatı gerçekleştirenler bunun bilincinde gözükmüyor. Ama altlarından zemin kayıyor. Millet ilk kez artık bu gidişi teşhis etmiştir ve onlarla ilgili gerekeni yapacaktır, yapmaktadır. Her geçen gün daha iyi ortaya çıkacak ve başaramayacaklar. Daha hızlı olmasını hepimiz isteriz. Ama şunu bilin, bunların yanına kalmayacak bu iş. Yani millet fark etti, teşhis etti. Hiç kuşku duymuyorum, bu gidişin artık sonu gözükmüştür." Baykal, bir gazetecinin, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in Mehmet Haberal'ı havalimanından uğurlamasıyla ilgili olarak Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in "Bunu Demirel'in siyasi hayatında kara bir leke" olarak değerlendirdiğini belirtmesi üzerine, şunları söyledi: "Sayın Demirel bu değerlendirmeyi cevaplamak isterse elbette en güzel şekilde söyleyecektir, buna hiç kuşku yok. Ama bu gidişi değerlendirmesi gereken kişi susuyor. Başbakan bu tavrıyla ilgili değerlendirmesini ortaya koymalıdır. Herkes muhatabını doğru seçmelidir. Bu konularda konuşması gereken kişi Başbakan'ın kendisidir. Onu bunu çıkarıp konuşturarak geçiştirmesi mümkün değildir. Bu işin muhatabı, sorumlusu Başbakan'dır. Ortaya çıkan bu tablonun hesabını vermesi gereken kişi Başbakan'dır. Bu konunun tartışılması gereken kişi de Başbakan'dır. Neyse, tatilini bitirsin, Almanya'daki doğum günü partisini de tamamlasın, dönsün gelsin bunları konuşuruz." Baykal, büyük sevgi gösterilen Kılıçdaroğlu'nun gelecekte genel başkanlığa aday olup olamayacağı yönündeki soru üzerine de "Elbette hiç şüphe yok. Bir mahsur mu, sakınca mı var? Halkın gönlünde yer tuttuğu çok açık. Halkımız onu seviyor, sayıyor, iftihar ediyor, mutluluk duyuyoruz. CHP kadro zengini bir parti. Bunları zaman zaman kamuoyumuz fark ediyor. Fark etmedikleri de var. İleride fark edecekler" dedi.