Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar Çanakkale'den İskenderun'a kadar kıyılarda düzenleme yapacaklarını söyledi ve "Kıyılarda yapılaşma olabilir. Ama bazıları kanunsuz kafalarına göre gelip, mimar-mühendis bile olmayan belde belediyelerinden ruhsatları aldılar. Kaçak yapı mahiyetinde olan, sahilleri işgal eden yapıları yıkmak zorundayız" dedi.
"İlgili kanun 'Kıyılar halkın malıdır. Kamunun ortak malıdır. Halkın istifadesine açılmak zorundadır. Kıyılar özel mülkiyete konu edilemez' diyor. Ama Türkiye'de bir oldu-bitti var. 1992'ye kadar yasaya uygun olmayacak şekilde bazı yapılar oluşturuldu. O dönemde kanun da ruhsat da yoktu.
Herkes istediği gibi yaptı. Yağma tarafı var ama yağma denilemez. Eski tapu denizi gösteriyorsa adam orada suya kadar inşaat yapıyordu. Kanun 1992'den önce yapılanların müktesep hak olduğunu söylüyor. 1992'den sonra kanunlar değişti. Orada bir takım yerler SİT, turizm, kültür tabiat varlıkları, milli park alanı ilan edildi. Oralara bazı ruhsatlar verildi."
Belediyeler 'Biz vermedik' diyor ama verdiler. Kültür Bakanlığı verdi. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı kıyı kenar çizgisini tespit etti. Orman Bakanlığı'nın sorumluluğundaki alanlar var. Belediye dışındaki arazilerin sorumluluğu valiliklerde. Eğer ruhsatı yoksa, müktesep hak değilse, iskana aykırıysa bunları ortadan kaldıracağız.
Ama 'hoşumuza gitmiyor git' demeyeceğiz. Yasaya uygunsa onu yıkamazsın. En fazla kamulaştırırsın. Başbakanımız da diyor… Kıyılarda yapılaşma olabilir. Ama bazıları kanunsuz kafalarına göre gelip, mimar-mühendis bile olmayan belde belediyelerinden ruhsatları aldılar. Kaçak yapı mahiyetinde olan, sahilleri işgal eden yapıları yıkmak zorundayız. Bunun lamı cimi yok."