Bayramın kayıp çocuklarından haber yok!

Bayramın kayıp çocuklarından haber yok!
T24 - Geçen Ramazan Bayramı’nda şeker toplamak için evden ayrıldıktan sonra sırra kadem basan Ahmet Tuna Tekin, kardeşi Dilruba ve arkadaşları Türkan Ay’ın bulunması için devlet tüm imkanlarını seferber etti. Ancak 3 çocuktan 1 yıldır tek bir iz yok. Kayseri’de 21 Eylül 2009 tarihinde Ramazan Bayramı’nın ikinci günü 11 yaşındaki Türkan, 7 yaşındaki Dilruba ve 9 yaşındaki abisi Ahmet Tuna’yla birlikte şeker toplamak için evden çıktı. Akşam olduğunda çocuklardan hala ses yoktu. Aileleri ve tüm Türkiye seferber oldu. Ancak aradan 354 gün geçmesine rağmen çocuklardan hiçbir haber alınamadı Çocukların sır kayboluşları meclis gündemine de gelmiş, onları bulmak için emniyet içinde özel bir ekip kurulmuştu. Bu ekip 1 yıllık zaman diliminde yakın akraba ve mahalleli de dahil olmak üzere 234 kişinin ifadesini alarak bilgisine başvurdu. Aradan geçen 1 yıllık süre içinde polis, Jandarma, belediye zabıta ekipleri ve arama kurtarma ekiplerinin katıldığı 10 bin metrekarelik arazi üzerinde yapılan aramalarda da çocukların izine bile rastlanmadı. Sanki çocuklarımızı uzaylılar kaçırdı!.. Çocuklarsız iki bayram geçiren ailelerin gözü yaşlı. Türkan’ın annesi Leyla Tekin ve o günden bu yana acısından iki kez kalp krizi geçiren baba Hamza Tekin umutlarını kesmemiş. birlikte çocuklarının bulunmasını bekliyor. Anne Leyla Tekin, 1 yıldır yaşadığı acıyı şu sözlerle anlatıyor: “Talas ilçesi Yenidoğan mahallesindeki evimizden çocuklarım Dilruba ile Ahmet Tuna, arkadaşları Türkan Ay ile birlikte bayramın ikinci günü şeker toplamak için çıktıktan sonra bize göre kaçırıldı. Bayramın ikinci günü tam 355 gün olacak. Yüzlerce, binlerce ihbar yapıldı ama kimse ortada yok. Sanki çocuklarımızı uzaylılar kaçırdı. Çocuklarımızı biri götürken, kaçırırken hiç kimse mi görmedi? Hiç mi bilen yok. 1 yıldır artık bırakın konuşmayı adeta haykırıyoruz. Ümidimizi hiç kesmedik, çıkar gelirler diye düşünüyoruz ama sonuç yok. Bu çocukları kaçıranlar, insanlar evinde 1 çocuğa bakamazken, onlar nasıl 3 çocuğa bakıyor? Bunları götürenlerin yakınları hiç mi yok, Onlar bu çocukların durumunu hiç mi görmüyor? Bize göre, bilenler de korkuyor. Çocuklarımız kimbilir hangi ilde. Kayseri polisi de bize gelen ihbarları titizlikle değerlendiriyor ama çoğu dedikodudan ibaret. Gerçekleri bilenler ise susuyor. Konuşmuyor. Okullar yakında açılacak. Çocuklarım bu yıl da okula gidemeyecek. Önlükleri, çantaları odalarında onları bekliyor.”  Yaşıyor mu ölü mü onu bilsek bile yeter Türkan Ay’ın annesi Özlem Ay da acılarının her geçen gün arttığını söylüyor ve “Kızım olmadan bayram gelmiş gelmemiş bizim için önemli değil” diye ağlıyor. Baba İbrahim Ay da kızının hasretiyle yanıyor: “Kızım kayıpken biz nasıl bayram yapalım? Yolda giderken biri yanıma gelip ‘Başın sağ olsun çocukların cesetleri bulunmuş’ diyor, bir başkası ‘Çocukları öldüren kapıcı yakalanmış doğru mu?’ diye soruyor. Bu tür asılsız söylentiler beni çok üzüyor, psikolojimi bozuyor. Çocuğum yaşıyor mu, öldürüldü mü bilmiyorum. Bu belirsizlik çok acı.”  Türkiye'de 1751 kayıp çocuk var Bir dönem ülke gündemine oturan kaybolan çocuklarla ilgili son olarak 2010 Haziran ayı sonunda Devlet Planlama Teşkilatı tarafından hazırlanarak TBMM Kayıp Çocukları Araştırma Komisyonu’na sunulan rapora göre Türkiye’de halen 1751 kayıp çocuk aranıyor. En çok kayıp müracaatı olan illerin başını İstanbul çekiyor. İkinci ve üçüncü sıralarda ise sırasıyla büyük iller Ankara, İzmir, Bursa, Adana ve Mersin yer alıyor. İstanbul’da 2010 yılının 8 ayında 1330 başvuruyu değerlendiren ekipler 1198 kişiye ulaşırken; 202 çocuk ise 5 yıllık zaman içinde halen arananlar listesinde yer alıyor. Geçtiğimiz yıl İstanbul Çocuk Şube Müdürlüğü’nün yaptığı çalışmalarda il dışından kayıp müracaatı yapılarak İstanbul’da bulunan özellikle 13-18 yaş grubunda kız çocuklarının evlenme vaadiyle, merak ve şöhret peşinden İstanbul’a geldikleri ortaya çıktı. Aynı yaş grubunda bulunan erkek çocuklarının yüzde 60 lık bölümünün ise Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgelerinden kaçarak İstanbul’a macera için ve meraklarını gidermek üzere geldiklerini tespit etti. Yapılan incelemelerde çeşitli nedenlerle ailelerinden kaçan 13-18 yaş dilimindeki çocukların saklanmanın ve iş bulmanın kolay olduğunu düşünerek İstanbul’a kaçmayı tercih ettikleri belirlendi.