Milliyet yazarı Abbas Güçlü, üniversite tercihleriyle ilgili olarak "Üniversite tercihlerinin konuşulduğu şu günlerde, tanıtımların neredeyse tamamı, burs odaklı. Bazı üniversiteler, tıpkı pazarcılar gibi, önce ücretleri yükseltip sonra da koş vatandaş koş yarı fiyat indirdik diye tanıtım yapıyor. Hatta birkaçı, herkese yüzde 75 burs garantisi veriyor. Böyle yapacaklarına öğrenim ücretlerini direkt aşağı çekseler çok daha iyi olmaz mı?" dedi.
Abbas Güçlü'nün "Bari bu konuda kandırmayın!.." başlığıyla yayımlanan (27 Temmuz 2016) yazısı şöyle:
Üniversite öğrencileri için burs çok önemli. Çünkü ufacık bir burs dahi, okuma şansı hiç olmayan birisini dünyanın en önemli insanı haline getirebilir. Aldığı eğitimle, sadece kendi geleceğini değil, ülkelerin yaşamını da değiştirebilir... Doğru eğitim verirseniz yüceltir, yanlış eğitim verdiğinizde uçurumun eşiğine götürür. Bunun çok örneğini gördük, görmeye de devam ediyoruz... İşte bu yüzden dünya eğitim literatürüne giren çok önemli bir söz var: Bir ülkeyle oynamak istiyorsanız eğitim sistemiyle, eğitim sistemiyle oynamak istiyorsanız da öğretmen yetiştirme sistemiyle oynayın! Gerisi gelecektir... İşte bu yüzden eğitimi ciddiye almak zorundayız! Eğitim, devletin öncelikli görevleri arasında ama bizim gibi genç nüfusu yoğun ülkelerde, devlet bu yükün altından yeterince kalkmıyor ve hayırseverlerin devreye girmesi gerekiyor. Peki, o hayırseverlerin öğrenciye katkısı hangi oranda ve nasıl olmalı? Son yaşananlardan sonra umarız ki bu konuda da ciddi dersler alınmıştır. Özellikle de barınma ve burs konusunda!.. Havada uçuşan burslar Üniversite tercihlerinin konuşulduğu şu günlerde, tanıtımların neredeyse tamamı, burs odaklı. Bazı üniversiteler, tıpkı pazarcılar gibi, önce ücretleri yükseltip sonra da koş vatandaş koş yarı fiyat indirdik diye tanıtım yapıyor. Hatta birkaçı, herkese yüzde 75 burs garantisi veriyor. Böyle yapacaklarına öğrenim ücretlerini direkt aşağı çekseler çok daha iyi olmaz mı? Bir de herkese burs veriyorlarsa parayı nereden kazanıyorlar? Daha da önemlisi verilen o burslar, vakıfların kendi cebinden mi çıkıyor yoksa, diğer öğrencilerin sırtına mı yükleniyor? Birileri bu sorunun cevabını mutlaka vermeli. Bu arada burs avantajları nedeniyle tercih yapacakların, burs koşullarını çok iyi incelemelerinde yarar var. ÖSYM tarafından bir üniversiteye yerleştirildikten sonra, bu konuda kandırıldım, yandım, bittim demenin hiçbir yararı yok!.. Siz, siz olun yazılı güvenceler almadan, söylemlere bakarak üniversite tercihinde bulunmayın. Ayrıca sadece ilk yılı değil, mezun oluncaya kadarki tüm detayları, en ince ayrıntısına kadar sorgulayın ve yazılı belgelere dayandırın! Çünkü bu konuda başı ağrıyan çok öğrenci oluyor!.. Sosyal adalet! Üniversite tercihleri başlamak üzere ve on binlerce öğrenci, hayalini kurduğu üniversiteyi tercihleri arasına almaya cesaret edemiyor. Çünkü öğrenim ücretleri, umduklarının çok ötesinde. Türkiye, eğer Dünya Birinci Ligi’nde yarışmak istiyorsa, yükseköğrenimdeki okullaşma oranını çok daha yükseklere çıkartması gerekiyor. Bunu yaparken de zeki ama fakir öğrencilerin önünü açmak ve onları desteklemek zorunda. Bunun yolu da daha çok burs vermekten geçiyor. Hem devlet hem de vakıf üniversiteleri, bu konuda kesenin ağzını daha fazla açmalı ki sosyal adalet sağlanabilsin. Parası olan istediği yere girerken, parası olmayanın önü tıkanmasın! Son yıllarda hemen yer yıl on binlerce kontenjan boş kaldı. Bir yanda üniversiteye girmek için can atan milyonlar, öte yanda boş kalan kontenjanlar. Sizce de bu işte bir anormallik yok mu? Eğer bu konuya birileri kafa yormuyorsa, kendimiz yormalıyız. Ve eğer birileri bizim geleceğimizle ilgilenmiyorsa, kendimiz ilgilenmeliyiz!.. Boş kontenjan kalmasın Para her zaman kazanılır ama eğitim her yaşta mümkün değil. Bu yüzden her şeyi erteleyin ama çocuğunuzun eğitimini sakın ertelemeyin. Şu günlerde burs verenlerin sayısı çok daha fazla artmalı. Yoksa, geleceğimize yön veren fakülteleri, hak edenler değil, parası olanlar dolduracak.. Bu konuda hayırseverler kadar üniversite sahipleri ve devlet de kesenin ağzını açmalıdır. Kontenjanların boş kalmasının ya da çok düşük puanlı öğrencilerin doldurmasının hiç kimseye bir yararı yok. Vakıf üniversiteleri gibi devlet üniversiteleri de kontenjanlarının dolması için çaba harcamalıdır. Maliye, devlet üniversitelerine torba bütçe değil, kayıt yaptığı öğrenci sayısına göre bütçe vermeli ki sırt üstü yatanlar biraz çaba harcasın! Özetin özeti: Burs vermek hayırların en büyüğüdür ve bunun için niye yarını ve sonraki günleri düşünüyorsunuz ki işte şimdi tam zamanı. Peki, nereye ve kime? İşte bu konuda da devlete ve üniversitelere çok iş düşüyor!..
"Üniversite öğrencileri için burs çok önemli. Çünkü ufacık bir burs dahi, okuma şansı hiç olmayan birisini dünyanın en önemli insanı haline getirebilir. Aldığı eğitimle, sadece kendi geleceğini değil, ülkelerin yaşamını da değiştirebilir... Doğru eğitim verirseniz yüceltir, yanlış eğitim verdiğinizde uçurumun eşiğine götürür. Bunun çok örneğini gördük, görmeye de devam ediyoruz... İşte bu yüzden dünya eğitim literatürüne giren çok önemli bir söz var: Bir ülkeyle oynamak istiyorsanız eğitim sistemiyle, eğitim sistemiyle oynamak istiyorsanız da öğretmen yetiştirme sistemiyle oynayın! Gerisi gelecektir... İşte bu yüzden eğitimi ciddiye almak zorundayız! Eğitim, devletin öncelikli görevleri arasında ama bizim gibi genç nüfusu yoğun ülkelerde, devlet bu yükün altından yeterince kalkmıyor ve hayırseverlerin devreye girmesi gerekiyor. Peki, o hayırseverlerin öğrenciye katkısı hangi oranda ve nasıl olmalı? Son yaşananlardan sonra umarız ki bu konuda da ciddi dersler alınmıştır. Özellikle de barınma ve burs konusunda!.. Havada uçuşan burslar Üniversite tercihlerinin konuşulduğu şu günlerde, tanıtımların neredeyse tamamı, burs odaklı. Bazı üniversiteler, tıpkı pazarcılar gibi, önce ücretleri yükseltip sonra da koş vatandaş koş yarı fiyat indirdik diye tanıtım yapıyor. Hatta birkaçı, herkese yüzde 75 burs garantisi veriyor. Böyle yapacaklarına öğrenim ücretlerini direkt aşağı çekseler çok daha iyi olmaz mı? Bir de herkese burs veriyorlarsa parayı nereden kazanıyorlar? Daha da önemlisi verilen o burslar, vakıfların kendi cebinden mi çıkıyor yoksa, diğer öğrencilerin sırtına mı yükleniyor? Birileri bu sorunun cevabını mutlaka vermeli. Bu arada burs avantajları nedeniyle tercih yapacakların, burs koşullarını çok iyi incelemelerinde yarar var. ÖSYM tarafından bir üniversiteye yerleştirildikten sonra, bu konuda kandırıldım, yandım, bittim demenin hiçbir yararı yok!.. Siz, siz olun yazılı güvenceler almadan, söylemlere bakarak üniversite tercihinde bulunmayın. Ayrıca sadece ilk yılı değil, mezun oluncaya kadarki tüm detayları, en ince ayrıntısına kadar sorgulayın ve yazılı belgelere dayandırın! Çünkü bu konuda başı ağrıyan çok öğrenci oluyor!.. Sosyal adalet! Üniversite tercihleri başlamak üzere ve on binlerce öğrenci, hayalini kurduğu üniversiteyi tercihleri arasına almaya cesaret edemiyor. Çünkü öğrenim ücretleri, umduklarının çok ötesinde. Türkiye, eğer Dünya Birinci Ligi’nde yarışmak istiyorsa, yükseköğrenimdeki okullaşma oranını çok daha yükseklere çıkartması gerekiyor. Bunu yaparken de zeki ama fakir öğrencilerin önünü açmak ve onları desteklemek zorunda. Bunun yolu da daha çok burs vermekten geçiyor. Hem devlet hem de vakıf üniversiteleri, bu konuda kesenin ağzını daha fazla açmalı ki sosyal adalet sağlanabilsin. Parası olan istediği yere girerken, parası olmayanın önü tıkanmasın! Son yıllarda hemen yer yıl on binlerce kontenjan boş kaldı. Bir yanda üniversiteye girmek için can atan milyonlar, öte yanda boş kalan kontenjanlar. Sizce de bu işte bir anormallik yok mu? Eğer bu konuya birileri kafa yormuyorsa, kendimiz yormalıyız. Ve eğer birileri bizim geleceğimizle ilgilenmiyorsa, kendimiz ilgilenmeliyiz!.. Boş kontenjan kalmasın Para her zaman kazanılır ama eğitim her yaşta mümkün değil. Bu yüzden her şeyi erteleyin ama çocuğunuzun eğitimini sakın ertelemeyin. Şu günlerde burs verenlerin sayısı çok daha fazla artmalı. Yoksa, geleceğimize yön veren fakülteleri, hak edenler değil, parası olanlar dolduracak.. Bu konuda hayırseverler kadar üniversite sahipleri ve devlet de kesenin ağzını açmalıdır. Kontenjanların boş kalmasının ya da çok düşük puanlı öğrencilerin doldurmasının hiç kimseye bir yararı yok. Vakıf üniversiteleri gibi devlet üniversiteleri de kontenjanlarının dolması için çaba harcamalıdır. Maliye, devlet üniversitelerine torba bütçe değil, kayıt yaptığı öğrenci sayısına göre bütçe vermeli ki sırt üstü yatanlar biraz çaba harcasın! Özetin özeti: Burs vermek hayırların en büyüğüdür ve bunun için niye yarını ve sonraki günleri düşünüyorsunuz ki işte şimdi tam zamanı. Peki, nereye ve kime? İşte bu konuda da devlete ve üniversitelere çok iş düşüyor!..