BBP Genel Başkanı Destici: Maden patlamasında bir hata, bir ihmal, bir kusur varsa mutlaka ortaya çıkarılmalı; kusuru olanlar hak ettiği muameleyle yüzleşmeli

BBP Genel Başkanı Destici: Maden patlamasında bir hata, bir ihmal, bir kusur varsa mutlaka ortaya çıkarılmalı; kusuru olanlar hak ettiği muameleyle yüzleşmeli

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Bartın'ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Müessese Müdürlüğü'ne ait maden ocağında meydana gelen 'grizu patlaması'na ilişkin olarak, "Burada gerekli dersi çıkartıp, bundan sonra da benzerlerinin yaşanmaması için her türlü tedbirin alınması gereklidir. Bir hata, bir ihmal, bir kusur varsa mutlaka ortaya çıkarılmalı ve hak edenler, hak ettiği muameleyle yüzleşmeliler. Yine aynı şekilde bundan sonra faaliyet gösteren tüm maden ocaklarımızda iş güvenliği, işçi sağlığı noktasında standartlar yakalanamamışsa oraların çalışmasına müsaade edilmemelidir ve mühürlenmelidir" dedi. 

BBP Genel Başkanı Destici, partisinin Mersin 2. İl Kongresine katıldı. Burada konuşan Mustafa Destici, Bartın'da hayatını kaybeden maden işçilerine Allah'tan rahmet, ailelerine de başsağlığı diledi. Olayın ardından devletin bütün imkanlarıyla orada olduğunu kaydeden Destici, "Patlamanın duyulduğu ilk andan itibaren devletin ve hükümetin bütün gücüyle orada olması önemliydi. İlgili bakanlarımız, diğer bütün yetkililer olayın ilk anından itibaren oradaydı. Arama kurtarma ekiplerimiz çok iyi bir şekilde çalışma yürüttüler. Bundan dolayı da bütün işçilerimiz ilk gün sağ olarak çıkarılanlar sağ olarak, maalesef şehit olarak çıkarılanlarda şehit olarak çıkarıldılar. Tabi gönlümüz arzu ederdi ki sağ salim oradan çıkarılabilseydi. Orada büyük bir birlik ve beraberlik örneği gösterilmesi Türk milletinin asil gücünden gelmekteydi. Bunu muhafaza ettiğimiz sürece devletimiz daha da güçlenecek, ülkemizi bölemeyecekler" diye konuştu. 

"Burada gerekli dersi çıkartmalıyız" 

Maden kazalarında oluşan ölüm oranlarının Türkiye'de biraz yüksek olduğunun altını çizen Destici, "Burada gerekli dersi çıkartıp, bundan sonra da benzerlerinin yaşanmaması için her türlü tedbirin alınması gereklidir. Şu anda 5 savcımız bu hadisenin nasıl meydana geldiğini, burada bir hata, ihmal, kusur var mıdır bunu araştırıyorlar. Bir hata, bir ihmal, bir kusur varsa mutlaka ortaya çıkarılmalı ve hak edenlerde, hak ettiği muameleyle yüzleşmeliler diyorum. Yine aynı şekilde bundan sonra faaliyet gösteren tüm maden ocaklarımızda iş güvenliği, işçi sağlığı noktasında standartlar yakalanamamışsa oraların çalışmasına müsaade edilmemelidir ve mühürlenmelidir. Kömür benim işçimin canından daha kıymetli değildir. Bizim için en kıymetli olan candır. O canı koruyacak şartlar oluşturulmadan işçi kardeşlerimiz yerin 300 ya da 350 metre altına gönderilmemelidir. Bu şartlar oluşturulmadan kim onları aşağı göndermişse onlara da bunun hesabı eksiksiz ve noksansız bir şekilde sorulmalıdır ki diğerlerine de örnek olmalıdır" şeklinde konuştu. 

"PKK ile mücadeleye 40 yılda 1 trilyon dolardan fazla para harcadık" 

Türkiye'nin 40 yılı aşkın süredir terör örgütleriyle mücadele ettiğini vurgulayan Destici, "Bu terör örgütü özellikle bize bela edilmiştir. Bu durup dururken kendi kendine çıkmamıştır. Bu başta ABD olmak üzere emperyalistler tarafından kurdurulmuş, desteklenmiş, beslenmiş, büyütülmüş ve Türkiye'nin üzerine salınmıştır. Burada amaç ve gaye Türkiye'nin güçlenmesini, büyümesini engellemektir. Çünkü bunu yapmazlarsa daha büyük bir Türkiye onların başına bela. Biz PKK ile mücadeleye 40 yılda 1 trilyon dolardan fazla harcadık. Bu çıplak para. Türkiye'nin şu anda iç, dış borcu ne kadar. 490 milyar dolar. PKK ile mücadeleye harcadığımızdan yarısından da az. Eğer bu parayı biz PKK ile mücadele harcamasaydık ne dış ne iç borç diye bir meselemiz yoktu. Enflasyon, faiz gibi bir konumuz yoktu. Bu tek başına bir sebep ki hayır ama en büyük sebebin bu olduğunu bilelim. Terör sadece bizim canımızı almadı, bizim malımızı da bizim geleceğimizi de aldı. Bunu da ABD gibi Türk düşmanı ülkelerle ve onların işbirlikçi ülkemizdeki hainlerle yaptı" ifadelerini kullandı. 

"CHP'li belediyeler HDP'nin desteğiyle seçimi kazandı" 

CHP'li belediyelerin HDP'nin desteğiyle seçimi kazandığını söyleyen Destici, "Halen CHP bunu kollamaya, saklamaya ve işbirliğine devam ediyor. Şimdi 6'lı masa PKK'nın siyasi partisiyle resmi olmasa da fiili olarak ittifak halinde, bunu 2019 yerel seçimlerinde gördük, önümüzdeki yerel seçimler de bunu yapmak için büyük bir gayret içindeler. Onlar ne yaparsa yapsınlar, milletimiz gerçeği görüyorlar. Milletimiz yine Cumhur İttifakı'nın adayını yeniden seçecektir. İnşallah kazanan yine Cumhur İttifakı olacaktır" dedi. 

Başörtüsüyle ilgili gelecek Anayasa düzenlemesinde CHP dışındaki partilerin ne yapacağını merakla beklediklerini kaydeden Destici, "Akşener, Davutoğlu, Babacan ve Karamollaoğlu ne yapacak? Acaba yasakçı zihniyetin yanında mı duracaklar yoksa başörtüsünün serbestliğinin yanında mı duracaklar. Bunu da hep birlikte göreceğiz" diye konuştu. 

2023 yılında iki seçim yaşanacağını dile getiren Destici, "Biri Cumhurbaşkanlığı seçim biri milletvekili seçimi. Bizim Cumhur İttifakı'nın adayı net, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan. İnanıyorum ki ilk turda Cumhur İttifakı'nın adayı seçimi kazanacaktır. Bu da milletimizin desteğiyle olacaktır. Parlamento da Cumhur İttifakı çoğunluğu sağlayacaktır. Yıllarca bizi sen Türk'sün, sen Kürt'sün, sen Alevi'sin, sen Sünni'sin diyerek parçalamaya çalıştılar. Yıllarca bizi böyle sömürmüşler. Bunun için biz Cumhur İttifakı olarak toplumumuzun her kesimiyle görüşüyoruz, her kesimine yönelik olumlu adımlar atıyoruz, talepleri karşılıyoruz ve bundan sonra da karşılamaya devam edeceğiz. Büyük Türkiye idealini oluşturmamızda bizi kimsenin durdurmasına, aziz milletimizin desteğiyle fırsat vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı. (İHA)