BBP lideri Destici: Dağdakiyle de şehirdekiyle de mücadele edilecek

BBP lideri Destici: Dağdakiyle de şehirdekiyle de mücadele edilecek

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, "Türkiye'nin, terör belasından kurtulmak istiyorsa terörün tüm unsurlarıyla mücadele etmesi gerekiyor. Dağdakiyle de şehirdekiyle de mücadele edecek. Devletin içine sızmışsa memur ve işçi olarak onla da mücadele edecek. Siyasete girmiş, belediye başkanı olmuşsa ama PKK'ya destek vermeye devam ediyorsa onla da mücadele edecek" dedi.

Vali Erdoğan Bektaş'ı ziyaret eden Destici, daha sonra Eğitim-Bir-Sen Zonguldak Şubesi tarafından 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla düzenlenen etkinliğe katıldı. Destici, burada yaptığı konuşmada, öğretmenlerin gününü kutladı.

Eğitim problemini çözmeden işsizliğin yok edilemeyeceğini belirten Destici, şöyle konuştu: "Çünkü eğitimde ileri gitmezseniz, sanayileşemezsiniz, üretimi artıramazsınız. Aynı şey tarım ve fabrikalar için de geçerli. Aynı şey terör için de geçerli. Türkiye 35 yıldır terörle mücadele ediyor. Teröre, dışarıdan da desteklenen bir güruh, bir taşeron çete olarak bakamayız. PKK, hain, kandırılmış, kanlı, emperyalistlerin, siyonistlerin kullandığı kanlı bir terör örgütüdür, maşadır. Ama zemini nerede bulmuştur. Binlerce teröristi nereden almıştır? Kendi ülkemiz, sınırlarımız içerisinde bulmuş, sınırlarımız içerisindeki ailelerden almıştır. Şayet biz onları iyi eğitebilmiş, vatan ve millet sevgisini onlara aşılayabilmiş, diğer ihtiyaçlarını karşılayabilmiş olsaydık acaba bugün tablo bu şekilde olur muydu?"

Mustafa Destici, Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ahmet Demirci'yi de ziyaret etti. Destici, buradaki konuşmasında, Zonguldak'ın Kilimli ilçesinde ruhsatsız bir maden ocağında metan gazı sıkışması nedeniyle meydana gelen patlamada hayatını kaybeden 3 madenciye Allah'tan rahmet diledi. Bu tür üzücü hadiselerin yaşanmaması için devletin, yöneticilerin gerekli tedbirleri alması gerektiğini anlatan Destici, şöyle devam etti: "Kaçak-ruhsatsız ocağın hala çalıştırılıyor olabilmesi ve buralarda insanların hayatını kaybetmesi… Bunlar bizim kaderimiz değil. Bunu 'kader' diyerek geçiştiremeyiz. Kaçak ocak sayısının 1, 2, 3, 5, 100 ve 200 değil binlerce olduğu ifade ediliyor. Tabiri caizse izinsiz kuşun uçamadığı bir yerde nasıl oluyor da binlerce kaçak ocak ruhsatsız şekilde çalıştırılabiliyor. İnşallah bu artık son olur. Artık süratle bunların kapatılması ve bunlara müsaade edilmemesi gerekiyor. Ruhsatlı olsa bile gerekli hazırlıkları yapmadan, gerekli şartlar oluşturulmadan ocakların açılmaması ve çalışmaya başlamaması gerekiyor. Çünkü insan hayatı her şeyin üstündedir, değerlidir."