BDP: Dink cinayetinde adaletin yerini bulmamasından başta hükümet sorumlu

BDP: Dink cinayetinde adaletin yerini bulmamasından başta hükümet sorumlu

Hülya Karabağlı/ ANKARA

Agos gazetesi genel yayın yönetmeniyken 19 Ocak 2007'de uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybeden Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin BDP Eş  Genel Başkanları Gültan Kışanak ve Selahattin Demirtaş tarafından yazıılı bir açıklama yapıldı. Açıklamada, "Türkiye demokratik bir hukuk devleti olacaksa, Hrant Dink cinayeti başta olmak üzere geçmişte işlenen tüm faili belli cinayetleri aydınlatmak, bu karanlık süreçle hesaplaşmak zorundadır" dednildi.

BDP Eş  Genel Başkanları Gültan Kışanak ve Selahattin Demirtaş tarafından yapılan açıklama şöyle:

Bu toprakların güzel insanı, bu ülkenin değerli aydını Hrant Dink’i katledilişinin 7’inci yıl dönümünde büyük bir özlemle ve saygıyla anıyoruz.

Hrant, kimliğiyle, vicdanıyla, mücadeleci duruşuyla, her zaman diyalog ve uzlaşmadan yana olan tavrıyla barışın ve halklar arası kardeşliğin önemli bir sembolüydü. Halklar arasına örülmek istenen nefret duvarlarının yıkılması, sevgi, barış ve hoşgörünün gelişmesi için büyük bir mücadele yürüttü. Bu mücadelesi boyunca sürekli tehdit edildi, 301’den yargılandı, “ya sev ya terk et” gibi ırkçı kampanyaların hedefi haline getirildi. Ama O, yılmadı, geri adım atmadı, her zaman barış içerisinde bir arada yaşamanın mücadelesini verdi.

Hrant’ın katledilmesi kararını verenlerin aslında hedefi halklar arası barışı ve kardeşliği ortadan kaldırmak, tekçiliği ve ırkçılığı yaygınlaştırmaktı. Ama başaramadılar, sevgiyi ve hoşgörüyü yok edemediler, bu ülkenin renkliliğini, çok sesliliğini bozamadılar. Bir Hrant Dink öldürüldü, ama ardından milyonlarca Hrant Dink doğdu.

Hrant, tıpkı bu ülkedeki diğer faili belli cinayetler gibi, devletin takibi altında yine devlet içi odaklarca göz göre göre katledildi. Başta hükümet olmak üzere bütün devlet kurumları ve yargı Hrant Dink cinayetinin önlenememesinden, sorumluların ortaya çıkarılmamasından ve adaletin yerini bulmamasından sorumludurlar. Bu denli örgütlü ve organize bir saldırı karşısında yargı tarafından örgüt bulunamamış olması aslında olayın üstünü örtme, devletin suçunu gizleme çabasıdır. Herkes de iyi bilmektedir ki; bu cinayet, diğer siyasi cinayetler gibi devlet içi odaklarca gerçekleştirilen örgütlü bir eylemdir.

Bu gerçekler ışığında; Dink cinayetinin bütün yönleriyle aydınlatılması, bu cinayeti organize eden, gerçekleştiren yapıların ve sorumluların açığa çıkartılarak yargı önünde hesap vermesi gerekir.

Türkiye demokratik bir hukuk devleti olacaksa, Hrant Dink cinayeti başta olmak üzere geçmişte işlenen tüm faili belli cinayetleri aydınlatmak, bu karanlık süreçle hesaplaşmak zorundadır.

Özellikle paralel yapıların gündemde olduğu şu günlerde bu hesaplaşmanın artık kaçınılmaz bir gerçek olduğu ortadadır. Aksi takdirde ne toplumun ve kamuoyunun vicdanı rahatlatılır, ne de en önemlisi bu ve benzeri cinayetler önlenebilir.

Aradan geçen 7 yıla rağmen Hrant Dink cinayeti unutulmamıştır, gerçek sorumlular yargı önüne çıkartılmayana, adalet yerini bulmayana kadar da unutulmayacaktır. Barış ve Demokrasi Partisi olarak bu adalet arayışını ve mücadelesini sonuna kadar desteklemeye devam edeceğiz.

Hrant’ın ve O’nun gibi demokrasi, özgürlük ve barış yolunda tüm bedel ödeyenlerin özlemini duyduğu barış bu topraklarda er geç yeşerecektir.

Ermenisiyle, Kürdüyle, Türküyle, Alevisiyle, Lazı, Çerkezi, Rumu ve Arabıyla, Êzidisi ve Süryanisiyle bu ülkedeki bütün renklerin, kimliklerin, inançların barış içerisinde eşitçe ve özgürce yaşayacağı demokratik bir ortam tesis edilinceye kadar halklarımızla birlikte mücadelemizi en kararlı şekilde sürdürmeye devam edeceğiz.

Bir kez daha Hrant Dink’in değerli anısı önünde saygıyla eğiliyor, O’nu sevgiyle ve özlemle anıyoruz.