T24 - Paketin 2. tur oylamaları öncesinde geçen Pazar günü parti grubunu toplayan Başbakan Erdoğan, sürpriz bir karar aldı ve bugün grubu yeniden topladı. Toplantıda CHP'ye yönelik eleştirilerde bulunan Erdoğan, konuşmasının sonunda gazetecilerin dışarı çıkmasını istedi. Erdoğan şu anda vekillere kapalı oturumda hitap ediyor.Anayasa teklifinin ’parti kapatma davalarının açılabilmesini TBMM’nin izin vermesi’ şartına bağlayan 8. madde, 330 barajını aşamadığı, için paketten düştü. İlk turda 5 vekiliyle 8. maddeye destek veren BDP, ikinci tura katılmadı. AKP asgari 8 fire verdi. Bu gelişmeler üzerine Başbakan Erdoğan, sürpriz bir gelişme üzerine parti grubunu topladı. Erdoğan, saat 11.30'da başlayan grup toplantısında önemli değerlendirmelerde bulundu.Başbakan Erdoğan, 'parti kapatma davalarının açılabilmesini TBMM'nin izin vermedi' şartına ilk turda 5 vekiliyle 8. maddeye destek veren BDP, ikinci tura katılmayınca maddenin paketten düşmesi üzerine, "kendisine reva görülenlere alkış tuttuğunu", MHP'nin de milletin oylarına ihanet ettiğini öne sürdü.İşte Erdoğan'ın açıklamasından satırbaşları:Kalbimle konuşuyorumAnayasa değişikliğine yönelik çalışmalarımızı görüşmek üzere toplandık.Bu yüce Meclis'in çatısı altından nice insanlar geldi geçti. Ancak ben bugün özellikle sizlere beylik sözlerin ötesinde kalıplaşmış ifadelerin ötesinde sizlere gönlümle kalbimle konuşmak istiyorum.Samimi hissiyatımla konuşacağım. Bu millet çok büyük acılar yaşadı. Çok büyük acılar yaşamış bir milletiz. Bugün Anadolu ve Trakya'nın her köyünde dedesini savaşlarda kaybeden insanlarımız var. Nice yetimler var, dul kalmış kardeşlerimiz var.Bu ülkeyi kötü yöneten siyasetçiler yüzünde ağır faturalar ödedik.Yoksulluğu bu ülkenin kaderi haline getirdiler.10 sene öncesine kadar yurtdışından borç alamayacak hale getirdiler bu ülkeyi. Bizi delikli kuruşa muhtaç edenleri hatırlayın. O zamanlar kim vardı başta düşünün.Enflasyonun 3 haneli günlere ulaştığı günleri hatırlayın. Bu ülkeden özgürlükleri esirgediler. Konuşanların susturulduğu, yazarların tutuklandığı günlerden geçtik.Milleti rengine, düşüncesine, rengine göre ayırmak istediler. Ama onlara karşı direnen bir Ak Parti iktidarı var.Avrupa teknolojiyle yaşarken bizi gerilemeye mahkum ettiler. Bizi çaresiz bir tabloya mahkum ettiler.Ben bu ülkeyi il il, köy köy dolaşıyorum. Bunu yapan bir siyasetçi olmadı. Arkadaşlarımızla yollara düştük.Benim partimin mitinglerine mezralardan, köylerden koşarak geldiklerini gördüm.Ellerine tutuşturduğum oyuncakları ilk kez görmenin mutluluğunu yaşadılar.7.5 yıldır başımızı yastığa koyduğumuzda vatandaşlarımız gözümüzün önüne geliyor. Sizlerde gördüklerinizle yüzleşiyorsunuzdur.Değişimi dönüşümü reddeden, ilerlemeyi durduran bir anlayış var. Milletimiz bizi bu zinciri kırsın diye iktidara getirdi.Eğer başımızı öne eğersek, eğer vazgeçersek milletimizin yolundan saparsak, o çocukların elleri yakamıza yapışacaktır.Biz bu şuurla hareket ediyoruz.Bundan 7-8 yıl önce kendisine uzattığımız oyuncağı şaşkın gözlerle alan çocuk, bugün bize "Dizüstü bilgisayarı alabilir misiniz?" diye soruyor. Türkler pasaportunu artık gururla taşıyorDün köyüne ulaşamayan vatandaş, bugün uçağa biniyor, asfaltlı yollardan geçiyor.Dün hapisteki yavrusuyla ana dilinde konuşamayan anne bugün bize hayır duası ediyor.Haksızlığa benimle birlikte siz sesinizi yükselttiniz, sizler haykırdınız.Türkler artık pasaportlarını gururlar gösteriyor.Sivil derneklerimizle Gazze'ye önce biz ulaştık. Biz içimize kapanmadık, kapanamayız dedelerimiz gibi.Biz duvarların içine, Ankara'ya hapis olamayız.Siz ne yaptınız?Ama Ankara'ya sığınan parlamentoyu burada görüyoruz.Ne yaptıklarını, ortaya ne koyduklarını gördük.Bu ekibi yolsuzlukla suçlayanlar sizler ne yaptınız?Bu iktidarın elinin değmediği bir il yoktur. 81 ile eserimizi koymuşuzdur. Bu iktidar bunları yaptı, eserlerimiz ortada. Nankörlük yapmayınAna dilini öğrenmek istiyorsan git kursunu aç diye bir Ak Parti var.Biz Allahtan başka kimseden korkmayız ve Allah'tan başka kimseye de muhabbetimiz yok. Hakkı olan muhabbeti kimseyle tartışamayız.Bu ülkede yayın yapan TRT Şeş var, nankörlük yapmayın. Bu ülke 7.5 yılda tarihi reformlar yaptı.Çok engeller aştık, zor dönemler geçirdik. Hakaretlere, kötülüklere rağmen yolumuzdan şaşmadık. Ağır bedeller ödedik.'Ergenekon sizin neyinize?' dediler. 'Ergenekon'un altına imza atarız' diyenler gördü bu ülke.Siyaset yollarını kapatmak istediler. Partilerinin kapatılmasından yararlananları gördü bu ülke.Çünkü onlar için partilerinin kapanması önemli değil. Onlar için kapanan bakkal dükkanıydı. Danıştay saldırısı Ama biz böyle değiliz. Herkes unutsa biz Danıştay saldırısında yapılan yorumları, atılan manşetleri, yazıları, yalanları unutmadık, unutmayacağız. Aziz milletimize de unutturmayacağız.Milletin iradesine nasıl ipotek koyulduğu unutulmasın.Siz diğer parti liderlerini konuşturmayacak kadar demokratiksinizdir. Konuşturmadılar. CHP ve BDP talimatla hareket ediyorCHP bunları duymayabilir, BDP bunları görmeyebilir. Çünkü onlar talimatla hareket ediyorlar.Bize halkımızdan başka talimat verecek güç yok, farkımız bu."Millete gidelim" diyoruz bakın gidemiyorlar.Hiç kimse bizi CHP ve MHP'yle bir tutmasın, bizi onlarla benzetmesin. Biz yastığa kafamızı koyduğumuzda çeteleri, şahsi çıkarları görmüyoruz.Biz itibar kazanmaya uğraşan bir partiyiz, zihniyetiz. Farkımız bu.Tek hedefimiz Türkiye'yi her açıdan geliştirmek, ayağındaki prangaları söküp atmak. İnönü, Atatürk'ün resmini paradan çıkardıBırakın Anayasa değişikliğini, siz bugüne kadar neye destek verdiniz? Siz bu ülkeye fakirlik getirdiniz, darbeyi getirdiniz. Yapıcı hiçbir emek vermezler.İnönü, Atatürk'ün resmini paradan ve posta pulundan çıkaran siyasetçidir. Atatürk vefat edince TL'deki resimleri çıkarıldı. Kim tarafından? Ey CHP sen bunu çok iyi bilirsin.2. Dünya Savaşı'nda taş üzerinde taş kalmadı. Türkiye'ye ne kazandırdınız? CHP lideri Başbakan'ı Hitler'e benzetiyor. Biz de diyoruz ki siz tarihinize bakın. CHP çok kurcalarsa söyleyeceğim çok şey varEy CHP sen bunları çok iyi bilirsin. Neler var neler, daha söyleyeyim mi? Bak bu konularda CHP bu konuyu kurcalarsa söyleyeceğim çok şey var. Bu noktada dosyam arşivim kabarıktır.Pek çok gerçeği bizim milletimizin bilmesi lazım. Gelecek bununla aydınlanacak. Biz geçmişin karanlıklarını aydınlatamadığımız sürece geleceğe yürüyemeyiz.Dün bir gazete 'yakışıksız ve düzeysiz' diye manşet atmıştı. Çok ilginçtir, aynı gazete 1939’da Hitler’in doğum gününü manşetten veriyordu.Türkistan Mücadelesi eserinden aynen aktarıyorum. 1945 Haziran ayında hükümetin aldığı bir kararla, savaş boyunca Türkiye’ye sığınmış 195 mülteci Türk, Sovyetler’e geri teslim edildi. Tekirdağ milletvekili Şevket Mocan, 1951 yılında dönemin başbakanına yönelttiği soru önergesi üzerine TBMM’de ortaya çıkmış. Bakın burası ve konuşması zabıtlara aktarıldı.Siyasi mültecileri bir mabuda kurban sunar gibi sunmaya götüren yüz kızartıcı, hicabaver, yani utandırıcı bir hadise daha yoktur diyor.Milli şef hükümeti tarafından Sovyetlere teslim edilen Türk kökenli mültecilerin akıbetleri, almanya’dakilerden farklı olmamıştır. Elbette geçmiş dönemlerin şartları olabilir, ancak geçmişinde tartışılan çok şey olanlar, başkalarını suçlamadan önce, dönüp kendi tarihlerine bir baksınlar. Aziz Nesin'den alıntıŞimdi daha enteresanını anlatacağım.Aziz Nesin 5 Şubat 1948’de şunları yazıyordu.“Ey Türk faşisti, birinci vazifen Türk matbaalarını yıkmak, makineleri ısırmak, demirleri dişleyip duvarlara asmaktadır.Gazeteleri çamurlara serip, üzerinde ağzın köpürünceye kadar tepinmektir. Bu temel partinin hazinesidir, meydanlarda kitaplarını yaktığın namuslu insanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş şekilde işkenceye tabii tutulabilir. Matbaaları yakılmış, gazeteleri yakılmış, çoluk çocuğu dağıtılmış, haneleri işgal kendileri perişan edilmiş olabilir.Ey faşist yumurcakları işte bu ahval ve şerait içinde dahi yapılanları kafi görmeden namuslu vatanperverleri dağıtmak için muhtaç olduğun çekiç balta, halk partisinin ambarlarında mevcuttur”