BDP, Facebook'u uluslararası hukuka havale edecek

BDP, Facebook'u uluslararası hukuka havale edecek

Facebook’un yetkili isimlerinden Richard Allan’ın aralarında BDP’nin de sayfasının yer aldığı 10’fan fazla Kürt siyasetçinin Facebook saylarının kapatılmasına gerekçe olarak “Terör örgütünün övülmesi” ve “Örgüt flama, bayrak ve sembollerin kullanılması”nı göstermesine BDP’den sert tepki geldi.

Radikal gazetesinden Miray Çimen'in haberine göre, BDP’lilerin tepkileri şöyle:

 

Facebook'a karşı kampanya başlatacağız

 

BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş: Sosyal medya ile ilgili tartışmalar bütün dünyada devam ediyor. Ama Türkiye’de Gezi olayları ile ilgili gündeme geldi. Birincisi Ulaştırma Bakanlığı’nın doğrudan müdahalesi oldu. Ulaştırma Bakanlığı Facebook ve Twitter üzerine etkili olmaya çalıştı ama sadece Facebook’tan sonuç aldılar. İkincisi Facebook’un bazı merkezlerinde çalışan Türkler de etkili oldu. Bunu da biliyoruz. Ama biz bunlara karşı kampanya başlatacağız. Özellikle Facebook’un merkezi üzerinden. İskoçya’da bir merkezleri var ve o merkez etkili. Facebook’un Amerika’daki merkezi üzerinden bir kampanya başlatacağız. Bu, yanlışın anlaşılacağı bir kampanya olabilir. Sanırım düzeltirler.

 

Türkiye'deki politikayla, davalarla bağlantılı

  BDP Eş Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş: Direk bizim partinin sayfasının, yöneticilerimizin ve milletvekillerimizin sayfasının kapatılmasının Facebook yetkilisi tarafından cevaplanmadığı görüşündeyiz. Daha çok subjektif değerlendirmeler olarak algıladım. Şikayetlerin geldiği iddia ediliyor. Bu şikayetlerin bir anda birden fazla hesapla ilgili gelmiş olması inandırıcı değil. İnandırıcı olmaktan öte aynı anda başka sayfalar değil de sadece BDP’ye, siyasetçilere ait sayfaların kapatılmasının Türkiye’deki politikayla, yaklaşımla, hatta davalarla doğrudan bağlantılı olduğu görüşündeyim. Küresel bir işbirliği var aslında bu konuda. Bayrakların ve benzeri flamaların paylaşıldığı iddia ediliyor. Şu anda PKK , KCK’ye ait gerek militanlarına, gerek bayraklarına dair görüntüler ulusal ve uluslararası basında çokça yer verilen, demeçleri alınan, röportajlar yapılan bir atmosferden söz ediyoruz. Hukuki yaklaşım geniş bakmayı gerektirir. Şu anda devletin müzakere ettiği, basın yayın organlarının sürekli görüştüğü ve ulusal, uluslararası medyada görüşleri yansıyan bir örgütten söz ediyoruz. Bunun böyle hemen ‘onun sözü, bayrağı yayınlandı’ gibi gerekçelerle kapatılması hukuk açısından kabul edilemez. Tümüyle siyasi bir yaklaşım. Ayrıca nefret söylemi, ırkçılık gibi olgular da ne ulusal, ne uluslararası hukukun korumadığı değerler. Ama Facebook saylarında, Twitter’da ve benzeri sosyal medyada ırkçılığın, nefret söyleminin övüldüğü ve bunun öne çıktığı o kadar çok hesap var ki. Bu kapatma nedeni olmuyor da barıştan, çözümden söz eden, bunun için mücadele yürüten ve ulusal basının kendisine kapatıldığı bir partiden söz ediyoruz. Sosyal medyada bu kapatmaların denk geldiği dönem itibariyle, Türkiye’deki hukuki yaklaşım ve siyasetçilere yönelik operayonlar, tutuklamalar, cezalarla birlikte düşünüldüğünde bunun bu kadar basit, yalın olmadığını söylemek istiyorum. Türkiye’nin İktidarı ile ortak bir yaklaşım olduğunu, hatta kraldan çok kralcı davrandığını söyleyebilirim. Bu uygulamayı herkese yapmıyorlar. Sadece Kürtler’e, BDP’lilere yapılmasının hukuki bir yaklaşım olmadığını, siyasi bir yaklaşımdan kaynaklandığını söylemek istiyorum. Facebook yöneticileri savcı ya da emniyet yetkilileri değil. Özgür tartışma ortamının mümkün olduğunca geniş olması gerekiyor. Uluslararası mekanizmaların devreye girmesi gerekiyor. Buna dair başvurularımızı yapacağız. Kararın hukuk dışı olduğunu, kabul edilemez olduğunu ve derhal kaldırılması gerektiği yönünde başvurularımızı yapacağız. Gerekli mekanizmaları kullanacağız. Şu anda hazırlık yapıyoruz zaten. Düşünce ve ifade özgürlüğü, basın yayın özgürlüğü ve haber alma hakkını ve demokratik siyaset kanallarını kullanmak açısından çok önemli bir darbe bu bizim açımızdan. Facebook’un da yetkililerinin böyle düşünmesi çok vahim.

BDP Genel Başkan Yardımcısı Demir Çelik: Bunu kabul edebilmek mümkün değil. Günümüz dünyası bilginin öne çıktığı, bilginin esas alındığı bir dünya. Bu anlamıyla eski ulus devletinin refleksleriyle halkları, kimlikleri, inançları kıran,, onların meşru demokrasi taleplerini görmezden gelen algının değiştiğini, değişmek zorunda olduğunu herkesin görmesi gerekiyor. Bunun esridir ki Türkiye geçmişte savaştığı, çatıştığı PKK’yı sisteme çekmek, sistemle ilşkilendirmek adına yeni bir sürece fırsat vermiş bulunuyor. Adına demokratik çözüm denek süreçte PKK sembollerini, PKK’nın var olan siyasal söylemlerini dinlemeyecekse, esas almayacaksa yeni bir ilişki nasıl kurulacak. Bu manada korkulara yer yok. PKK üzerinde çatışmasızlık kararı alınacaksa, ateşkes süreci sürsün ve yeni bir toplumsal mutabakat açığa çıksın isteniyorsa herşeyden önce Türkiye’nin herşeye razı gelmesi gerekiyor. Elbette Kürtler’in ve BDP’nin de sembolleri vardır, hassasiyetleri söz konusudur. Bu sembolleri sayfasına taşıdı diye BDP’yi yermek, kapatmayı düşünmek aklı nizamla alakalı değildir.