BDP, İmralı zabıtlarını sızdıranları özür dileyerek açıkladı; iki PM üyesi istifa etti!

BDP, İmralı zabıtlarını sızdıranları özür dileyerek açıkladı; iki PM üyesi istifa etti!

BDP, İmralı tutanaklarını çoğaltan iki Parti Meclisi üyesinin istifa ettiğini açıkladı. Basın sorumlusu Ali Özgüç'ün de görevine son verildi.

Günlerdir cevabı aranan soru yanıt buldu. BDP, basına sızan İmralı tutanaklarıyla ilgili açıklama yaptı.
Metnin çoğaltılmaması kararına rağmen iki Parti Meclisi (PM) üyesinin PM Toplantısı'na ara verildiğinde kimsenin bilgisi ve onayı olmadan tutanakları çoğalttıkları, bu sırada parti personelinin de tek bir nüshayı kendisi okumak üzere çoğalttığı belirtildi.
Açıklamada ''Basın büromuzda çalışan Ali Özgüç, gazeteci Alper Atalay'ın metin üzerinden fotoğraf çekmesine izin vermiştir. Milliyet'te yayınlanan tutanak resminin bir fotoğraf kaydı olduğu anlaşılmıştır'' ifadesi kullanıldı.
 

İki PM üyesi istifa etti

 
Tutanakların basında yer almasıyla ilgili Rauf Kocaman ve Resul Baykara'nın PM üyeliklerinden istifa ettiği kaydedildi.
 

Basın sorumlusu görevden alındı

 
Partinin basın biriminde çalışan Ali Özgüç'ün parti yönetimine haber vermeyerek tutanakları bir basın çalışanıyla paylaşması nedeniyle görevine son verildi.
 

'Çaycı' iddiası boş çıktı

 
BDP milletvekilleri Altan Tan, Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’in Abdullah Öcalan'la yaptığı ikinci ziyaretin ardından görüşmeye ilişkin tutanaklar basında yer aldı. Tutanakları ''BDP'de çalışan çaycının sızdırdığı'' iddiaları ortaya atılmıştı.
 
Namık Durukan imzasıyla yayımlanan tutanaklar, büyük tartışmalara neden olmuştu. Başbakan Tayyip Erdoğan, çözüm sürecinin engellenmek istendiğini belirterek, “Batsın böyle gazetecilik” ifadesini kullanmıştı.
 
BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş hafta sonu yaptığı açıklamada, tutanakların partileri üzerinden sızdırıldığını söylemişti.
 

'Muhabirin işine son verildi'

 
Konuya ilişkin olarak, Dicle Haber Ajansı tarafından yapılan açıklamada, "Dicle Haber Ajansı (DİHA) olarak, BDP Genel Merkezi'nin İmralı'da PKK Lideri Abdullah Öcalan ile BDP heyeti arasında yapılan görüşmelere ait tutanakların kimi gazetelerde yer almasına ilişkin başlattığı soruşturma sonucu, Ankara Büromuzda sözleşmeli olarak politika muhabirliği yapan Alper Atalay hakkında dile getirilen iddiaları araştırmak amacıyla inceleme başlatmış bulunmaktayız. Söz konusu incelemenin sağlıklı ilerleyebilmesi amacıyla Atalay'ın çalışmalarına son verilmiştir" denildi
 

'Özür diliyoruz' 

 
BDP'den yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
 
"Kamuoyunun bildiği üzere 23 Şubat 2013 tarihinde 3 kişilik BDP Heyeti İmralı’da Sayın Öcalan’la bir görüşme gerçekleştirmiştir. Partimizin çok önem verdiği bu görüşme, parti yetkili organlarımızla paylaşma ihtiyacına binaen görüşmeyi yapan arkadaşlarımız tarafından yazılı hale getirilmiş ve Merkez Yürütme Kurulu, Meclis Grubu ve Parti Meclisi toplantılarında okunmuştur. Partimizin yetkili organları metnin çoğaltılmaması yönünde karar almıştır.
 
Buna rağmen metnin bir kısmının Milliyet gazetesinde yayınlanması üzerine parti organlarımız soruşturma kararı almış, çok yönlü soruşturma neticesinde parti merkezimiz şu sonuçlara ulaşmıştır:
 
1.    Metnin çoğaltılmaması kararına rağmen, iki Parti Meclisi üyemiz M. Rauf Kocaman ve Resul Baykara toplantıya ara verildiğinde kimsenin bilgisi ve onayı olmadan tutanakları alarak kendileri için çoğaltmıştır.
2.     Parti Meclisi üyelerimiz metni çoğaltırken, parti personeli de tek bir nüsha kendileri okumak üzere çoğaltmışlardır.
3.    Basın büromuzda çalışan Ali Özgüç, gazeteci Alper Atalay’ın metin üzerinden fotoğraf çekmesine izin vermiştir.  
 
4.    Milliyet’te yayınlanan tutanak resminin bir fotoğraf kaydı olduğu anlaşılmıştır.
 
Bütün bu bilgileri değerlendiren yetkili organlarımız şu kararları almıştır:
 
1.    Parti Meclisi üyelerimiz kendi sorumluluklarının farkında olarak öz eleştiri mahiyetinde PM üyeliklerinden istifa etmişlerdir.
 
2.    Partimizin basın biriminde çalışan Ali Özgüç tutanakları parti yönetimine haber vermeyerek bir basın çalışanıyla paylaştığı için işine son verilmiştir.
 
Parti yetkili organlarımız yaşananlardan dolayı kendi sorumluluğunun farkındadır. İmralı’daki görüşme yayınlanmak üzere yapılmamıştır. Öncelikle yaptığı görüşmenin kendi bilgisi dışında basında yer alması nedeniyle Sayın Öcalan’dan özür diliyoruz. Yine görüşme metninde adı geçen kişilerin ve kurumların da aynı gerekçeden ötürü özrümüzü kabul etmelerini rica ediyoruz.
Ancak bu vesileyle partimizi, yetkili organlarını, parti yöneticilerini bilerek hedef haline getirenleri, yalan ve yanlış bilgiler yayanları kınıyoruz.
Tarihi bir süreç yaşadığımızın ve partimize büyük sorumluluklar düştüğünün farkındayız. Bu nedenle, bundan sonra notların bir gazetede nasıl yer aldığını tartışmak yerine çözüm sürecinin kendisinin tartışılmasını gerekli görüyoruz. Halkımıza,  Sayın Öcalan’ın merkezinde olduğu bir sürecin gereklerini yerine getirmekte kararlı olduğumuzun sözünü bir kez daha veriyoruz.''